Mike'ın ağzındanCharlie ne demişti bana? Dengesini mi bozuyormuşum, ama nasıl? Asıl o benim dengemi bozuyor. Ruh hastası psikopat
Önceden beni kullandığını söylemişti şimdi ise dengesini bozduğumu bu çocuk bipolar falan mı? Gecenin bilmem kaçında bunları bana yaşatması normal miydi? Gerçi buraya geldiğim günden beri normal olan hiçbir şey olmadı ki.Kaçsa mıydım? Evet kesinlikle bu yerden kaçmalıydım! Ah salak Mike bunu daha önce düşünemedin mi? Birkaç dakika daha beklemeliydim Charlie iyice uyuduktan sonra da sessizce eşyalarımı toplayıp bu lanet yerden toz olmalıydım.
Umarım uyanmazsınız bay psikopat!
~~~~~~
Ne kadar bekledim bilmiyorum ama sanırım Charlie uyumuştu. Yavaşça yataktan doğruldum ve telefonumun feneri ile yerdeki eşyalarımı toplayıp çantama koymaya başladım. Bütün eşyaları topladıktan sonra üzerime kapşanlu ve kot pantolon giyip çantamı sırtıma taktım.
Şimdi sıra en zor kısımdaydı Charlie'yi uyandırmadan evden kaçmak ve bir daha asla onunla karşılaşmamak çok yavaş bir şekilde kapının kolunu çevirdim ve odadan sessizce çıktım merdivenlerin başına geldiğimde gıcırtı çıkmaması için tanrıya dua ediyordum. Yine çok yavaş hareketlerle merdivenlerin basamaklarından indim ve dış kapıya doğru yürümeye başladım, şuan resmen özgürlük biletim o kapının dışındaydı son birkaç adım ve...
Sonunda dış kapının önüne gelmiştim ayakkabılarımı sessizce giyerek kapının kilitleri açtım. Adeta ecel terleri döküyordum saçlarım alnıma yapışmıştı ve karanlıkta olan az biraz görüş açımı da kapatıyorlardı. Zorluklarla ayakkabılarımı giyip kapıyı açtım ve çıkarak sessizce kapıyı kapattım, yapmıştım evden çıkmıştım işte
Bu özgürlüğümün kısa sürmemesi için koşar adımlarla evden uzaklaştım. Hava soğuktu ve koşarken soğuk hava yüzüme çarparak titrememe sebep oluyordu ama yine de koşuyordum. Nereye gittiğimi bilmeden ne yapacağımı bilmeden...
Ne kadar o şekilde koştum bilmiyorum ama yorulmuştum ve nefes nefeseydim telefonumu çıkarıp saate baktığımda saatin 02.13 olduğunu gördüm. Zifiri karanlık sokakları sadece sokak lambalarının cılız ışığı aydınlatıyordu
Biraz daha yürümeye devam ederken arkamdan sesler geliyordu, adım sesleri gibiydi... İşte şimdi tam anlamıyla sıçmıştım! Kaçmak senin neyine be ezik Mike! Al işte kesin sinir küpü oldu Charlie seni bir siksin de kendine gel! Ah ne diyorum ben? Adım sesleri yaklaşıyordu bundan sonra kaçışın olmadığını anlayıp olduğum yerde durdum.
Korkarak ve yavaşça arkamı döndüğümde arkamdaki kişiyle aramda 1 metre falan vardı ama yüzünü net olarak göremiyordum. Siyah cap ve üzerine siyah kapşonlu hırka giymiş ve kapşonu da capin üzerine örtmüştü. Olduğum yerde titremeye başladım, korkuyordum ve belki yumuşar ümidi ile zor da olsa konuşmaya çalıştım.
"Ö-özür dilerim ben a-aslında-"
Daha sözüm bitmeden karşımdaki beden bana sarılmıştı. Ama bir dakika bu Charlie değildi!! Charlie'nin parfümü değildi bu şuan bambaşka tanımadığım bir adam bana sarılıyordu!!
Onu kendimden hızlıca ittim, daha da korkmuştum kimdi bu? Charlie'nin adamlarından biri mi?Kapşonunu ve capini çıkarınca yüzüne daha dikkatli baktım.
