Arkadaşlar beklettiğim için çok üzgünüm. Okuyucu sayısı düşmüş gibi hissediyorum oylarda önceki bölümlere göre az kaldığı için.Umarım okuyor ve beğeniyorsunuzdur çünkü benim için gerçekten önemli.Yorumlarınızı bekliyorum lütfen düşüncelerinizi söyleyin :) Keyifli okumalar :))
Kulübün önüne geldiğimde korumaların beni süzdüğünü hissettim.Oldukça mini, deri eteğim ve siyah topuklu çizmelerimle nasıl göründüğümü tahmin edebiliyordum.Olmak istemediğim bir insana dönüşmüş gibiydim.Bana çok yabancı olan bir insana.Ait olduğum yer burası değildi, olmamalıydı.Tiksintiyle baktığım o insanlara dönüşemezdim.Bu kıyafetle onlardan biri gibiydim.Evet, eğleneceğimize dair Gülce'ye söz vermiştim ama bu histen kurtulamıyordum.Rahatlamam gerekiyordu.
Gülce'yi taksiden inerken gördüğümde gerçekten şaşırmıştım.Güzel olduğunu biliyordum ama bu kıyafetlerle daha da hoş görünüyordu.Genelde içerdeki insanlar bu kıyafeti giyse onlara diyeceğim tek şey ''ucuz'' göründükleri olurdu ama Gülce o kadar harikaydı ki giydiği kıyafette onu harika gösteriyordu.
Beni görünce gülümsyerek yanıma geldi ve sımsıkı sarıldı.Bu kadar sevecen olması hoşuma gidiyordu.Sarılmamız bittiğinde gözlerini alnıma ve dudağımın kenarına dikti.Yarayı farketmiş olmalı ki anında bir çığlık atarak ne olduğunu sordu.Benim için gerçekten endişelenen bir dostum olduğu için kendimi şanslı hissediyordum.
Olanları ona anlatamazdım ama yalan söylemekte istemiyordum.Kararsızlığımın sonunda aklıma bir fikir gelmişti.Yalan söylemeyecektim sadece gerçeği saklayacaktım.Onu tehlikeye atamazdım.Bende eve hırsız girdiğini ve beni görünce saldırmaya başladığını söyleyip bu konuyu kapatmaya çalıştım.Ancak gözlerindeki endişe hala dinmemişti.
"Hey, iyiyim ben bakma bana öyle.Her şey yolunda." dedim içten bir gülümsemeyle.
Bana tekrar sarıldı ve "Deli kız bu halde bile iyi olduğunu söylüyorsun.Keşke daha önce söyleseydin hemen gelirdim.Ayrıca bu gece için ısrar etmezdim." dedi üzgün bir şekilde.Onu üzmek, isteyeceğim en son şeydi.
"Hayır canım bak ben gerçekten iyiyim hem kafa dağıtmaya ihtiyacım var.Beni çağırmakla çok iyi yaptın asıl evde dursam kötü olacaktım." dedim tekrar gülümseyerek.
Şimdi bana inanmış olmalıydı.Yüzüne kondurduğu gülümseme ile bunu farketmiştim.
"Tamam o zaman kendini kötü hissedersen söyle hemen gideriz.Şimdi neşeni yerine getirmek için eğlenelim." dedi ve koluma girip beni içeri doğru sürükledi.
Kulüp bugün her zamankinden daha sakin gibiydi.Saat çok geç olmadığı içindi belki ama bu görüntü daha hoştu.İçeri doğru ilerlerken Yekta'nın bakışlarını üzerimde hissettim.Yanımıza gelerek "Bugün izinlisiniz kızlar neden geldiniz?" diye sordu ve gözlerini yüzümde gezdirdi.Yaralarımın bu kadar dikkat çektiğini bilmiyordum.Gülce'nin sesiyle gözlerini üzerimden çekip ona çevirdi.
"Biliyoruz patron.Bugün eğlenmeye geldik." dedi ve bana bakarak gülümsedi.Bende başımla onaylayıp gülümsemesine karşılık verdim.
"Yüzüne ne oldu? "
Yekta endişeli gözlerle bana bakarken ne cevap vereceğimi düşünüyordum ki Gülce olan biteni bir çırpıda anlattı.Bir yandan da rahatlamış hissediyordum.
Yekta duyduklarından sonra sorular sormaya başladı.Meraktan mı endişeden mi bilmiyorum ama sorduğu sorulara cevap vermek istemiyordum.Daha fazla yalana gerek yoktu.
"Bu gece kafa dağıtmaya geldik patron bu kadar soru sorma lütfen."
Gülce yine imdadıma yetişmişti.Yekta'nın sorularından böylece kurtulmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSİN SEN?
Teen Fiction16 yaşında anne ve babasını kaybetmiş bir kız. Şimdi 19 yaşında ve yapayalnız. Çalışıp kendi ayakları üzerinde durmalı. Peki ya geçmiş? Onu geçmişe bağlayan tek şey anıları peki ya onlarda yalansa? Kime güvenebilir? Kim güvenilir?