proposal / end

621 55 34
                                    

Buradaki son hikayemi de sonlandırıyor ve bir sınav öğrencisi olarak buraya veda ediyorum. Şu ana kadarki destekleriniz için hepinize teşekkür ederim. İleride, bir kitapçıda gezerken Deniz Yıldız'ın bir kitabını görürseniz almayı unutmayın! Umarım beğeneceğiniz bir final olmuştur.

İyi okumalar!

*

"Bu teklifi çarşamba yapmak zorunda mısın? Çarşamba benim uğursuz günümdür.''

Bear ve Louis ile legoları birleştiren Zayn'in dediğine göz devirdim. Ben cevap veremeden Fiona "Sana her gün uğursuz." demişti. Haklıydı, Zayn Daisy ile ayrıldığından beri ultra huzursuz birine dönmüştü.  Yüzüne memnuniyetsiz bir ifade yerleştiren arkadaşım sesini inceltip Fiona'nın taklidini yapınca Bear kıkırdadı.

"Biz bir çarşamba günü tanıştık. Çarşamba teklif edeceğim ve başka bir çarşamba da evleneceğiz."

"Romantik çocuk işte. Sen anlamazsın." diyen Louis Zayn'in kaşlarını çatmasına neden olmuştu. Arkadaşımın küfür etmek için ağzını araladığını fark ettiğimde ''Sakın.'' diyerek onu durdurdum. Yıllardır her şeyini ezberlemiştim, küfür edeceğini de yüzünden kestirebiliyordum artık.

"Harry de bir türlü konuşmayı bitiremedi." dedi Niall mutfaktan gelen sesten yorulduğunu belli etmek istercesine. Hafifçe sırıttım ve "Çocuğun on yılda bir flörtü oluyor, bırak konuşsun." dedim, Bethany de bana hak vermişti. Ancak o gelmeden planlamaya başlamak da istemediğim için biraz sıkılmıştım.

"Hope'u özledim." Birden oğlumun dediği kelimelerle kalakaldım. Dava gününden beri yani dört gündür görüşmüyorduk, onu deli gibi özlüyordum ama Bear'ın da ona alıştığı aklımdan tamamen çıkmış gibiydi.

"Merak etme, birkaç gün sonra tamamen buraya yerleşecek." dedi Louis gülümseyerek. Nedensizce teklifi kabul etmeme ihtimalini hiç düşünmüyorduk.

''Cheryl'i de düğüne davet edecek misin?'' diye alayla sordu Zayn. Bear'ın bu ismin annesinin ismi olduğunu daha yeni yeni öğrenmeye başlaması ve hiç tepki vermeden oyununa devam etmesi bir an kalbimi kırmıştı.

''Aynen, nikah şahidini de o yapsın istersen.'' diyen Niall ile herkes gülmüştü. Harry de geldiğinde "Tamam, şimdi beni dinleyin." dedim ve planladığım her şeyi anlatmaya başladım. Niall ile Harry'nin romantiklikleriyle küçük detaylar eklediğim teklifim, Zayn ile Louis'nin sululuklarına rağmen çok güzel olmuştu. Yüzüğü sabah Bear ile parka gittiğimizde denk geldiğim bir yerden almıştım, zaten evlenme teklifi etmeye de bu sabah karar vermiştim ama pişman olmayacağıma adım kadar emindim. Hayatımı Hope'dan başkasıyla geçiremeyeceğime adım kadar emindim.

***

"Ne olur sarı ceketini giy. Dünyanın en ikonik evlenme teklifini yapmış olursun."

"Bethany! Al şu eşini başımdan!" diye bağırdım titreyen ellerimle Hope'un bana hediye ettiği siyah gömleğimin düğmelerini iliklerken. Heyecandan delirebilirdim ancak arkadaşlarımın zeka seviyesi doğru düzgün tadını çıkarmama bile izin vermiyordu.

"Bear'ı giydiriyorum!" diye cevap veren Beth, azabımın biraz daha süreceğini bana göstermişti.

''Senin için maç kaçırıyorum, bana bunu çok mu görüyorsun?'' diyen Louis sarı fosforlu ceketi omzuma koyarak ne kadar komik göründüğümü izlemişti.

"Pes et." derken ceketi yatağıma atıp parfümümü de sıktım ve aynadan son bir kez kendime baktım. Hazırdım. Kendimi affettirip, sonsuza kadar hayatını benimle geçirmesini istemeye hazırdım. O sıradan bir terapi merkezi geleneğine uymak için tribini bir kenara atıp benimle gelmeyi kabul etmişti ama gecenin sonunda kırgınlığından eser kalmayacağına emindim.

My Therapy / LPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin