İyi Okumalar💙Duru'dan
Moralim iyice bozulmuştu. Bana illa kına yakılması gerekiyordu. Miraç ağzını açıp sadece "Annem yakılacak diyorsa yakılacak" demişti. Ben de iyi şeyler diyecek diye sevinmiştim. Asık yüzümle düğünle ilgili konuşmalarını dinledim. Bileğim az önce lavaboya giderken duvara çarptığım için ağrımaya başlamıştı. Bana dönen bakışlarla kaşlarımı yukarı kaldırdım. Melek anne anlamadığımı hissederek "Kizum kahvalti hazirdur da. Hadu kalk yiyelum" dedi. Başımı sallayıp ayağa kalktım ve dışarı doğru ilerledim. Masa dışarıya hazırlanmıştı. Bu güzel havalarda zaten insanın içeride oturası gelmiyordu. Miraç'ın yanındaki sandalyeye oturup canım pek istemesede bir şeyler yemeye başladım.
Sofradakiler pek bir şey yemediğimi fark etmiş olmalıki Miraç dışında herkes tabağıma masadan bir şey koydu. Melek anne çilek reçeli tabağını bana uzatıp "Al kizum ye buni. Kendu ellerumle yaptum" dedi. Moralim biraz düzelmişti. Eh artık yaktıracaktık kınayı başka çaresi yoktu. Melek annenin elinden alıp önüme koydum. Çilek reçeline bayılırdım.
"Teşekkür ederim anne"
Kahvaltı faslı bitince Miraç dışında herkes tekrar içeriye geçip düğün hakkında konuşmaya başlamıştı. Miraç işe gitmesi gerektiğini söyleyip aramızdan ayrılmıştı. Melek anne "Kizum düğüne az kaldu. Artuk alışveruşe çıkmamız gerekiyor" dedi. Haklıydı. 5 gün kalmıştı düğüne. Kınaya ise 4 gün. Aşırı derecede yorulacağımı hissediyordum.
"Haklısın anne" diyip Eylül'ü arayacağımı söyleyerek salondan ayrıldım. O olmadan alışverişe çıkmak gibi bir niyetim yoktu. Açılan telefonla Eylül'ün sesi kulaklarına doldu.
"Duru?"
"Eylül acil buraya gelmen lazım"
Endişeli sesiyle "Hayırdır kuzum? Ne oldu?" diye sordu. Bana kuzum deyişleri hoşuma gidiyordu. Sesinde hep bir şefkat vardı.
"Melek anne düğün alışverişine çıkmamız gerektiğini söylüyor canım. Sensiz gitmek istemedim. Biliyorsun hayallerimizi"
"Tabi kuzum. Hemen geliyorum" diyip telefonu kapatmıştı. Salona geri dönüp "Anne arkadaşım geldikten sonra alışverişe çıkabiliriz" dedim ve kendimi koltuğa attım. Attım derken yani kayınvalidemin yanında o kadar rahat hareketler yapmayacak kadar aklım başımdaydı. Ah lanet olsun dostum çok akıllı ve uslu bir kızım.
Kısa bir süre sonra Eylül gelmişti. Vakit kaybetmeden arabaya binip çok kapsamlı bir avmye gitmiştik. Melek anne daha önce alınacakların listesini çıkarmıştı o yüzden işimiz daha kolay olmuştu. En azından ne alacağımızı biliyorduk.
• • •
Alışverişe geleli neredeyse 2 saat olmuştu ve bu ikili hiç durmadan bir şeyler alıyordu. Artık ayaklarımda can kalmamıştı. Bunun yanında bide açlıktan ölmek üzereydim. Az ilerimde olan Melek anneye ve Eylül'e baktım. Çıkış kapısının çok yakınındaydım. Eğer bir aksilik olmazsa onlara fark ettirmeden çıkabilirdim. Derin bir nefes alıp koşar adımlarla mağazadan çıktım. En üst kata çıkıp rastgele bir cafeye attım kendimi. Aramızda neredeyse 4 kat vardı. Onlar beni buluncağa kadar hem dinlenir hem de yemeğimi yerdim.
Yemeğimi yemiş şimdide tatlı niyetine çikolatalı pasta yiyordum. O sırada telefonuma hiç bakmadığım aklıma geldi. Cebimdeki telefonu çıkarıp şifreyi girdim. Aman Allahım. Miraç 12 kere aramıştı. Neredeyse 1 saattir ortaklıklar da yoktum. Bunun yanında Melek anne ve Eylül de aramıştı. Derin bir nefes alıp korka korka Miraç'ı geri aradım. Telefon çalar çalmaz açılmıştı. Sinirli nefes alışveriş sesleri kulağıma dolarken titrek bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pabucumun Mafyası (Ara Verildi)
ChickLitMafya olmak isteyen iki genç kızın hikayesi. Duru ve Eylül mafya olmak için internetten öğrendikleri bilgilere göre Rize'ye giderler. Ve hayatlarının alt üst olmasını sağlarlar. ****