Başlangıç:Bölüm 1

172 16 2
                                    

Her şey nasıl biranda kötüleşebilir ? Bir insan en fazla ne kadar acı çekebilir ? Bilmiyordum...En savunmasız kaldığım anda beynim yine bana en acımasız oyunları oynuyordu. Sanki koskoca bir boşluğun içine çekiliyordum. Sahi gerçek neydi ? Bu boşluğun bir dibi var mıydı yoksa sonsuz bir boşluk muydu bilmiyordum. Gerçeklik algımı kaybedeli uzun bir zaman olmuştu. Her şey o gece başladı. O korkunç geceden sonra tüm gerçekliğimi yok etmiş beynimle çok büyük bir savaş içerisine girmiştim...

2 yıl sonra..

Güneş ışığının perdemden sızıp uyku mahmuru bana ulaşmasıyla huzursuzca kıpırdanmıştım. Bir yandan annemin bana kalkmam için seslenişini bir yanda da alarmın o uğursuz sesini duymamak ve güzel uykuma kaldığım yerden devam etmek mümkün değildi. İstemeden de olsa yatağımdan kalktım ve iki katlı babama ailesinden hatıra kalan eski ama modern zamana göre restore edilmiş evimin ikinci katındaki odamdan çıkıp aynı kattaki banyo da soğuk suyun yüzüme hücum etmesiyle bir nebze uykumdan ayılmıştım. Biraz daha direnirsem ve aşağı inmezsem annemin dilinden özellikle babamın öfkesinden kurtulamazdım. Evet sevgili babam.. Fatih Derin.. Kazanın bana kaybettirdiklerinden biri de o çok sevdiğim babam olmuştu. Çok az hatırlıyor olsam da eskiden ideal bir baba kız ilişkimiz olduğunu anımsıyordum. Şuan ise sadece istemediği hata kızım demeye bile tenezzül etmediğine emindim. Aşağı indiğimde annem yine hamaratlığı döktürmüş mükemmel bir sofra hazırlamıştı. Annem babama göre daha sevgi dolu ve en ufak acımda tüm dünyayı karşısına alabilecek biriydi. Belki de kazadan sonra bu kadar düşkün olmuştur oda kim bilir..

-Günaydın meleğim.

-Günaydın anne. Sana da günaydın baba.

Babam her zaman ki gibi soğuk tavrından ödün vermeyip başını sallamakla yetinmişti. Çok fazla buna takılmayıp gözlerimi devirip yerime oturmuştum.

-Evet heyecanlı bir gün olacak hazır mısın ?

- Tam olarak neye hazır mıyım anne ?

Annem kınarcasına beni cıklayıp anlına vurmuştu. Kazadan sonra İstanbul'a taşınmış ve dönem ortasında okul değiştirmek zorunda kalmıştık. Yeni şehir yeni insanlar sanki yaşadıklarımızı unuttururmuş gibi.. Her ne kadar kaçmak istesem de kaçışımın buraya kadar olduğunun farkındaydım. Lise birinci sınıfa yeni başlamıştım henüz okulumun tadını çıkaramadan geçirdiğim kaza yüzünden iki yıl ara vermek zorunda kalmıştım. Artık daha iyi olduğumu ve insan içine çıkabilecek durumda olduğumu düşünen ailem yeni okuluma merhaba demem gerektiğini de düşünmüşlerdi ki uzun süren araştırmaları sonucu İstanbul'un en iyi okullarından biri olan KORAN LİSESİ 'ne başvurumu yapmıştılar. Notlarım iyiydi pek zor olmadı okulun beni kabul etmeleri birde okulun sahibi babamın en yakın arkadaşı olunca daha da iş kolaylaşmıştı.

-Ah tabi ki de hazırım annem sanki kaçmam mümkünmüş gibi.

gülümseyip anneme sarıldım oda bana aynı sıcaklıkla karşılık verdikten sonra kahvaltımızı yapmıştık. Kahvaltıdan sonra hazırlanıp annem ve babamla beraber arabamıza binip okula doğru yola çıkmıştık. Annem her zamanki sevecenliğiyle babamla sohbete dalmışken bende bu güzel şehri camdan izlemeye koyuldum.Okulun sahibiyle bir ara telefonda konuşan babam telefonu kapattıktan sonra annemle konuşmaya başlamıştı tekrar.

-Mesut orda olacağını söyledi. Bizi kendisi karşılayacakmış hem kızımızla yüz yüze tanışmak istiyormuş.

- Anladım hayatım. Tabi ki tanışmış olmaları iyi olur oğlu okulun yönetimini ele almış diye duydum. Arada okula uğruyormuş Esila bahsetmişti. Hem Ada'ya da yardımcı olur yanlızlık çekmez orda. Arkadaşlarımız sonuçta ailecek. Öyle değil mi kızım ?

