Medya: Kitabın eski kapak fotoğrafı
Dring dring... Dring dring
Yine lanet bi cumartesiye uyanmıştı Charlie, daha doğrusu uyandırılmıştı. Telefonun kulak tırmalayıcı sesine daha fazla dayanamadı ve uykulu bir şekilde telefonu açtı.-"Saat 1'de ***** Cafe'sinde ol! 15 numaralı masa adım Rose."
Telefon yüzüne kapanmıştı, sessizce bir küfür savurup telefondan saate baktı 12.18. Yataktan doğruldu.
"İş verenlerden biridir herhalde"
*Evet Charlie kiralık bi sadistti ;) Bu işten zevk alıyordu ve bunu para ile yapıyordu*
Banyoya ilerledi, yüzünü yıkadı ve dağınık saçlarını güzelce taradı. Odasına gidip dolabını açtı, kıyafetlerinin hepsi siyahtı tek bir renk bile yoktu.
Bir sadiste de bu yakışırdı zaten. Üzerine siyah yırtık pantolon, siyah kısa kollu bi t-shirt ve siyah deri ceket geçirdi aşağı indi siyah spor ayakkabılarını giydiğine göre evden çıkabilirdi, anahtarlarını aldı ve kapıyı kapattı saat 12.48'di, siyah son model jeepine bindi ve Cafe nin yolunu tuttu.
Cafe ye gelmişti arabasından indi ve içeri girip 15 numaralı masayı aramaya başladı ve birsüre sonra gözüne siyah küt saçlı bi kadın ilişti. Masaya oturdu, kadın elindeki zarfı Charlie'ye uzattı.
"Zamanını almayacağım, işkence edip sonrasında öldüreceğin çocuk ile ilgili bilgiler ve paran zarfın içinde. İyi eğlenceler!"
Kadın kalktı ve cafeden çıktı, Charlie zarfı açmıştı.ADI: MİKE SENCAİR
YAŞI:22 BOYU:1.73
****** SEMTİNDE OTURUYOR
*VE BİRKAÇ FOTOĞRAFI*-"Ne yani bu kadar mı? Ben böyle işin..."
Fakat Charlie içindeki paraları görünce ağzı açık kaldı, tam 100 bin dolar vardı. Anında zarfı cebine koyup cafeden çıktı, o anda telefonuna bir mesaj geldi.
"10 gün içinde hallet"
Çocuk oyuncağı olacaktı, sırıtıp telefonu cebine koydu,jeepine binip hızlıca evine sürdü. Evine geldi salona geçti, ceketini sandalyeye fırlatıp kendini koltuğa bıraktı. Telefonu eline alıp işkence edeceği o bedeni aradı kumral, yakışıklı bir gençti. Washington'da mimarlık okuyordu, ne yazıq...
Tekrar kendiyle konuştu Charlie"Benden 3 yaş küçük, 8 santim de kısa, zayıf, çelimsiz bir şeye de benziyor. Benim kaslı kollarımla başa çıkamaz bu! "
*Sinsice sırıttı*
Mutfaktaki buzdolabından Seul'den özel olarak getirttiği sojusunu (bi içki türü) alıp, bir bardağa boşalttı ve bardaktaki sojunun son damlasına kadar içmişti. Yorulmuştu, hiçbir şey yapmasa bile yorulmuştu, bir günde bu kadar mutlu olmak bünyesine ağır gelmişti. Bunun verdiği yorgunlukla salondaki koltukta sızıp kaldı.
~ERTESİ GÜN~
Güne yeniden küfür ederek başlamıştı, koltukta boynu tutulmuş olsa gerekti. Kalktı ve banyoya gidip yüzünü yıkadı aşağı indi ve saate baktı 13.38. saçını düzeltip evden çıktı. Mike'ın üniversitesine doğru yol aldı,
*Saat 17.52*
Charlie sonunda Mike'ın okuldan çıktığını görmüştü, ona doğru yürümeye başladı.
"Hey Mike!" Mike kendisine gelen uzun siyah giyinimli adamı farketmişti ama bir türlü çıkaramıyordu.
"Aah merhaba, şeyy tanışıyor muyuz?"
"Aslında ben seni tanıyorum fakat sen beni tanımayabilirsin"
Charlie sevmişti çocuğu, sıcakkanlı görünüyordu, aslında Charlie kolay kolay birilerini sevmezdi ama....
Bu çocukta bir şeyler vardı sanki"Pekii ne için seslenmiştiniz?"
"Sormak istediğim birkaç soru vardı ama arabada kaldı, bi gelebilir misin?"
"Aa tabi"
Charlie için çok kolay olmuştu, zaten arabayı da tenha bir yere çekmişti. Mike arabaya yaklaşınca cebindeki ilaçlı mendille Mike'ı bayıltıp kucağına alarak arabaya koyarken dengesini hafif ölçüde kaybedip Mike'ın üzerine düştü. Çok yakınlardı Charlie Mike'ın kalp atışlarını hissedebiliyordu ama kendini toparlayıp anında kalkarak yerine geçti ve arabayı eve sürdü.
*eve geldiler*
Charlie Mike'ı kucağına alıp eve girdi ve işkence odasına doğru götürmeye başladı. Mike'ı bi sandalyeye oturtup ellerini ve ayaklarını sandalyeye bağladı ve ağzına bant yapıştırdı. Biraz sonra Mike kıpırdanıp uyandı şaşkınca Charlie'ye ve odaya bakıyordu. Ama zerre sesi çıkmıyor ya da bağırmaya çalışmıyordu, bu Charlie'ye huzursuz etmişti. Charlie bantı çıkardı.
"Hadi ama korkmadın mı? Bak masada neler var" *masanın üzerindeki işkence aletlerini gösterir*
"Sence onlardan korksaydım kolumdakileri yapar mıydım?" *Charlie merakla Mike'ın t-shirt ünün kollarını sıyırır ve gördüğü manzara karşısında şok oldu*
Charlie: Hassiktir! Mazoşist misin??!!
*Mike'ın sol kolunda birsürü faça izi vardı*
*Mike sinsice güldü*
Charlie: Nasıl bir manyağa çattım ben?
Mike: Onu benim söylemem gerekmiyor mu yaa?
*Mike tekrar sırıtır**Charlie, Mike'ın kollarına bakmayı kesip karşısına oturur ve ve Mike'ı süzmeye başlar*
Mike bunu farkeder ve "Hey, bana bakmayı kes seni sürtük!" der.
*Charlie sinirlenir ve eline neşteri aldığı gibi Mike'a doğru hızla ilerler, iyice dibine sokulur ve kulağına fısıldar*
"Bunu dediğine pişman olacaksın yakışıklı!!"
*Charlie neşteri Mike'ın boynuna konumlar, tabiki şah damarını kesmiycek şekilde, o sırada Mike'ın kokusu onu kendinden geçirir ve neşteri bırakır*
"Aslındaaa.... Biraz oyun oynasak fena olmaz..."
*Sinsice sırıtır*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist And Masochist [B×B]
RandomBir sadist, mazoşiste aşık olursa ve ikisi de erkekse....