Cehennem Meleği

şekerli patates

Eve gelmişlerdi kıvancı gecenin hazırladığı odaya yatırdıktan sonra içeriye geçtiler . Kısa bir teşekkür faslından sonra hepsi gitti ekin kalmak istedi ancak gece gerek olmadığını söyleyince o da gitti .

Gece saat bir gibi kıvanca bakmaya gitti . Uyumadığını görünce başındaki koltuğa oturdu.

" O kadar dayak yedin yorulmadın mı uyusana " diyip güldü .

" yok ya az dövdü hâlâ kırılmamış yerlerim var " diyip aynı şekilde sırıttı.

" gerçekten derdin neydi karşılık bile vermedin ." Ciddiyetle sorduğu bu soruya karşı kıvançta aynı ciddiyetle cevap verdi .

" hissetmemek için " dedi geceye baktığında sustuğunu ve derin bir iç çektiğini farketti .

" neyi olduğunu sormıyacak mısın " diye sordu kıvanç

" ruhundaki acıyı dindirmek için "  dedi gece ve ekledi " benim merak ettiğim ruhundaki acının sebebi ".

" seni ilgilendirmez " diyip arkasını dönüp yattı

Gece onun bu tavrını umursamadı onunda kimseye anlatmadığı şeyler vardı . Odasına döndü gene o kutuyu açtı ezbere bildiği satırları tekrar tekrar okuyup mürekkepteki anıların zehrinin ruhuna akmasına canını acıtmasına izin verdi . Eskiden onu mutlu eden bu şeyler şimdi sadece acıdan ibaretti .

Sabah olunca kalkıp mükemmel bir kahvaltı sofrasıyla karşılaşınca şaşırmıştı gece.

" oo günaydın kıvanç bey hem bu kadar marifetli olmanız hemde bu hasta halinizle bu kadar şey yapmış olmanız manyak mısınız ? " diyip şaşkınca baktı ona 

Kıvanç ise gururla  " sadece ufak bir teşekkür alkışa gerek yok" diyerek resmen şımarıyordu . Gece içten içe görürsün sen diyerek masaya geçti . Yaptığı patates kızartmasından bir tane alarak ağzına atıp yüzünü ekşitti hemen ardından kıvancın telefonunu yere düşürüp onun alması için eğilmesini bekledi  o eğilir eğilmez masadaki şekeri patateslere serpti . Kıvanç basını kaldırıp

" sakar mısın kızım sen kırıyordun telefonu " diye söylenirken gece de

" en azından sakarım tuzla şekeri karıştıracak kadar egodan kör olmuş biri değil " diyip yüzünü buruşturdu . Kıvanç anlamayarak geceye bakarken  gece gözüyle patatesleri işret etti . Kıvanç bi patates kızartmasını ağzına atıp aynı anda yüzünü beş farklı şekle soktu önce tadını beğenmediği yüz ifadesi ardından bunu ben mi attım lan ifadesi sonra kussam olmaz nalet olsun ifadesi sonra bunu gecenin yaptığını anlayan ifadesi ardından hayin bir sırıtış alan yüzünün sonunda masadaki ketçapı gecenin üstüne boca ettimesiyle son buldu .

Bu ikili daha ilk günden birbirini yerken daha bir hafta beraber kalıcak olmaları kabus gibiydi . Ikisnin birbirlerine seni öldürücem nalet uyuz anlamına gelen bakışmalarını kapı zili böldü . Gelen ekindi içeri girer girmez

" kıvanç yakmadın dimi patatesleri " diye cırladı ah tabiki masayı kıvanç hazırlamamıştı . Kıvanç elini ensesine koyup yakalanmış bir çocuk edasıyla masumca geceye baktı bi süre sonra ikiside kahkaha atmaya başladı ortada ne olduğunu anlamayan şaşkın bakışlar atan ekin kalmıştı .