Keyifli okumalar♡♡
Çocukların neşeli sesleri ve pencereden içeri sızan gün ışığıyla aralandı gözleri.
Gözlerini ovuşturup etrafına bakındı. Odaya kadar sızan kokuyu içine çekti. Ayşe teyze yine döktürmüş olmalıydı.
Saate bakmak için telefonu eline aldı fakat gözü, gelen cevapsız aramaya ve mesaja takıldı,
"Bu sabah sabah kim acaba"diye söylenerek telefonun ekran kilidini açtı."Hande, uyanınca ara beni çabuk ol unutma!"
Msjı okur okumaz aradı.
"Alo " dedi uykulu sesiyle
"Kızım sen nerdesin ya! meraktan öldüm burda"diye hiddetle söylendi.
"Tatlım bi sakin ol hem şimdi iyiyim çok şükür"
"O kadar aradım msj attım cevap vermedin en son annem sorarsa bizde dersin diye yazdın sonra ses çıkmadı senden ,nasıl sakin olayım? Hem Ali izin vermedi onunla birlikte gelmeme daha çok sinir oldum."
"Alev inan iyi değildim ! Yalnız kalmak istiyordum. Annem dün aradı mı yoksa kendisimi geldi?"
"Babanın korkusundan nasıl gelip seni sorsun ki ? Aradı beni çok endişelenmişti seni sordu burda değil ama bizde kalacak dedim"
"Hm iyi yaptın sağol Alev " diyip buruk bir tebessüm belirlendi yüzünde.
"Her ne kadar beni dün sinir etmiş olsan da arkadaşlar bugünler için vardır. Neyse kapatıyorum birazdan ordayım görüşürüz"
"Tamam " diyip yerinden kalktı yatağını düzeltip odadan çıktı. mutfağın kapısına giderek ,
"Günaydın Kadriye Teyze"
kızartmış olduğu patatesleri tabağa bırakırken yüzüne bakıp tatlı tatlı tebessüm ederek,"Sanada kızım" dedi
"Ali hala uyanmadı mı?"
"Yok kızım hala uyuyor sen bi çağır onu, sana zahmet"
"Tamam"diyip önce banyoya gitti. Yüzünü yıkamadan önce aynaya baktı.
Solgun yüzüne, morarmış göz altına ve gözlerinin şişkinliğine baktı. Bir gece de bu kadar çöktüğüne inanamıyordu.
Ama yeşil gözlerinin çok güzel parladığını farketti. Dünün vermiş olduğu acı net olarak görünmesede saklandığı belliydi.Sonra çekmeceden aldığı tarakla saçlarını taramaya başladı. Tarağın dişleri saç diplerine değince acıyor, dudakları hafif yukarı kıvrılıyordu ve pembe dudaklarının arasinda acı bir inilti çıkmıştı. Daha fazla dayanamayıp tarağı bıraktı. Tarakta ki bir avuç saçı görünce içi sızladı. Saçlarına dokundu ve eline gelen saçları görünce çok üzüldü. Saçları hiç olmadığı kadar dökülüyordu!
Hande, saçlarının boyunu hiç kısaltmamıştı.
Onun gibi Ali de çok seviyordu Hande'nin saçlarını. Ve kesmemesi için tembihlerdi onu. Eylül sarısı gibi saçların var derdi ona hep.
Eylül sarısı saçlarını hiç kesme!
Dün olanları düşünmek bile istemiyordu. Ama
Aklına geliyordu istemsizce. Gözlerinin önünde canlanmaya başlamıştı.
Hemen silip attı aklından, düşünmemek icin kendini zorluyordu.Sadece şuan şu ana odaklanıp kalmak istiyordu ve biraz zor da olsa başarmıştı. Lakin aklından gitmeyen tek şey Ali gibi bir kardeşi olduğu ve onu ne pahasına olursa olsun yalnız bırakmayan bi kahramanı vardı. Bunun dışında hiç bir şeyi aklında barındırmamaya çalışıyordu.
Banyodan çıkıp Ali'nin odasına girdi. Yüz üstü uyumuş başını yastığın altına gömmüştü.
Kapının eşiğinde durup seslendi."Ali uyan kahvaltı hazır " hiç ses çıkarmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAVEYLÂ
Fiksi RemajaNarin ve usulca gözlerimden inen yaşları elimin tersiyle geriye atarken dudaklarımın titremesine engel olmak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Gittikçe fazlalaşan göz yaşlarımı susturmak adına ağzımdan çıkan sayısız hıçkırıkları bastırdım. V...