Tatlı Rüyam

3.BÖLÜM : İş Yemeği

     Havaalanında yanlışlıkla benim bavulumu alan adamdı bu. O olduğundan emin olmak için defalarca yüzüne baktım. Evet oydu ! Demekki fotoğrafçıydı. Ben de turist olduğu icin boynunda fotoğraf makinesi taşıyor sanmıştım. Birden babam

    "Kızım ne oldu daldın gittin ?"

    "Aklima Erica takıldı da ondan baba. Özür dilerim." dedim. O da bana gülümsedi ve Japon müşterilerimizle konuşmaya başladı. Ben Japonca bilmediğim icin sadece onları seyretmekle yetiniyordum.

    "Kızım sen kameraman arkadaşa şirketimizi gezdir." Babam anlamadığımı farketmiş olacak ki benim dışarı çıkmama izin veriyordu. Ben de kameraman arkadaşa işaret vererek yürümeye başladık. Bir süre hiç konuşmadık. Sonradan "Afedersiniz."

    "Afedersiniz." dedim. Aynı anda söylemiştik. Ben ona öncelik tanıdım.

    "Siz havaalanındaki bayan mısınız ?"

    "Evet, siz de o adam olmalısınız." Kibarlık ediyordum ama hala valizimi almasına sinirliydim.

    "Siz Sharman şirketinin sahibinin kızı mısınız ?"

    "Ah, evet." dedim. Bu kadar cok mu belliydi patronun kızı olduğum ?

    "Bir fotoğrafınızı alabilir miyim ?" Ah, hadi ama ! Niye fotoğraf istedi ki şimdi benden ? Herhalde dergiye koyacak.

    "Tabii ki. Büyük bir zevkle." dedim. Oldum olası dergi için fotoğraf çekinmekten nefret ederim. Benim için dergilere çıkanlar param var havası yaparlar. Egoistlik hiç bana göre değil.

    "Teşekkürler bayan Sharman."

    "Ah lütfen bana Lexi diyin. Lakaplardan nefret ederim."

    "Pekala Lexi. Ben de Daniel Lutz. Sizinle sık sık görüşeceğiz. Dergimiz şirketinize sponsor oldu."

    "Pekala tekrar görüşmek dileğiyle kendinize iyi bakın."

    "Siz de." Elini sıktım. Sonra Daniel buradan uzaklaştı. Daniel'a dikkatli bakınca muhteşem bir vücudu ve muhteşem gözlerinin olduğunu farkettim. Bana öyle bir bakıyordu ki... Lexi ne diyorsun sen ya. Yürü kızım yürü yoksa saçmalamaya başlayacaksın.

     Babam telefonda hala birileriyle konuşuyordu. Telefonu kapattıktan sonra bana dönerek

    "Kızım bu aksam sponsorluğumuzu kutlamak için Viva dergisiyle yemeğe çıkacağız." dedim. Nedense birden içim kıpır kıpır oldu.

    "Tamam baba." deyip hemen odama çıktım. Ne giysem acaba. Çok abartı olmadan nasıl güzel olabilirim ki ?

                                     

    Heyecanla dolabımı açtım. En güzeli klasik olup öyle guzellik yakalamaktaydı. Sıfır kol, üst kısmı dantelli, siyah mini elbisemi giymekte karar kılmıştım. Koyu göz makyajım ve kırmızı rujumla hazırdım. Babamın seslenmesiyle aşağı inmiştim. Babam hayran gibi beni izliyordu.

    "Meleğim benim çok güzel olmuşsun."

     "Teşekkür ederim babacım. Hadi artık çıkalım. Geç kalacağız yoksa." dedim. Daniel da olur muydu acaba ? Nefret ettiğim çocuğu görmek istemem cidden çok garip.

    Restoranta vardığımızda vale benim kapımı açıp arabanın anahtarlarını aldı. Biz de içeriye doğru yürümeye başladık. Daniel kapının önündeydi. Siyah takım elbisesiyle çok etkileyici olmuştu. Tanrım sana geliyorum ! Oda bana bakıyordu. Sonra yanına yaklaştığımda elini bana uzattı. Ben de kuşkusuz hemen ona uzattım. Çok heyecanlıydım.

                      3.BÖLÜM SONU