7

2.6K 292 114
                                    

Çılgın yazar siteye giriş yaptı bölüm yazmayı unutmuşumdşfödisösös

Bu bölüm LGS denen illete girecek kuzucuklarıma armağınımdır mutluluk yakın kocaman gülümseyin🖤
*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_

Kendimi bulduğum ortamı anlatmam gerekirse garip bir yerdi.

Yani İngiltere insanları hani soğuktu lan? Bunların ateşi başına vurmuştu resmen.

Sakinim... Çok sakinim. Hoh baya sakinim.

"Defne insanları öldürecek gibi bakmayı keser misin?"

Ya da sakin değilim.

Toplu katliam çıkarıp en başta da bizi buraya sürükleyen Marcus davarını öldürecektim.

"Daphne sakin ol cidden. En fazla ne olabilir ki?" Demişti Diana.

Çok fazla şey olabilirdi bence.

Çünkü Beyza içkiye dayanıksızdı ben deseniz ağzına içki sürmemiş bir şahıstım.

Neden derseniz de şöyle açıklayabilirim hemen.

18 yaşına geldiğim gün anneme Doğum gümümü dışarda kutlayabilir miyim demiştim. Demez olaydım.

Aldığım cevap aynen şöyleydi "18 olabilirsin ama hala benim kızımsın Defne."

Ah sorun burada değildi tabi ki. Alkol Ya da içki her ne haltsa ağzıma sürmememin bir nedeni de ilk sarhoşluğumu halka açık bir yerde geçirmek istemiyor oluşumdu.

Eh evde de içemeyeceğime göre henüz o şeye elimi sürmemiştim. Pişman mıydım? Yooo

Şansım olsa içer miydim? Valla çok şansım oldu da içmedim ama şu an bilemiyorum.

"Bence dans edebiliriz."

"Diana biri tanısa annen seni öldürür."

"Ona bakarsak siz kabak gibi ortadasınız." Diana kuzenine cevap verirken elimdeki kolayı yudumluyordum.

Ne! Hesabı Marcus davarı ödediği sürece benlik sorun yoktu. Valla stoklarını kuruturdum bunların.

Because intikam cold yenen bir foodtur.

"Kızım sen kabak gibi ortada olma deyimini nereden biliyorsun?" Beyza'yla beşlik çaktık. Aklımdan geçen soruyu sormuştu kerata.

"Teyzemden tabi ki. Hadi kalkın dans edelim." Beyza'yı tutup dans pistine çektiğinde kafamı iki yana sallayıp Yaprak'ı reddettim.

"Peşlerinden git izin veriyorum hadi."

15 yaşındaki kızı buraya sokmuştuk ya ah Marcus gerizekalısı ah.

Zaten ben anlamamıştım bu çocuğu. Bir anda damdan düşer gibi gelmişti. Bize hazırlanın gezmeye gidiyoruz demişti ve inanır mısınız pantolon gömlek  giymiştim.

Pijamalarıyla yaşamak hayat felsefesi olan ben kıçımı kaldırıp pantolon giyebilmiştim.

Sebebi basitti. Bir gerizekalı ve üç salağı yalnız bırakamazdım.

Gerçi şu an onlar beni yalnız bırakmıştı.

Gözlerimi devirip etrafta gezdirdim bakışlarımı. Ben ve bence benden bağımsız olan içimdeki ses insanları eleştirirken saçımı kulağımın arkasına attım.

"Daphne"

Hay Daphne kadar eşekler kovalasın seni!

"Evet Marcus?" Buna Efendim bile demek istemiyordum ya. Cidden andavaldı biraz. Allah korusun.

O PRENS BURAYA GELECEK|Reklamlardan Sonra Devam Edecek|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin