Youngho geldikten üç gün sonra iş çıkışı aniden benimle buluşmak istemişti bi kafede.Yanına geldiğimde ciddi şeyler konuşacağını duruşundan anlamıştım.Kaşlarım istemsizce çatılmıştı.
Kafeden çıktığımda her ne kadar Youngho eve bırakmayı teklif etse de tüm konuşulanları sindirmem için yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.
Han Nehri etrafında dolaşmaya başlamıştım.Youngho ilk geldiği senenin sonuna doğru benden hoşlanmaya başlamıştı.Sadece bi hoşlantıydı ve bundan da ileri gitmemişti.Daha sonraki yıllarda da şimdiki sevgilisi ile tanışmıştı zaten.
Ama sorun şuydu ki sen anlamıştın o zamanlar.Ve Youngho'ya gerçek hislerinin ne olduğunu sormuştun.
"Bana bunu sorduğunda ikimiz de biraz sarhoştuk.Ve biliyorsun sarhoşken duygularını zirvede yaşarsın.."demişti mahçupça gülümserken.
"Bunu konuştuktan sonraki iki gün onu hiç görmedim.O zamanlar Hye Jin'le sürekli tartışıyorlardı ve bundan dolayı olabileceğini de düşündüm.Duygularım değişmeye başladığında kendimi şüphelendiğimden Yoonoh'u izlerken buldum."
"Bilmiyorum,sana olan sevgisi kolay anlaşılacak bi şey değildi ama onu gerçekten tanıyor olmama rağmen o kadar zaman nasıl bunu fark edemedim diye kendimi sorguladım.O kendini de inandırmıştı seni sevmediğine bir süre."
"Son sınıfta yaşananlar çoğu şeyi yerine oturtmuştu.Seni seviyordu.Bakışları sana olan sevgisini gizlemek için sevgili olduğu kıza bakarkenkinden farklıydı.Ve daha birçoğu işte..Her şey daha netti gözümde"
"Sen,ben,Yoonoh ve Hye Jin..hepimiz hatalar yaptık.İsteyerek veya istemeyerek,şuanda hiçbir önemi yok.Ben hislerimden emin olmadan yıllardır seni seven arkadaşıma bunu itiraf ettim.Yoon sevmese de Hye Jin'le çıktı ve Hye Jin de kendisini sevmeyen birini buna zorladı."demişti kahvesinden son yudumunu alırken.Dört seneden fazla zaman geçmişti ve bunları yeni öğreniyordum.
Kafeden ayrılırken senin bu konuşmayı öğrenmemeni istemişti.Gizli kalacaktı.Aramızın bu denli bozuk olması ve yaşananların üstünden zaman geçmesi anlatmasının en büyük sebeplerindendi.
Hiçbir şey bilmiyordum gerçekten.Youngho ile saatlerce konuşmuştuk ve tüm bu gerçekler beni çökertmişti o gün.Mutlu olamıyordum,mutsuz da.Sadece bi parça duygum koparılıp atılmış gibiydi.
Bazı şeyler kolay kabullenilmiyordu,insan bir süre yutkunuyordu bunun için. Karesine sığmayan bi fotoğraf gibi geçiyordum sokaklardan.Tartışmadan sonra bu gerçeklerle ne yapacağımı düşünüyordum.
Düşünüyordum.Düşünüyordum ama içinden çıkamıyordum.Belki de ait olduğum yer olduğundandı.İçin...Ama nereye dönsem kendime değiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reliquia ◇ Jung Jaehyun
FanfictionBir köşede oturup olanları düşünüyorum.İçimde herkese bi kırgınlık var.En çok da kendime kırgınım ve bunu asla telafi edemiyorum