9. Bölüm : Sinanla ben?

6.5K 273 186
                                    

Düdük sesi salonda yankılanmasıyla Hazan ve Ece başladılar yemeğe. Ece ilk 5 tanesini ağzını attıktan sonra öksürmeye başlamıştı biberler çok ama çok acıydı. Hazan löp löp götürüyordu ona acı tatlı fark etmezdi.

Faruk : Helal Hazan, boşuna mı Adanalısın!!

Sinan : Tüh Allah seni ne etmesin Ece, kaybediyoruz!!

Ve aradan 5 dakika geçtikten sonra düdük yeninden ötmüştü, Hazan 50 tanesini de yemiş bitirmişti, Ece en az 20 tane yiyebilmişti.

Ece dilini dışarı çıkarıp üflemeye çalışıyordu. Sinan ayran getirdi hemen, Ece alıp kafasına dikti nafile. Halen daha yanıyordu dili, Ece Sinan'a 'üfle' işareti yapınca, Sinan ona yaklaşıp Ece'nin dilini tuttu ve yavaş yavaş üflemeye başladı, Hazan ve Faruk hocanın yanına geçmişlerdi, herkes onları izliyor gülüyordu.

                                                                                                ***

Beden dersi bitmişti, son derse girecektik, daha zile çok vardı. Çantamı kontrol ettiğimde parfümümü beden salonununda unuttuğumu fark ettim, hızlı adımlarla beden salonuna gittim ve kapıyı açar açmaz, şok oldum. 

Sinan : Faruk ver lan ödülü!!!

Sinan Faruk'a işkence uyguluyordu.

Ece : Ne oluyor burada?

Sorumu sorduğumda herkes bana baktı, çocuklardan biri Faruk'un kafasını sudan çıkardı, Sinan ise saçlarını geriye yatırıp yanıma geldi.

Sinan : Gitsene sen.. hadi!

Ece : Ne yaptığınızı söyleyin, ondan sonra gideceğim! Ayrıca Faruk'u da bırakın!

Sinan : Ece.. git! Hem sana hesap verecek değilim!

Faruk : ECE YARDIM ET!!

Sinan : Sokun şunun kafasını suya da rahatlasın arkadaş..

Ece : Sinan yapma!!

Sinan hızla kolumdan tuttu ve salondan çıkardı, son kez bakıp kapıyı çekti. Bir şeyler yapmam gerekiyordu, o çocuğu bunların eline bırakamazdım.. Düşün düşün düşün Ece!!

Yangın alarmı!

Hızla salonun oradaki yangın alarmını açtım ve etrafa bakınıp bastım. Ve birden tüm kolejde yankılandı zil. Çığlık sesleri geliyordu, koridorlardan.. Hızla salonun önüne gelip kapıyı açtım, Sinan etrafa bakınıyordu.

Sinan : Ece..

Beni fark etmişti, Yasin ve Erdal'a beni işaret etti, ikisi hızla beni yakalayıp Faruk'u kaldırdıkları yere oturttular. Faruk kaçabilmişti, ben ise yakalanmıştım.

Sinan : Siz gidin, Ece Hanımla ufak bir işimiz var!

Erdal ve Yasin gidince Sinan bana biraz daha yaklaşmıştı, tam önümde duruyordu, hiç acımadan şeyine tekme attım, elleri ön tarafına gidince bu fırsat deyip kalktım ve kapıya doğru koştum, kapıyı açtım tam çıkacaktım ki arkamı döndüm, ona baktım, yerde acı içinde kıvranıyordu, ayağımın ayarı olmadığını söylemiş miydim?

Sinan : Ece.. acıyor.. yardım et.!

Kalbime yenik düştüm, koşup yanına çöktüm ve onu kaldırmaya çalıştım fakat o an anladım bana yine oyun oynadığını, hızla boynumdan tutup su dolu kovanın içine soktu başımı. Nefes alamıyordum, ağzımdan baloncuklar çıkıyordu peş peşe ve onun lanet kahkahasını duyuyordum.

Yağız : SİNAN!!!!! 

Ve ağabeyimin sesini duydum. Kurtarıcı meleğim gelmişti, Sinan başımı kovadan çıkardı ve yere bıraktı beni. 

Koleje Hoş GeldinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin