Ben geldim! İçimde yatan avukat davayı daha ayrıntılı yazmak istedi ama sizi sıkmak istemedim. Umarım beğenirsiniz, bir ya da iki bölüm sonra final yapacağım. Yorumlarınızı gerçekten görmek isterim, bu benim son hikayem ve buna ihtiyacım var.
İyi okumalar!
*
"Sakin ol, Liam. Kazanacaksınız."
Derin bir nefes aldım ve terleyen ellerimi pantalonuma silerek mahmeme salonuna girdim. Sevgilim ve arkadaşlarım davayı izlemek için yerini alırken Louis her zamanki gibi kravatını çekiştire çekiştire gelip avukatım olarak yanıma oturmuştu.
"Kravat zorunluluğu kalktığında dünyanın en mutlu insanı olacağım." Ufak şeylere bile sinirlenmesi beni güldürmüştü, aynı zamanda tuhaf bir şekilde kendimi güvende hissetmiştim. O benim en yakın arkadaşımdı, bir aydır bu dava için hazırlanıyordu ve kazanmak için elinden geleni yapacaktı. Bundan emindim.
Cheryl bir adamla el ele içeri girdiğinde elimde olmadan ikisini de süzdüm. Cheryl'den küçük olduğu fazlasıyla belliydi, tahminen benden iki üç yaş büyüktü. Partnerinden daha olgun ve deneyimli olmak egosunu okşuyordu anlaşılan. Bir iç çektim ve kafamı çevirdim, Louis dümdüz bakışlarla karşıya bakıyordu.
"Siktir. Avukatı cidden Ryan olamaz." Diye fısıldadı, nedenini soracaktım ki içeri giren hakimle birlikte herkes ayağa kalkmıştı. Son bir kez etrafıma bakıp Hope'un güven verici gülümsemesiyle karşılaştım.
"İlk tanık gelsin." Matt tanık kürsüsüne doğru ilerlerken beni daha önceden uyardığı için şaşırmamıştım ancak neden Cheryl tarafından çağırıldığını pek anlamamıştım. Sonra Louis her türlü teorisinden bahsetmişti. Matt'e benim terapi dönemlerim hakkında soru soracak, beni çocuk emanet edilemeyecek bir hasta gibi gösterecekti. Louis'nin tahminlerine göre Hope'un OKB'sini de gündeme getireceklerdi. Ancak bizim de güçlü dayanaklarımız vardı.
"Kendinizi tanıtın lütfen." Dedi adının Ryan olduğunu öğrendiğim fazlasıyla ukala görünümlü adam, Matt yeminini ettikten hemen sonra.
"Ben Matt Harrison. Toplum ve Ruh Hastalığı merkezinin toplu terapi gönüllülerinden biriyim."
"Yani doktor değilsiniz, bu sadece kendi isteğinizle yaptığınız bir şey?"
"Evet."
Matt psikiyatr değildi ve ben bunu yeni öğreniyordum. Harika. Anlaşılan bu davada bilmediğim birçok şey öğrenecektim.
"Size ne tür insanlar gelir?"
"Akıl danışmak isteyenler, konuşacak birine ihtiyaç duyanlar, hastalık seviyesinde olmayan psikolojik sıkıntılar yaşayanlar gibi."
"Bu insanların içine iki yıl önce katılan Liam Payne'i de ekleyebiliriz, değil mi? Bize biraz ondan bahsedebilir misiniz?"
"Eski sevgilisinin onun kapısına gelip bir saatliğine bakması için bir bebek verdikten sonra gidişinin birinci ayıydı."
"Bebek öylece bırakılmış ve bu adam hiçbir şey dememiş mi? Kadının gitmesine izin mi vermiş? Size bir bebek bırakılsa bunu normal mı karşılardınız?"
Louis aniden "İtiraz ediyorum, yönlendirme var!" Dediğinde Ryan yüzündeki ukala gülümsemeyle "Geri çekiyorum. Bebek bırakıldıktan sonra Liam Payne ne demiş?"
"Öylece kalakalmış, zaten her şey saniyeler içinde olmuş. Bırakmış ve gitmiş. Ardından annesini aramış."
"Peki bu olaylardan bir ay sonra terapi merkezine geldiğinde asıl sorun neydi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Therapy / LP
Fanfiction"Bunu yapabilir miyiz? Biliyorsun, ben hastayım. Temizliğe takıntılıyım." "Sorun yok, ben de sana takıntılıyım."