14:46

3. BÖLÜM

Ne yani, solcu Ahmet'le Müjde tanışıyor muydu? Acaba onun gibi davasına kendini adamış kişiyle neden tanışmak istiyordu? Ve en önemlisi gerçekten de Müjde solcu muydu?

Anlaşıldığı üzere daha önceden tanışıyorlardı.

İnanamaz gözlerle Müjde'ye baktı. Özür dilercesine bakıyordu ama Murat umursamadı. Umursamaz bir şekilde masadan kalktı. Zaten artık masum görünen yüzününde bi anlamı yoktu Murat için. Omuzlarını düşürdü. Gerçekten bu kız onun neden dikkatini çekmişti? Oysa o karşı taraftaydı. Kim bilir belki de masumluğu yüzünden dikkatini çekmişti.

Belki...

Belki...

Belki...

Kafasında o kadar çok cevapsız soru vardı ki, hangisine cevap arıyacağını şaşırıyordu.

Kanmış mıydı gerçekten o masum, güzel yüzlü kıza yüreği?

Yumruk yaptığı sağ elini kafasına hafifçe vurup dairesel hareketlerle ovdu. Tüm bu düşüncelerden uzaklaşmak istiyordu.

En iyisi ortamdan uzaklaşmaktı. Okuldan çıkıp iş yerine doğru yol aldı.

Uzun zamandır bir araba tamirhanesinde çalışıyordu. Onun arabalarla uğraşması kafasını dağıtıyor rahatlatıyordu.

"Hoşgeldin. Erken geldin."dedi Mahmut elindeki yapı beze silerken.

"Okulda dersim erken bitti bem de geliyim dedim."dedi Murat.

Mahmut kafasını aşağı yukarı sallayıp "Tamam. Madem gelmişsin git tulumunu giy de yardım et."dedi.

Mahmut bey tamirhanenin sahibiydi. 45-50 yaşlarında, saçlarında kısım kısım ak düşmüş, göz kenarları yeni yeni kırışmaya başlamış esmer birisiydi.

Murat içeri geçip tulumunu giydi. Mahmut'un yanına çıktı.

"Motoru kaldırmama yardım et."dedi Mahmut.

"Tama abi."deyip motoru kaldırmaya yardım etti.

"Araba kiminmiş?"dedi Murat.

"Bilmiyorum. Bir tane adam gelip bıraktı."

Murat kafasını salladı.
"Buralarda bu kadar yüksek modelli arabayı ilk kez gördüm."dedi.

Sonra dükkana elinde çantasıyla bir adam girdi.

Murat ve Mahmut kalkıp gelen müşteriyi karşıladılar.

"Buyrun hoşgeldiniz"dedi Murat.

"III. Murat, beyefendi arabanın sahibi."diye araya girdi Mahmut.

"Merhaba! Ben arabam hakkında bilgi alacaktım."

"Tabii..."
Konuşmaya başladı Murat.

Adam onun yüzünü incelemeye başladı. Yüzü çok tanıdık geliyordu adama. Acaba onu daha önce görmüş müydü?

"Seninle daha önce hiç karşılaştık mı?"diye sordu adam.

Murat arabanın motorunu anlatırken duraksadı. Adamın ne dediğini anlamamıştı.
"Buyrun? Bir şey mi dediniz?"dedi.

Adam "Seni daha önce bir yerde görmüş gibiyim."dedi.

Murat, adamın söyledine şaşırsa da "Sanmıyorum. Ben sizi ilk kez burda görüyorum."dedi.

Adam belki de onu daha önce bir duruşmasında görmüştü.
Ama öyle olsaydı çocuk daha önce görüştüklerini söylerdi.

Hafif çıkmış kahverengi sakalları vardı. Yok yok! Onu daha öncesinde bir yerde görmüştü. Ama nerde?