Bölüm 7 : Dün, Bugün ve yarın...

21 5 0
                                    

Bir hafta önce girdiğimiz sınavın sonuçlarını sabırsızlıkla bekliyorduk. Sonunda öğretmenin notumuzu açıklayacağı an gelmişti. Ben ve Aslı sıramızda oturmuş adımızı duymayı bekliyorduk. Aslı, stresten tırnaklarını kemirirken bende bacağımı sallıyordum istemsizce.

- Aslı..90.

- Ada..90. Tebrik ederim kızlar sınıf ortalamasına bakılırsa en iyi notlar sizinki gibi görünüyor.

Aslı ile birbirimize bakıp yumruklarımızı tokuşturmuş çok ses çıkarmamaya özen göstermiştik. İlk sınavımızdı ve çok çalışmamızın karşılığını almıştık. Bu bizi hayli sevindirmişti tabi. Ders arasında Mert'i de bekledik sonuçlarını öğrenmek için. Gülen yüzüne bakılırsa o da iyi bir not almıştı.

- Kızlar kahveleriniz bugün benden. 

- Hayırdır Mert bu neşeni neye borçluyuz ?

- Yüksek almış kanka işte ondan bu şovlar.

- Aaa darılıyorum ama. Ben her zaman centilmen biriyimdir.

- He he. Kaç aldın ?

- Mükemmel biri olduğumu unutmazsak tabi ki de 100.

- Oha ! nasıl ya..

Aslı, daha fazla puan aldığını duyunca kısa süreli yüzü düşmüş olsa da Mert'in şebeklikleriyle aramıza dönmüş hep birlikte kahvelerimizi almış bahçeye çıkmıştık. Soğuyan havayla elimde tuttuğum kahveye daha da sarılıp üşüyen ellerimi ısıtmaya çalışıyordum.

- Bu arada kızlar söylemedim süprizi kaçmasın diye ama artık vakti geldi sanırım.

- Hadi bismillah ne gelecek acaba bu lafın arkasından.

Bende merak etmiştim açıkçası Mert'in bir anda ciddileşmesiyle.

- Artık aynı sınıftayız.

- Hayır olamaz.

Aslı anlına vururken bende sevinmiştim bu duruma. Mert'i seviyordum iyi bir arkadaştı bence.

- Nasıl başardın bunu ?

- Mesut Amca aile dostumuz olur. Rica ettim kendisinden o da beni kırmadı.

- Merak ediyorum da siz Ateş'le nasıl tanıştınız ?

- Çocukluktan beri arkadaşız aslında. Hem ailelerimiz arkadaştı hem de evlerimiz dip dibeydi. Sürekli beraber oynardık üçümüz. Başkalarını da almazdık aramıza hepsi zengin veletleriydi sevmezdik pek kimseyi.

- Üçümüz derken ?

- Ateş , ben ve Emir işte.

- Emir şu sürekli Ateş'in yanında gezen mi ?

- Ta kendisi. Biraz fazla çapkındır kendisi. Uzak durmanı tavsiye ederim.

ikimizde bu dediğine gülmüştük. Anormal derece güvenli hissediyordum bu insanların yanında kendimi. Normal şartlarda bana yaklaşan hiçbir erkekten haz etmem oysa. Ama Mert'in bir yanlışını görmediğim gibi Emir'in de kötü biri olduğunu düşünmüyor ilk tanışmamıza rağmen bize hep arkadaşlarıymışız gibi davranması da bu düşüncemi destekliyordu.

- Bakma Ateş'in böyle soğuk olduğuna. Yaşadığı şeyler onu böyle olmaya itti.

Pek anlamasam da 'anladım' dercesine başımı salladım. Ne yaşamış olabilirdi ki ? Herkesin bir derdi vardır elbette. Kusursuz bir hayat yaşayan insan olmadığını biliyordum. Ama sanki en ağır hayatlar bizim için seçilmiş gibiydi adeta. Ders zili çalınca oturduğumuz yerden kalkıp bitmiş olan kahve bardaklarımızı çöpe atmış ve bahçenin taşlı yollarında ağır ağır yürümeye başlamıştık. 

ŞİZOFREN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin