LOVE REVENGE | Jikook

16• Bölüm

Eklediğim medya ile okumanızı tavsiye ediyorum :*

Ve not: Beni sevin ♡

3.500 kelime :")

-Jimin-

Bazılarının içinde derman bulamadığı dertleri, akıtamadığı gözyaşları ve hala kanayan yaraları vardır. Kırık kalbinin çıkardığı sesleri bastırmak için gülmeleri vardır. Susarak anlatmaya çalıştığı cümleleri, gelmesini istediği birileri vardır. Kalbinde hiç sönmeyen umut vardır.

Şimdi ben, bana gelmesini istediğim tek gerçeğimle büyüdüğüm evde, kendi odamda, tek kişilik yatağımda sarılarak uzanıyordum. Elleri ellerimde, gözleri üzerimde... Teni tenime nüfus ederken, kokusuyla nefes almaya çalışıyordum. Konuşmuyorduk. O elleriyle saçımı okşuyor, ben onun göğsünde soluklanıyordum.

Kandırılmak isteyen her seferinde kanıyor, sevmek isteyen her şeye rağmen seviyor, güvenmek isteyen tekrar tekrar güveniyor, başkasını suçlamanın faydası yok. Bunu kendimize biz yapıyoruz.

Ben bu kalbimi zorlayan adamdan intikam planları almayı, canını yakıp onu üzmeyi düşünürken, şimdi nasıl olurda daha fazla yanında kalırım, nasıl daha çok severim nasıl kokusunu kavanoza koyup saklarım diye düşünüyordum. Hayat öyle acımasız ki.. Nefret etmeniz gereken insana deli gibi aşık ederek, onsuz nefes alamayacak dereceye getirebiliyordu.

Ben Jungkook'suz nefes alamıyordum. Hayatıma gireli bir kaç ay olmasına rağmen, bana her bakışında gözlerinde kayboluyordum. Bana her dokunduğunda dokunuşuyla eriyordum. Ben daha önce hiç böyle olmamıştım, böyle derinden hissetmemiştim aşkı..

Öyle güzel hisler öğretiyordu ki bana.. Öyle güzel sevilmeyi, öyle güzel sevmeyi öğretti ki bana..

Korkuyorum. Çok korkuyorum. Onu kaybetmekten deli gibi korkuyorum. Beni bırakmasından, benden sıkılmasından deli gibi korkuyordum.

Yanlış düşünebilirsiniz, yanlış anlayabilirsiniz,  yanlış yapabilirsiniz ama yanlış hissedemezsiniz. Benim hissettiğim en doğru şey ; Jungkook'a olan sevgimdi.

"Ne düşünüyorsun güzelim ? " Sorusuyla düşüncelerimden ayrılarak kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Çenemi göğsüne yaslayarak yüzünü izlemeye başladım. Çenesine bir öpücük bıraktığımda gülümseyerek o da saçıma bir öpücük bıraktı.

"Hiç. Sadece... Seni ne kadar sevdiğimi düşünüyordum. Beni bırakırsan ne yapacağımı düşünüyordum." Yatakta yavaşça aşağı doğru kayarak yüz yüze gelmemizi sağladı. Nefesi dudaklarıma çarpıyordu. Gözlerimi kapatarak dışarıya verdiği nefesini içime çektim. Tek bir nefeste hayat bulmak böyle mi oluyordu ?

"Seni bırakmayacağım Jimin. Seni asla bırakmayacağım. Sensiz ölüyorum görmüyor musun ? Sensiz bir gün bile dayanamadım. Duvarlar üzerime üzerime geldi nefes alamadım. Kokun evime, odama, yatağıma öylesine sinmiş ki.. Yavaş yavaş kokunun kaybolmasına dayanamadım. " 

Bir eliyle yanağımı okşadığında gözlerimi açtım. " Taehyung odada savaş çıkarttığını, her şeyi dağıttığını söyledi. " Dedim gözlerine bakarak.

Alnıma düşen saçlarımı geriye atarak bir öpücük kondurdu. "Sinirliyken ne yaptığımı bilmiyorum güzelim. Zaten senin içinde olmayan bir ev istemiyorum. Burdan beraber döneceğiz evimize. Ve o ev bana tekrar yuva olacak." Ellerini bel oyuntumda gezdirmeye başladı. Ben dokunuşuyla titrerken bana daha çok yaklaşarak boynumu öpmeye başladı. Önce kokumu içine çekti sonra öptü . Bir kez daha.. Bir kez daha..

"Jimin beni çıldırtıyorsun. Sinirden delirsem de kokunu içime çektiğimde dünyanın en sakin adamı oluveriyorum. Kokunun bağımlısı oldum Jimin. Beni kendine bağımlı kıldın. " Boynumdan başını kaldırarak basık burnumu öptü.