EYLÜL

40 4 0
                                    

Fırtınaya hapsolmuş bir yaprak misali,
Hergün birer birer kopuyorduk dallarımızdan.
Hazan mevsiminin esası, güzün başlangıcı.
Yaprakların yeşil den sarıya yol aldığı,
Hüzünvari bir aydır eylül.
Bir devrin bitişi, yeni bir devrin başlangıcı.
Bana soracak olursanız, yılın son ayıdır eylül
Buruk bir sevincin, yürek sızlatan bir hüznün,
Devasa bir boşluğun içime dolduğu,
Payidar acıların gönlüme katre katre yaydığı,
Adını koyamadığım bir sancının
Ruhuma Çöreklendiği aydır eylül.
Bir nefes yağmur kokusuyla,
Bir avuç kör pişmanlıkla,
Ağır bir vedanın hiç tanışık olmamış,
İki yüreğe ansızın sirayetiyle kavruldu bedenim.
Adını koyamadığım bir figanın gönlüme,
İzin sizce yerleştiği aydır eylül.
Bazen söyleyemediğin her kelime,
Ateş oluverir içine.
Yakar kavurur acıyla tanışmamış olan,
Her bir zerreni.
Bir araya getiremediğin her hece,
Sonun olur gizlice.
Bilemezsin, bilsen de çare bulamazsın.
Ölsen bile , bu çaresizlikten
Kurtulma yoluna ulaşamazsın.
Dilimin sessizliğine, dudaklarımın hareketsizliğine inat,
Zihnimin duvarlarında çığlık çığlığa,
Acısını haykırdığı aydır eylül.

BU SONSUZ KAYBOLUŞTAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin