3

3.9K 298 128
                                    

Fotoğraf: Andrey Ferguson 

"Andrey kalk artık." kafamı yastıktan kaldırmadan annemin sesini dinledim. 

Perdeleri açtığı için gözüme gelen ışıktan korunmak adına elimi yüzüme siper ederken mırıldanıp yan döndüm.

"Anne biraz daha."

"Baban bekliyor Harry evlendi onun için tebriğe gitmelisiniz." 

"Düğüne gittik ya."

"Olmaz öyle oğlum hadi." yatakta bir ağırlık hissedince kolumu çekip anneme baktım. Güzel hatundu şimdi bakmasam olmaz.

"Leydim bugün ayrı bir şıksınız."

"Çay davetine katılacağım ama her zamanki halim." kıkırdayıp omzunu silkince gülümsedim. Kıyafetlerim hizmetliler tarafından hazırlanmıştı çoktan.

"Yeni mücevherlerin de parlıyor ama gözümden kaçmadı." gülüp "Babanın hediyesi hadi kalk artık Andrey." deyince sakince doğruldum. 

Sarı saçlarımı karıştırıp yanağımı öperek gittiğinde gülümseyerek peşinden baktım. 

"Çabuk ol seni bekliyoruz."

Beyaz gömleğimi ve siyah pantolonumu giyip resmi kıyafetlerimin içine girince sıkıntıyla baktım aynadaki aksime. Aman ne hoş!

Banyoda işlerimi halledip odamdan çıktım hızlıca. 

Dük Ferguson bekletilmeyi sevmezdi.

"Andrey yarım saat oldu!"

"Üzgünüm geldim işte." annem bizi gülümseyerek uğurlarken yanağından makas aldım babam görmeden. Adam ciddiydi, adam sinirli ve birazda huysuzdu. Tam aksimdi tam!

Evet, ben  Andrey Ferguson. Kraliyetin bilmem kaçıncı kuşaktan ortağı, ailemin küçük oğlu babasının hep göz devirdiği, annesinin pamuklara sardığı kız kardeşlerimin hava attığı adamdım işte.

-Defne Akay-

Elime geçen elbiseleri valize sıkıştırırken 15 günden fazla kalır mıyız diye hesaplıyorduk Beyza'yla.

"Yani bana kalsa kalırım da annemin yüreği kaldırmaz." kıkırdayıp makyaj çantamı düzenleyip valize koydum. İki valiz gidiyorduk ikimizde. Anca yeterdi.

"Neyse bir 15 gün kalalım da." birkaç çift ayakkabıda koyduk. 

Üç senedir devletten aldığımız bursu banka hesabında biriktiriyorduk Beyza ile birlikte. Tek kuruşuna bile dokunmamış ayrı eve çıkarken kullanmak için ortak hesap açarak biriktirmiştik. Kısmet bugüneymiş.

Çatır çatır harcayacaktık o paraları.

"Kızlar hazır mısınız?" odaya dalan annem halimizi görünce gözlerini devirip yaklaştı yanımıza. Yatağa oturup tişörtlerimi katlarken de konuşuyordu.

"Sizi kıza göz kulak olun diye gönderiyoruz ama size kim göz kulak olacak hiç bilmiyorum."

"Yeşim sultan abartma ya gidip geleceğiz işte." 

"Anne gönderme bunları bak başlarına bir şey gelir." Kapıda duran Batu'ya gözlerimi kısarak baktım. Hain domdom!

"Sana istediğin oyunu alacaktım ekmek arası. Ayıp bu yaptığın."

"Tamam anne gönderebilirsiniz sonuçta kocaman kız onlar." o odasına yönelince anneme en şirin gülümsememi gönderdim.

"Ay gidinde kendinize damat bulup gelin. Köklerimizde değişiklik olsun azıcık." aha yazdım bunu kenara. 15 gün yanımda Beyza varken rahat duracağımızı hiç sanmıyordum.

O PRENS BURAYA GELECEK|Reklamlardan Sonra Devam Edecek|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin