Kabusumdan Uyandır

118 4 0
                                    

Beğendiyseniz oyları  ve yorumları bekliyorum. 🤗

☆☆☆

Geçen iki haftada her şey istediğim gibiydi. Okul hayatım her zamanki gibi sakin, sınavlarım iyiydi ve evde de Kelvin'le gayet iyi gidiyordum. Pekala bana göre iyi gidiyorduk ama Kelvin'e göre bende bir sorun vardı. Bana sorunun ne olduğunu sorup duruyordu. Onunla arama mesafe koyayım derken fazla mı abartmıştım? Çoğu konuda dengeyi sağlamada iyi değildim, muhtemelen öyle yapmış olmalıydım. Yıllardır onunla o kadar yakınlaşmıştık ki, şimdiki durum ikimize de yabancı geliyordu.

Yatağıma uzanmış, boş boş tavanı seyrederken bunları düşünüyordum. Kapımın çalmasıyla yatağımda doğrulup "Gel abi" diye seslendim.

Kelvin onu kovmamı beklermiş gibi gözlerime bakarak içeriye girdi. Gerçekten de son zamanlarda mesafe konusunu abartmış olmalıydım.

- Aşağı inmedin, bir bakayım dedim.

Gülümseyip başımı sallarken bağdaş kurduğum yatağı işaret ederek:

- Gel otur, dedim.

Kelvin gerçekten de tedirgin davranıyordu. Ona durduk yere böyle davranıp, meraklandırdığım için üzüldüm. Aniden aşırı tepki verip abartmıştım. Onun bu kadar yakınında yaşayıp da onunla mesafeli olmaya çalışmak çok zordu ayrıca. Onu özlemiştim, ona sarılmayı, onunla dalga geçmeyi... Aramızdaki durumu akışına bırakmaya karar verdim. Ondan uzak durmaya çalıştığım bu bir kaç hafta bile bir işkence gibi olmuştu benim için. İçimde ona karşı farklı duygular oluyorsa ne yapabilirdim ki? Onlar yalnızca duyguydu, onları kontrol edebilirdim. Hala abimdi, o da ben de hala aynı kişiydik. Hayattaki tem ailemi de kendimden uzaklaştıramazdım.

- Nasıl gidiyor?

- İyi, bildiğin gibi. Aslında şu lanet hocalar yok mu... Sınavları görmelisin Kelvin!

Gülerken dikkatle beni inceliyordu:

- Eski haline döndün o zaman, dedi bir cevap bekleyerek bakarken.

- Sınav öncesi stresimi kastediyorsan evet. Şimdi sınavlar bitti ve ben gene Evrim olabilirim.

Gözlerinin içi gülerken ne kadar güzel olduğunu düşündüm. Gözlerinin içi gülerken bile derinliği barındırıyordu. Kapılıp gitmek istediğim kahverengi bir gizemdi o.

- Bir hafta adet olduğu üzere okula gitmiyorsun değil mi?

Güldüm. Her yıl ara sınavlardan sonra bir - çoğunlukla ikiyi bulurdu ama- hafta okula gitmezdim. "Sınav sonrası stres atma rehabilitasyonu" derdim.

- Ne diyordun... Hah, sınav sonrası rehabilitasyonu... derken kahkahalarını saklayamadı.

- O kadar komik olan ne, senin gibi kendi işimin patronu olsaydım böyle yaratıcı çözümler üretmeme gerek kalmazdı, dedim dudak bükerek.

- Tamam tamam, kızma. Bu bir hafta...

- İki, diye düzelttim.

- Bir hafta, diye ısrar etti. Okulu ekmemi istemiyordu devam etti: Ben de izin almayı düşünüyorum. Böylece beraber bir şeyler yaparız ne dersin?

Üvey Abimin KalbindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin