"Sana bir sır vermemi ister misin?" Diye fısıldadı. Sesinde yasaklanan bütün günahların ağırlığı vardı. Gözleri ruhumu görüyor gibiydi. Oysa o nokta da büyük bir boşluk vardı.
Başımı salladığımda tek kaşını kaldırdı. "Ama bu sır seninle mezara kadar...
Satır arası yorumları ve yıldıza basmayı unutmayalım. İyi okumalar dilerim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
II. SOĞUK VE DONUK
Breaking Benjamin - Without You The Weekend - One Of The Girls
♟️
Günahın bol sevabın kayıp olduğu yerlerde gezer her insan. Adım adım gittiği yollarda etrafına baktığında gördükleri karşısında yorulsa da pes etmez. Günlerini geçirdiği bu hayat denen döngüdeki anlam arayışları ile sınanır her Âdem ile Havva'nın tohumu.
Ben arayışımı sonlandırmıştım.
Artık hayattaki amacımı ve yerimi anlamaya çalışmıyordum. Günlerimin ne kadar değersiz olduğunu, içinde nefes aldığım hayatın her an kayıp gidebileceğini hissediyordum. Sanırım bir insan ölümü bire bir görünce böyle oluyordu. Hayatın aslında ne kadar kısa olduğu gerçeği yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı ve bunu fark ettikten sonra hayatın sevaplarını sırtladığım kadar günahlarını da taşımaya başlamıştım.
Başımın üzerinde varlığını sürdüren sarı ışık karanlık odayı aydınlatan tek objeydi. Dakikalardır oturduğum sandalyede hayat mücadelesi veriyordum. İçimi kemiren duygular beni kıstırmaya başlamıştı. Neler olacağına dair en ufak bir fikrim dahi yoktu. Tek istediğim şey bir an önce buradan çıkıp evime gitmekti. Daha fazla bu karanlık ve ürpermeme neden olan yerde durmak istemiyordum.
Bir iç çekip arkama yaslandım ve bacak bacak üstüne attım. Çağlar'ın tutuklanmasından sadece bir gün sonra o gece partide olan herkes sorgulanmak üzere emniyete getirilmişti.
Buna bende dahildim.
İlayda'nın ölümü tamamen gizemler ile çevrilmişti. Katilinin içimizden biri olduğu artık kesindi. Öldürülmek için ne gibi bir sebebi vardı bilmiyordum, gerçi böyle acımasız bir eylem için herhangi bir neden olabileceğine de inanmıyordum fakat polisler bunu öğreneceğe benziyordu. Mercan Kasabasının polis teşkilatı tamamen bu konuya yoğunlaşmıştı. Aynı zamanda İstanbul'dan da bir komiser atandığını duymuştum.
Özer ailesi bu işin peşini bırakmayacaktı.
Bence bırakmamalıydılar da. Ortada ölen genç bir kız vardı. Ve onu öldüren her kim ise kesinlikle cezaların en büyüğünü hak ediyordu. Yine de Çağlar'ın katil olmadığına emindim. Onu kendimi bildim bileli tanıyordum. O asla birine zarar veremezdi.
Bir iç çekip karşımdaki siyah cama baktım. Camın ardında her kim varsa beni izliyor olmalıydı. Üzerimde hissettiğim ağırlığın başka bir nedeni olamazdı. Önümde duran su bardağını elime hapsettim ve büyük bir yudum aldım. Ellerim titremediği için kendimi şanslı saydım.
