"Nasıl gidiyor okulun?"dedi Cengiz bey.
Müjde ağzındaki lokmalarını yuttu. Çatalını tabağon kenarına bıraktı.
Keyifle "Güzeeel"dedi.Cengiz bey şaşırmamıştı. Zira Gül okulunu daima seven bir kız olmuştu.
"Sevindim."dedi.Gül ağzı doluyken kafasını aşağı yukarı salladı.
Cengiz bey kızının neden böyle hızlı hızlı yemek yediğine anlam veremiyordu. Önceden kuş kadar yer bırakırdı. Şimdi, arkasından atlı kovalıyor gibiydi. Aslında bu haliyle çok da güzel gözüküyordu, tıpkı Gül'ün annesi gibi.
"Bugün neden böylesin?"dedi Cengiz bey.Müjde lokmalarını yutup
"Nasılım?"dedi."Böyle hızlı hızlı yiyorsun. Önceden çok az yerdin. Bugün bir farklısın." dedi. Aslında kıznın ağzından laf almaya çalışıyordu. Ama bunu nasıl yapacağını bilemiyordu. Üstelik ortada Ahmet'in bahsettiği gibi bşr durum olduğu da söylenemezdi.
"Baba, ben neden bu kadar kısayım?" dedi masumca Gül. Sonra devam etti.
"Sen çok uzunsun. Ama ben sana hiç çekmemişim."dedi üzgünce.Cengiz bey gülümsedi. Kızının masada duran elini şefkatle tutup okşadı.
"Çünkü sen annene çekmişin"dedi.Gül aklına gelen şeyle gülümsedi. Annesini hayatında hiç görmese de ona karşı tarif edilemez bir duygusu vardı.
"Peki, ben anneme benziyor muyum? Yani tip olarak değil, onu zaten fotoğraflardan biliyorum. Karakter olarak benziyor muyum?"Cengiz bey , Gül'ün elinden tutup kaldırdı. Yanına gidip kızını kollarının arasına aldı. Tebessüm etti.
"Sen de aynı onun gibisin. Masum ve safsın, tıpkı beyaz gibi. Onun gibi içli içli bakıyosun. Onun gibi ürkek ama kendine çeken tavırların var. Tıpkı ceylan gibi. Çocuksu hallerin, bitmeyen hayat enerjin... Sen ona çok benziyorsun güzel kızım."dedi.Gül gülümsedi.
Neşeyle "Gerçekten mi?" dedi.Cengiz bey kızının saçını okşadı. Bir tutamını kulağının arkasına sıkıştırdı. Gül'ün aklına hemen Murat geldi. O da aynı babası gibiydi. Belki de Gül'ü Murat'a çeken enerji buydu, hayatının kahramanı olan babasına çok benzemesiydi.
"Gerçekten"dedi Cengiz bey.
Müjde babasından ayrıldı.
"Ben artık ders çalışsam iyi olacak sanırım."dedi Gül.Cengiz bey gülümsedi. Tam Gül arkasını dönmüş gidiyorken
"Yılbaşında İlyas amcanlar parti verecekmiş. Birlikte gidelim mi?"dedi. Aslında bu soruyu sormasına gerek yoktu. Çünkü Müjde her sene olduğu gibi bu sene de geleceğini umuyordu.Müjde biraz düşündü. İlyas amcasına gitse Ahmet te orda olurdu. Murat bunu duysa kızabilirdi. Bunu Murat'a sormayı aklına not etti. Belki onun yılbaşında daha güzel bir planı olabilirdi.
"Hmm. Ben birazcık düşüneyim."dedi.
Cengiz bey kızının bu tepkisine şaşırsa da belli etmedi.○○○
Ahmet Müjde'ye doğru yaklaştı. Müjde korkmaya başlamıştı. Etrafına bakındı. Murat yoktu ama Ülkü Ocaklarından birisi vardı. Geriye adım attı. Sonra arkasını dönüp ordan uzaklaştı.
Sınıfa girdi. Murat yine yoktu. Acaba hâlâ iyileşememişmiydi?
Zeynep'i görmesiyle gülümsedi. Geçenki gibi ikinci sıraya oturmuş önündeki kitaba bakıyordu. Hızlıca gidip onun önündeki sıraya oturdu.
"Merhaba"dedi gülümseyerek.Zeynep gülümsedi.
"Aleyküm selam."dedi.Müjde bu cevaba biraz şaşırmıştı. Onun da 'Merhaba' demesi gerekmez miydi?
Bir şey demedi yine de gülümsedi.
"Nasılsın?"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
14:46
General FictionBu dünyada iki türlü insan vardır: ZALİMLER ve MASUMLAR. ---- Bu dünyada dört türlü adalet vardır: ▪Masumların zalimlere olan adaleti. ▪Zalimlerin masumlara olan adaleti. ▪Masumların masumlara olan adaleti. ▪Zalimlerin zalimlere olan adaleti. --- A...