4

2.9K 280 64
                                    

Hesabın şifresini unuttum iki gündür giremiyordum ya delirdimsdşkfjsdlkfjslfdjsl

'''''''''''''''''''''''''''''''',,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,'''''''''''''''''''''''''''''''''''

Odaya adım atıp etrafta bakışlarımı gezdirirken kızlar yataklara yönelmişti çoktan. Valizlerimizi bırakıp giden görevliye teşekkür ederek kapıyı kapattım.

"Evet kızlar dana gibi yattınız hala mı yatacaksınız?"

"E ne yapalım Defo?

"Kalk göbek atalım Beyzoş. Ne bileyim ya? Eşyalarımı yerleştireceğim ben sizde analarınıza haber verin."

Tam bir ebeveyn değil miydim ya?

Kızlar mesaj atarken valizlerimi bulup giyinme odasına yöneldim. Suit tarzı bir odadaydık. Üç tane yatak yerine bir çift kişilik bir de tek kişilik yatak vardı ki Beyza sağ olsun çift kişilik bizimdi.

"Dolabın sağ tarafı benim."

"Ortayı da ben kaptım." Yaprak valizini açıp yere çökünce bende askılarıyla birlikte elbiselerimi çıkarıp asmaya başladım. Ne?

Tamam havaalanından alan tanıdığımız olabilirdi ama ben annemin kızıydım eşyalarımı başkası yerleştirecek değildi ya.

"Defne kırmızı elbisem yok." Beyza dehşet içinde bana döndüğünde dudağımı ısırdım. Eyvahlar olsun.

Uğurlu elbisesiydi o.

"Kızım dikkatli bak nasıl yok. İki valiz yaptın salak kesin diğerindedir."

"Ay belki dur bakayım." o içeri koşup diğer valizini getirmeye giderken getirmiş olmasına dair dua ettim.

"Birbirinize çok benziyorsunuz." Yaprak gülerek elindeki ayakkabı kutusunu dolaba yerleştirirken gülümseyip onayladım onu.

"E yan yana durunca böyle oluyor bak şimdi 15 gün bizim yanımızda anlarsın." 

"Sizinle vakit geçirmeyi seviyorum zaten. Hem annemde güvendiğinden sürekli arayıp rahatsız etmeyecek oh." bu kız da annesinden çok çekiyordu yavrum kıyamam.

Kafasını alıp göğsüme bastırırken Beyza girmişti içeri. Elinde kırmızı elbisesiyle.

"Buldum buldum."

Bütün eşyalarımı yerine yerleştirip banyoya geçtim. İngiltere bizim oradan iki saat gerideydi. Bu da evdekilerden çoktan uyuduğunu anlamama sebep oluyordu.

Kızlar televizyonun karşısına kurulurken bütün banyo ihtiyaçlarımı çıkarıp kenara bıraktım. Neyin lazım olacağını bilmediğimden her şeyi getirmiştim. Böyle de hazırlıklıydım.

Elimdeki maskeyle onların yanına gidince kaşlarını çattılar.

"Yarın yepisyeni bir güne uyanıyoruz kızlarım. O yüzden size yeni alıp dünya kadar para verdiğim bir maskeyi kullanma fırsatı veriyorum." 

"Ay bu o maske."

Gümüş rengindeki maskeyi sürmeden önce pijamalarımızı giyip saçlarımızı topladık. Koltuklara kurulduğumuzda gülümseyerek küçük şişeyi açtım. Fırçayla yüzümüze sürerken Yaprak kısık seste bir şarkı açmıştı bile.

"Yarın nereye gidiyoruz şimdi?"

"Buckingham Sarayını görmemiz lazım önce haklarında her şeyi bildiğim kraliyet sarayını görmezsem gözüm açık gider." Beyzayı onayladı Yaprak.

Pekala karar verilmişti.

"Bu ne kadar kalacak şimdi suratta?"

"Valla kuruyana kadar."

O PRENS BURAYA GELECEK|Reklamlardan Sonra Devam Edecek|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin