Sadist And Masochist [B×B]

3. Bölüm: Kararsızlık

*vote ve yorum olursa sevinirim, iyi okumalar... *

Biraz sonra kendime gelince lavabodan çıktım, kapının yanında duvara yaslanmış şekilde yarı çıplak duran Charlie'yi beklemiyordum tabiki beni görünce hızlıca beni kendine çekti ve yerlerimizi değiştirdi şuan da benim sırtım duvara yaslanmış o ise karşımda daha doğrusu dibimde idi. O aniden çevirirken elim istemsizce kaslarına gitmişti ve elimi hala çekmemiştim.

Eminim elim şuan sıcaktan kavrulmuştur ama açıkçası elimi çekmek gibi bir düşüncem yok, hissi güzel :)) Ben ona anlamsızca bakarken o bir elini duvara dayadı ve bana daha da yaklaşmaya başladı diğer eliyle çenemi sertçe havaya kaldırdı ve sıktı, yanaklarım acıyordu.

"Bir daha böyle bir şey yaparsan seni sikerek gebertirim duydun mu beni!!"

Sadece başımı sallamakla yetinmiştim, ellerini hafifçe gevşetti ve ben ne olduğunu anlamadan dudaklarını benimkilerle bastırmaya başlamıştı. İlk başlarda karşılık vermedim fakat alt dudağımı sertçe dişlemeye başladığında ağzımdan küçük bir inilti çıkmıştı. Fakat o durmuyordu sertçe öpmesine yani ısırmasına devam ediyordu ki daha fazla dayanamayıp kaslarında olan elimin tırnaklarını ona geçirirken bir yandan da ben de öpmesine karşılık vermeye çalışıyordum.

Nihayet çenemdeki elini çekip saçlarıma daldırmıştı fakat bu sefer de saçlarımı çekiştiriyordu,nefessiz kaldığım için elimle yavaşça onu ittirdim ve dudaklarını benden ayırdı. Yalnız hala dudakları dudaklarımın dibindeydi ve eğer konuşursa tekrar değeceklerdi, tahrik oluyordum ama umarım Charlie bunu farketmez.

"Daha iyilerini görmüştüm" *pic smile*

Ahh bir insanın ses tonu bile bu kadar tahrik edici olmamalı seni baban mı doğurdu, heyt yawrum bee. Ay ne diyorum ben kendine gel Mike!

Benden uzaklaştı ve odasına doğru yol alırken onunla daha çok vakit geçirmek istediğimi anladım, az önceki olay hoşuma gitmişti acı ile karışık zevk hissetmiştim ve bu Charlie'ye daha da bağlanmamı sağlıyordu. Galiba ondan etkilenmeye başlıyorum ;)
Birkaç dakikadır aynı pozisyonda olduğumu farkettim merdivenlere doğru ilerlerken Charlie de üzerine t-shirt giymişti - ve tahmin ettiğiniz gibi yine siyah - merdivenlerden inecekken Charlie omzu ile sertçe çarpmıştı bende dengemi kaybederek merdivenin ilk basamağına düşmüştüm, kalçam çok acımıştı.

"Biraz dikkatli olsana"

Merdivenin son basamağında durarak bana bakmıştı bende o sırada kalçamı tutarak ayağa kalkmıştım.

"Kes sesini sürtük!"

Göz devirerek salona gitmişti, hak etmediğim halde sürtük damgası yemek biraz koymuştu. Koşarak peşinden salona geçtim o koltuğa yayılmış duruken ben ise ayakta dikilmiştim.

"Ben sürtük falan değilim"

Ayağa kalktı ve yine dibimde durdu ben ise kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım ve sanırım dilimi yutmuştum.

"Bir şey mi dedin?"

Sesi soğuk çıkmıştı, yukarıda ki sesinden daha soğuk..

"Ş-şey dedim, o-oyun oynayalım mı?"

"Ne sikim bahsediyorsun sen?"

Sesini biraz yükseltmişti ve ses tonundaki soğukluğu hissedebiliyordum.

"C-cezalı bir oyun ama"

"Tamam o zaman kabul"

Ses tonu düzelmişti ve eski şeklini almıştı.

"Anlat bakalım nasıl bir oyun"

Masanın üzerindeki bira yı iki bardağa da koymuştu.

"Aslında oyunun adı jenga biliyorsundur umarım biz onu cezalı oynayacağız, şöyle olacak kim tahtaları devirirse diğeri 1 el kazanmış olacak ve 3 el kazanan, kaybedenden istediğini yaptırma şansı kazanacak"

İçkisinden bir yudum alarak cevapladı

"Bana uyar sen şimdiden kendini hazırla :)"

"Ben kazanırsam bütün bir gün boyunca benimle iyi geçineceksin Charlie"

"Ama ben kazanırsam bütün bir gün benim istediklerimi yapacaksın Mike, bir köle gibi!!"

*Köle gibi* kısmını bastırarak ve gözlerimin içine bakarak söylemişti, hafif korkmadım değil açıkçası

"İyi olan kazansın"

Elimi Charlie'ye doğru uzatmıştım, birkaç saniye elime baktı ve o da elini uzatıp elimi tuttu. Ben ise o sırada onun gözlerine dalmış ve ellerimizin birbirine değişine ortak oluyordum ki Charlie;

"Elimi alsam mı? Hani benim ya"

"Ha?.. Haa tabi evet buyur"

Gözlerimi başka yere çevirmiş ve elini bırakmıştım. Charlie de yukarı çıkmış ve birkaç dakika sonra elinde bir poşetle geri gelmişti, eski yerini almıştı ve poşetten jenga yı çıkartıp bir yandan tahtaları dizerek bir yandan da içkisinden yudumluyordu, bende ona yardım ediyordum tabii.
Sonunda tahtaları dizmiştik o da bardağındaki içkisini bitirmişti.

"O zaman.. İyi olan kazansın Mike"

Tek kaşını kaldırarak söylemişti, umarım sonunda yenilen ben olmam...