"Lucas!! Burada ne işin var? Nereden buldun beni?"
"Mike benimle gel buralar tehlikeli"
"Beni mi takip ediyorsun sen?!"
"Mike seni sevdiğimi bilmiyormuşsun gibi davranma!"
Evet haklıydı, biliyordum. Uzun zamandır beni seviyordu ama annesi Rose hanım buna şiddetle karşıydı ve beni hiç sevmezdi.
"Benimle gel sana her şeyi anlatacağım"
Başımı onaylar gibi salladım ve Lucas'ın elini tutarak beni götüreceği yere doğru yol aldık.
~~~
Biraz yürüdükten sonra kulübe gibi bir yere geldik. Lucas elimi bıraktı ve cebinden anahtarı çıkararak kapıyı açtı. İkimiz de içeri girdikten sonra ışıkları açtı ve şömineye doğru ilerleyerek birkaç odun atarak yaktı. Bende şöminenin tam karşısındaki koltuğa oturdum ve Lucas'ın anlatacaklarını sabırsızlıkla bekliyordum.
Sonunda Lucas da yanıma oturmuştu ve ellerini ovuşturarak bana bakıyordu"Annem seni çok fazla sevdiğimi ve değer verdiğimi biliyor buna da karşı biliyorsun"
"Evet, biliyorum"
"Annem seni öldürmek için bir katil tutmuş sadist miymiş neymiş. Amacı seni ortadan kaldırmak ve beni normale döndürmekmiş falan, bende bunu öğrendim ve seni takip etmeye başladım. O adamın seni eve kapattığını da biliyordum her gittiği yeri takip ettim ve seni kurtarmak için en uygun zamanı bekliyordum. İkimiz de zarar görmeyelim diye bu kadar gün bekledim ama senin kaçtığını görünce bende peşinden geldim. Üzgünüm Mike hepsi benim hatam anneme engel olmalıydım ama olamadım, o adam sana zarar verdi mi bir şey yaptı mı sana?"
Lucas'ın anlattıkları üzerimde şok etkisi yaratmıştı. Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilmiyordum, elim istemsiz olarak koluma gitmişti ve Lucas bunu fark etmişti.
"Koluna mı bir şey yaptı?"
Hızlıca kolumu tutarak sıyırdı ve kanlı bir sargı bezinin kolumda olduğunu gördü
"Lanet olsun yapamadım! O şerefsiz sana zarar vermeden önce seni kurtaramadım o iti bulup-"
"Lucas sakin ol, o bir şey yapmadı bunları ben yaptım"
"Sen mi yap- ah doğru mazoşist olduğunu unuttum bir an. Ama yine de kendine zarar vermemeliydin!! Çok korktum Mike, seni bir daha göremeyeceğim diye bir daha sana sarılamayacağım diye..."
"Tamam lütfen korkma artık, ben iyiyim"
Lucas endişeli ve korkmuş görünüyordu daha fazla dayanamayıp ayağa kalktım ve ona sımsıkı sarıldım.
"Teşekkür ederim iyi ki varsın"
Lucas'a sarılırken bir yandan da düşündüm. Ben Lucas'ı seviyor muydum? Yoksa öyle mi düşünüyordum? Sanırım ben Charlie'yi seviyordum evet kesinlikle ona karşı bir şeyler hissediyordum. Ama Lucas gibi iyi birini de üzmek istemiyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum ikilemde kalmıştım.
Beni sürekli üzen Charlie'yi mi sevmeliyim?
Yoksa her daim beni koruyup kollayan Lucas'ı mı?Sanırım ben kararımı çoktan vermiştim....
Selaaaam yeni bölümle karşınızdayım ve bu bölüm şuana kadar yazdığım en uzun bölüm oldu. Sınav haftam olmasına rağmen yb atmaya çalışıyorum lütfen desteklerinizi ihmal etmeyin. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere Byuuu <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist And Masochist [B×B]
De TodoBir sadist, mazoşiste aşık olursa ve ikisi de erkekse....