Koleje Hoş Geldin

2. Bölüm : OHA METEOR!

Hala olayın şokundan çıkamamıştım, ben nasıl bir koleje düşmüştüm? Kafeterya da yalnız başıma oturup tırnaklarımı kemiriyor, o çocuğun yüzünü getiriyordum gözümün önüne, tamam yakışıklı falandı ama sert biri, hiç bana göre değil. Bir anda yanıma deli dolu bir kız oturdu, ellerini birbirine vurarak beni kendime getirdi.

Selin : Merhaba ben Selin Egemen, bu kolejin sahibinin kızıyım..

Demek kolejin sahibinin kızı, iyimiş.

Ece : Ben de Ece.. yeniyim, sizin tabiriniz ile çömezim. 

Selin : Kim dedi sana çömez? Hiçte öyle gözükmüyorsun, geldiğinde büyük olay patlatmışsın, tüm sosyal medya seni konuşuyor.

Sosyal medya mı? 

Ece : Ne sosyal medyası, neyin konuşulması ben gerçekten anlamıyorum..i

Selin : Şöyle söyleyeyim.. abim Sinan'ın grubunda ki Hazan'ı alt etmişsin.. Sonra tabii abime yakalanmışsın o ayrı bir konu.. Bizim şimdi instagram da 'EGEMENLER KOLEJİ' adında bir sayfamız var, orada senin onun saçını çekerken ki fotoğraf paylaşılmış ve herkes senin cesaretini konuşuyor.. Gir bak!

Yüzüm de istemsizce bir gülümseme oluştu, telefonumu çıkarıp sayfaya girdi, gerçekten de öyleydi, 1,000 beğeni 450 yorum vardı, cidden bu hoştu.

Ece : Peki şu abin Sinan..

Selin pür dikkat bana baktı, sırıtıyordu da.. 

Ece : İşte.. Sinan nasıl biri?

Selin : Sinan.. o tarif edilemez, eşi benzeri olmayan biri aslında.. Özünde iyi ama burada tam bir pislik. Sert, soğuk sadece arkadaşlarına, sevdiklerine sevecen, merhametli, sırdaş, yoldaş, aslında onun dünyasına girdiğinde her şeyin..

Dedikleri beynime işlenmişti fakat ben onu hala kötü biri olarak görüyordum. Selin ile güzel bir sohbet ettikten sonra derse geçmek için ayaklandık, koridordan geçerken herkes bize bakıyordu, Selin sen onları takma diyerek beni biraz olsun sakinleştirmişti, yoksa bu gözlere dayanamayacaktım. Selin sınıfımı gösterdi.

Selin : Senin sınıfın burası, ben 9-A 'dayım, bir şey olursa yanıma gelebilirsin. Yalnız sakın abimin olduğu grubun sıralarına oturma. Sakın!

Selin gittiği gibi sınıfa girdim, birçok kişinin gözleri yine buldu, bazıları ise bakmıyor oyun oynuyorlardı ya da sohbet ediyorlardı, gidip boş olan yere oturdum, hoca gelmişti. Gözlerim Sinan'ı aradı ama yoktu, sadece o değil grubu da yoktu. Aradan 2 dakika geçtikten sonra kapı açıldı. Sinan ve grubu sınıfa giriş yaptı.

Hoca : Neden benden sonra geliyorsunuz?

Sinan : Ahmet Hocam işinizden olunmak istemiyorsanız, susun ve geçelim yerimize.

Herkes ''ooo'luyordu'' ben hariç, bunda ne vardı ki?

Hoca izin verip yerlerine geçtiler, benim arkamda ki dört sıraya oturmuşlardı, o saçını yolduğum kız ayakta durup kollarını bağdaş kurmuş bana bakıyordu.

Ece : Ne var?

Hazan : Kalkacak mısın?

Ece : Neden?

Hazan : Benim yerim orası.

Ece : Tapusu var mı?

Hazan : Çok komiksin çömez (!)

Hoca bize bakıp Hazana başka bir yere geçmesini söyledi, hala söylediğim söze gülenler vardı. Tam 45 dakika boyunca Tarih gördük ve çok sıkıcıydı, hiçbir zaman sevmeyeceğim tek ders buydu sanırım. Zil çaldığında tam yerimden kalkacaktım ki Hazan yeninden tepeme dikildi, göz devirip gözlerinin içine baktım..