"O bizim Hilmi değil mi lan?"dedi Murat Selim'e bakarak.
"Diğeri de solcu Ahmet değil mi?"dedi Selim.
"Koş abi o zaman koş."demesiyle koşmaya başladılar.
Selim kavgayı ayırırken Murat solcu Ahmet'in yüzüne yumruğunu geçirdi.
"Ne istiyonuz lan bizden?"deyip yerde yatan Ahmet' e bir yumruk daha geçirdi. Herkes dağılmaya başlarken
Murat; Selim ve Hilmi'nin yanına gitti.Kanayan burnunu tutan Hilmi "sağol kardeşim."dedi biraz kısılmış sesiyle.
"Sorun değil kardeşim."dedi. Bir süre sonra "Hadi siz gidin burnuna bakın bi. Ben de geliyorum birazdan."dedi.
"N'oldu?"dedi Selim.
Gözleri az önce gördüğü kızı ararken bakışlarını Selim'e çevirmeden "Gidin ben geliyorum."dedi.
Başıyla onaylayıp Murat'ın yanından ayrıldılar.
Gözleri yine o kızı ararken oturduğu masaya doğru ilerledi. Masanın önünde durdu. Kızın masanın altına girdiğini farketti.
Korkmuş muydu kız?
Yoksa onu bi cani olarak mı görmüştü?Kızın göz hizasına gelmek için eğildi. Masanın altına çömelmiş, gözlerini ve kulaklarını kapatmış bir biçimde eliyle kızın omzuna dokundu. Kız o andq gözlerini şokla kocaman açıp olduğu yerde titredi.
Müjde gördüğü kişinin Murat olduğunu farkedince şaşırdı. Murat elini uzattı çıkması için. Yüzüne baktığında o gözler, o bakışlar güven verdi Müjde'ye.
Ona güvenmeli miydi?
Az önce birini dövüyordu ama.Nedense o elini uzattığı kişiye güvenebileceğini hissetti. Uzatılan eli boş çevirmeyip elini tuttu ve masanın altından çıktı.
Bu çocuk, bu çocuk niye bu kadar uzundu ya?"İyi misin?"diye sordu Murat.
Müjde zorluk çekerek gözlerine bakıp kafasını aşağı yukarı salladı. Ama titremesine hakim olamıyordu. Ayrıca Murat denen bu çocuk neden onunla ilgileniyordu?
"Hadi otur!"dedi.
Kafasınıyine onaylarcasına sallayıp sandalyeye oturdu.
Murat eli hâlâ titreyen kızın ellerini sakinleştirmek istercesine avucuna aldı. Neden olduğunu bilmeden bu kıza güven vermek istiyordu. Fazlasıyla masum bakışları vardı.
İnsan bu kızı her şeyin yerine koyabilirdi; anne, kardeş , bazen kız çocuğu yada, yada off... neyse.Müjde olanlara anlam veremezken Murat'ın neden ona öyle davrandığını kestiremiyordu.
Avuçlarının içinde duran ellerini hızla çekti."Be... be... Ben gitsem iyi olacak sanırım."dedi kekeleyerek.
Yine kekelemesine lanet etti.
Hızla masadan eşyalarını toplayarak oradan uzaklaştı.Neden böyle davranmıştı kız Murat'a?
'Tabi ya. Az önce adam döverken gördü beni. Kim olsa korkar bu halinden.'dedi kendince.
Onun arkasından bakarken ne kadar ürkek ve mazlum tavırları dikkatini çekti.Bahçede bir yerde Selim'lerin oturduğunu gördü. Onların yanına gitti.
"Ben de sizi arıyordum."dedi.
"Çok kötü Hilmi. Bence kesinlikle bi doktora gitmelisin."dedi Selim Hilmi'ye.
Alayla güldü Hilmi.
"Doktor mu? Güldürme beni Selim. Doktorda muayene olabilmek için gece üçte sıraya girmem lazım. Hadi muayene oldum diyelim. İlaç, ilaç mı var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
14:46
Fiction généraleBu dünyada iki türlü insan vardır: ZALİMLER ve MASUMLAR. ---- Bu dünyada dört türlü adalet vardır: ▪Masumların zalimlere olan adaleti. ▪Zalimlerin masumlara olan adaleti. ▪Masumların masumlara olan adaleti. ▪Zalimlerin zalimlere olan adaleti. --- A...