Pabucumun Mafyası (Ara Verildi)

1.Bölüm

     Duru'dan

  Telefonumun ısrarla çalmasıyla gözümü açmadan elimi komidinin üzerinde gezdirdim.

Birkaç şeyi yere düşürdükten sonra telefonumu bulup elime aldım. Yürek gözümü açarak aramayı cevaplayıp telefonumu kulağıma götürdüm ve uykulu sesimle konuşmaya başladım.

"Alo"

"Kızım sen hala daha uyuyor musun?"

"He uyuyom. Eğer sen aramasaydın uyumaya devam edecektim"

"Kızım geç kalıyoz"

"Neye geç kalıyoruz ya?"

"Uçağa akıllı. Bugün Rize'ye gidiyoruz"

Telefonu kulağımdan çekip tek gözümü açarak saate baktım. Sinirden yüzüm kızarırken dişlerimin arasından tısladım.

"Lan salak saat daha 06.38. Bizim uçak 13.30'da"

Eylül oflayıp "Duru alışveriş yapmamız gerekiyor. Yarım saat sonra evin önünde olacağım. Ben gelinceye kadar hazırlan" dedi ve kulağımı 'dıtdıtdıt' sesi doldurdu.

Telefonu komidinin üzerine koyup tekrar uykunun beni esir almasını bekledim.

Bir süre bekledikten sonra uykum beni esir almayınca dört nala koşarak kaçtığını anladım.

Küçük bir çığlık atıp yatakta tepindim. Sonra ne olduğunu anlayamadan kendimi pikeye  sarılı bir şekilde yerde buldum.

Uzun uğraşlar sonunda pikeden kurtulup derin bir nefes alarak banyoya girdim.

Kısa bir duşun ardından bornozumu vücuduma sarıp banyodan çıktım. Dolabımın karşısına geçerek dizimin bir buçuk karış üstünde buz mavisi kot etek ve beyaz göbeğimi birazcık açık bırakan askılı büstiyer çıkarıp üstüme geçirdim. Ayağıma da beyaz parmak arası sandaletlerimi giydim.

Saçlarımı taradıktan sonra düzleştirip boş bıraktım. Aynanın karşısına geçip kendimi övmeye başladım.

"Ay sen ne kadar güzelsin ya"

"Maşallah tüh tüh. Bu güzellikle nazar deyecek sana. En yakın zamanda nazar boncuğu almalısın. Ayy evet nazar boncuğu almalıyım"

Zilin sesiyle kendimi övmeye ara verdim. Odamdan çıkıp merdivenleri inerek kapının yanına doğru yürüdüm.

Kapıyı açmamla Eylül'ün üstüme atlaması bir oldu. Dengemi sağlayamayıp yere düştüm. Eylül'ü üzerimden ittirip yana düşürdüm ve konuşmaya başladım.

"Lan salak neden üstüme atlıyon. Kaşla göz arasında cehenneme gidiyodum"

Eylül ittiğim yerden doğrulup bağdaş kurarak oturdu ve "Kanka niye cennete değilde cehenneme gidiyon?"
dedi. Ben de bağdaş kurarak oturdum ve açıklama yapmak için dudaklarımı araladım.

"Şimdi canımcım cehenneme giderim çünkü bir keresinde abimle birlikte bir kuşun kanatlarını kesmiştik. O kuşu abim elinden kaçırmıştı,sonra da kedi o kuşu yemişti"

"Kanka ben neredeydim o zaman?"

"Ne biliyim kızım ben"

"Peki kanka sen kaç yaşındaydın?"

"Sekiz ya da dokuz"

Eylül bir süre düşündükten sonra "Kanka o sana günah yazılmıyordu galiba" dedi. Derin bir nefes alıp "İyi de ben gene cehenneme giderim" dedim.

"Neden kanka?"

"Çünkü geçenlerde yolda bir tane teyze gördüm. Baya yaşlıydı. Karşıdan karşıya geçmeye çalışıyordu ama ben ona yardım etmedim,yoluma devam ettim. Sonra arkadan bir fren sesi geldi. Döndüm baktım teyzeye araba çarpmış"