Daldığım derin düşüncelerden sıyrılıp anneme dönmüştüm. Kimdi bunlar ve ben nasıl tanıyor olabilirdim daha önceden kafamdaki boşluk kendini belli edercesine tekrar beynim de uğultular canlandığında gözlerimi yumdum.

- Ada iyi misin anneciğim ?

Annemin sorusuyla babamda arabayı yavaşlatıp dikiz aynasından bana bakmıştı. Gözlerindeki endişe miydi yoksa arkadaşlarının yanında onu rezil edecek bir davranışta bulunur korkusu muydu anlamamıştım. Her iki durumda da sanırım pek de beni düşündüğü için değildi bu davranışı.

- İyiyim anne merak etme heyecandan sanırım yeni insanlar göreceğim için..

- Anlıyorum kuzum ama eminim bu okulun senin gibi mükemmel bir öğrenciye ihtiyacı var ve biz bunu yerine getirmek için buradayız. Herkes çok sevecek seni merak etme.

Annemin sıcacık gülümsemesi iyi gelmişti bana bende onu gülümsediğimde babam yalandan öksürmüştü. Durduğumuzu yeni farketmiştik okula camdan kısa bir bakış attım. Hayli para basılmış bir okul olduğu belliydi. Arabadan indiğimizde babam önden annem ve ben arkasından ilerledik. Kapı da oldukça şık giyinimli bakımlı ve babam yaşlarında olan adamın tahminen Mesut dediği arkadaşı olduğunu düşünüyordum. Bingo doğru tahmin. Adam babamla ve annemle sıcacık gülümsemesiyle selamlaşmış ardından bana dönmüştü aynı sıcaklıkla.

- Demek küçük Ada sensin. Gerçi baya büyüyüp güzel ve genç bir kız olmuşsun. Ben Mesut Koran babanın yakın arkadaşıyım hatırlıyor olmalısın.

Mesut Bey'in neden bahsettiğini anlamamıştım. Beynimde yankılanan uğultu kendini tekrar göstermişti. Dişlerimi sıkıp gülümsemekle yetinmiştim. Müdürün odasına geçtiğimizde gerekli formaliteler konuşulmuş sınıfımın hangisi olduğu da açıklanmıştı. Oturduğum sandalyeden daha şimdiden sıkıldığım okulumdan ve neler yaşayacağımdan bi haber kafamı kaldırmıştım ki kapının açılmasıyla içeri biri girmişti. Uzun boyuyla yapılı vücuduyla içeriye yakışıklı bir okadar da soğuk biri girmişti. Suratına tıktığı gülüşün sahte olduğu ve buraya zorla katıldığı belli olan adam babama doğru yürüyüp selamlaşmış ardından karşımdaki boş sandalyeye oturmuştu. Annemle de kısa bir sohbete başladığında dikkatimi kucağımdaki ellerime çevirmiş biran önce buradan gitmek için can atmaya başlamıştım.

-Annen nasıl Ateş'ciğim ?

-İyiler teşekkür ederim. Sizleri sormalı siz nasılsınız iyisinizdir umarım ?

Sizleri derken bana kısa bir bakış atmış bakışlarını anlamadığım bir hızla geri çekmişti benden. Çok meraklıymışım gibi görünmemek için bende bakışımı anneme çevirmiştim.

- Bizde çok şükür iyiyiz. Ha bu arada kızım Ada. Küçükken beraber çok oynardınız hatırladın mı ?

Adının Ateş olduğunu öğrendiğim çocuğun dudağı sağ tarafa doğru kıvrılmıştı biranda bir şey aklına gelmiş olmalı ki tekrar bana bakmıştı.

- Unutur muyum hiç.

Neyi ima ettiğini anlamamıştım yine. Zaten bu okula gelir gelmez bu insanları görünce sanki geçmişimden bir parça canlanmış gibiydi ama ne olduğunu net hatırlayamıyordum zorladıkça beynim daha da dayanılmaz bir ağrıya maruz kalıyordu. Okuldan ayrılıp eve geldiğimizde biraz uyumak istediğimi söyleyip odama çıkmıştım. Geçmişimden kalan anılar bir gün tekrar gün yüzüne çıkacaktı ve ben o güne hazır mıydım bilmiyordum. Kısa süre sonra uykunun tatlı kollarına kendimi bırakıp karanlığa gömülmüştü zihnim.. Kim bilir yarın belki daha güzel şeyler yaşamak umuduyla iyi gecelerdi bana. Geceler iyiydi..

Bölüm sonu..

ŞİZOFREN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin