Vay canına burası yeşilliklerle dolu bir yer ve tek kelimeyle bayıldım. Ama asıl konuya gelirsek buradaki çocukların hepsinin yardıma ihtiyacı. Ufacık bir hediye bile onları yeniden dünyaya bağlıyor. Onlarla elimden geldiğince çok ilgilenmeye çalışıyorum ve çocuklarda en az benim kadar onlar için uğraşıyor. Hem burası magazinden uzak bir bölge oldukça rahatız açıkçası.
‘’Vay canına bunu gerçekten sen mi yaptın ‘’ diye sordum. Bu ufak çocuğa. ‘’Şey evet okulda yapabilmek için çok zamanımız olmuyor ama resim yapmayı seviyorum ‘’ dedi. ‘’Biliyor musun sakın resim yapmaktan vaz geçme ve sakın pes etme ‘’ diyerek onu öptüm. Hemen hemen her çocukla konuşmuş biraz da olsa yüzlerinin gülmesini sağlamıştık.
Harry ile sürekli yan yanyaydık ama ikimizde birbirimize karşı tek bir şey söylemiyorduk sorun şuki onunla bilmediğim bir sebepten konuşmayı istiyordum. Şu bana karşı yabancı olan hisler beni bunaltmaya başladı ama şunu bilin ki onu sevmiyorum.
Bugün buradaki üçüncü günümüz yani Cuma akşamı döneceğiz. Hep birlikte bir okula gittik. Bölgenin yöresel dansları için kostümler hazırlanmıştı. Ben ne olduğunu anlamadan bana ve çocuklara giydirildi ve şirin tatlı çocuklarla dans ettik. Sonrasındaysa bizi restoran gibi bir yere götürdüler Nial ve ben yemek yapmayı istedik çünkü buradaki iki obur insan biziz. ‘’Nial sence onda yanlış olan bir şey yok mu ‘’ diye sordum. Çünkü yaptığı şey değişik kokuyordu. ‘’Bence kabaklar bozulmuş o yüzden kötü kokuyor ‘’ dedi. O sırada mutfağın baş aşçısı Nial’a çok ters baktı ve bu sayede aşçının İngilizce bildiğini de öğrenmiş oldum. ‘’Onlar salatalık ama kabak gibidirler ‘’ dedi. Hepimiz gülmekten kopmuştuk. Ah Nial ahh. Biliyor musunuz ben çocuklarla burada hiç görüşmem zannediyordum ama şimdi onlardan ayrılmaz oldum. Aslında Demi’ye teşekkür etsem iyi olur. Ama hala bi sorun Harry.
‘’Sel hadi ama sen de bizimle gel hem klipi izlersin hem de çocuklarla biraz daha vakit geçirirsin ‘’ diye yaklaşık olarak on veya on beş dakikadır bana onlarla gelmem için yalvarıyorlar. ‘’Neden bu kadar ısrar ediyorsunuz anlamıyorum gelmek istemezse gelmez uzatmayın işte ‘’ diye Harry büyük bir sinirle çocuklara çıkışınca kötü hissettim. Gelmemi istemiyorsa gelmem. Bu kadar öküz olmasına gerek yok bence. Anlamıyorum bizim derdimiz ne de konuşmuyoruz ya da sürekli kavga ediyoruz. ‘’En iyisi ben gelmeyeyim şimdiden tadınızı kaçırdım baksanıza ‘’ dedim. Hepsi bana öldürücü bir bakış atınca Zayn lafa girdi. ‘’Bu konuyu konuştuş hatırlıyorsun değil mi ‘’ deyince evet anlamında kafamı salladım. ‘’Madem Zayn ile de konuşmuşsunuz gel hadi Harry ile zaten anlaşmıyorsunuz takma onu ‘’ diye Liam söylenince ‘’Pekala siz kazandınız ‘’ diyerek pes ettim.
‘’Bence bu sizin en eğlenceli klip çekimizdi çocuklar ‘’ dedim. ‘’Biliyorum klipin bütün şöhret ışığı benden yayılıyordu iltifata gerek yok Sel biliyorum favorin benim ‘’ Louis cidden bu cümleyi kumuştu az önce hemde üzerine giydiği kirli gibi duran salaş model tişörtü apaçi tarzı çekip bırarak dedi. ‘’Üzgünüm Louis ama benim favorim hala Zayn ve değişmeyecek de ‘’ deyip Zayn’e gülümsedim. Tam yanımda durduğu için elini belime koyup yanağımdan bir makas aldı. ‘’Seviyorum bu kızı artık yeni kankam sensin Sel ‘’ dedi. ‘’Sen de benim favori üyemsin ‘’ dediğimde Harry ‘’Tabi ya favorin yine Zayn başka kim olacak ki ‘’ deyip yanımızdan büyük hatta ekstra büyüklükte bir sinirle uzaklaştı. Sanrım Zayn uçakta dediklerinde haklıydı.
Çocuklara çocuklarla oynayacağım diyerek Harry’nin yanına doğru yürümeye başladım. Artık konuşup bu konuyu kapatmak istiyorum. Sırtında bir çocuk ve etrafında iki üç katıyla birden eğlenip onları güldürüyordu. Aslında bu kıvırcık o kadar da gıcık değildi galiba. Yanına ulaştığımda önce bana baktı ama umursamayıp tekrar çocuklarla ilgilenmeye döndü. Bende bir şey demedim yani o an diyecek cesareti bulamadım o yüzden kucağıma gelmek isteyen bir ufaklığı kucağıma aldım. İkimizde o an çocuklar için gülüyorduk ve Louis ‘’Yakaladım’’ diyerek bizim fotoğrafımızı çekti sonra da koşarak gitti.
Aynı anda ‘’Selena-Harry ‘’ diye isimlerimizi söyleyince ufakta olsa birbirimize tebessüm ettik. Bu kez de aynı anda ‘’ Sen başla ‘’ dedik. Harry ‘ e ‘’ Sen ‘’ deyince nefesini dışarı verip konuşmaya başladı. ‘’Bak tanıştığımız günden beri kavga ediyoruz ve bundan sıkıldım. Gerçekten dediklerim için üzgünüm yani seni kırdıysam eğer ‘’ dedi. ‘’Bende senden özür dilerim Harry çok kaba şeyler söyledim ‘’ dedim ve ona gülümsedim. Gülümsememe karşılık oda gülümsedi. ‘’O zaman yeniden arkadaş olmaya ne dersin ‘’ elini bana uzattı. Bende elini tutarak ‘’Merhaba ben Selena peki ya siz ‘’ dedim. ‘’Ben de Harry Edward Milvard ‘’ diye bütün ismini bana söyledi. ‘’Gerçekten buna gerek var mıydı ‘’ diye sordum. ‘’Bilmem hoş olur diye düşündüm ’’ bıyık altı gülüşüyle bana bakıp komik görünmeye çalışıyordu. Ama komikten çok tatlıydı bence. Upps yine öteki türlü düşündüm. ‘’Şey peki hala favorin üyen Zayn mi ‘’ diye bana bir anda sordu. ‘’Evet hala öyle ‘’ dediğimde yüzüne düşen kıskaçlığı görmeliydiniz ama cümleme son eklememi yapmayı unutmadım. ‘’Fakat zaman gösterecek bunu belki de öyle kalmaz Harry Edward Milward Styles ‘’diyerek göz kırptım. ‘’Umarım Selena Marie Gomez ‘’ diye kulağıma fısıldadığında vücum da oluşan titremeyi fark etmemesi için o sırada Tanrıya yalvarıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN HİKAYESİ ♥ HARLENA
Acakİnsanlar aşık olmayı ancak aşık olduğunda anlar. İkisi de ünlü ama bu onlara engel mi ? İkisi de hırçın bu onlara engel mi ? Peki ya kıvırcık oğlanla inatçı kız bunu ne zaman anlayacak ♥ ♥