"Hadi Friday! Babam gelmeden hallet şunu!"
Genç kız elindeki kaseden bir avuç mısır daha alarak ağzına tıkmış, karşısındaki holgrafik ekrana gözlerini dikmişti.
"Üzerinde çalışıyorum, efendim. Bir kaç saatimi alabilir."
"Bir kaç saat mi? Seni biz ne için yaptık? Üşengeç olmasam ben de bir kaç saatte yapabilirdim!"
O sırada anahtar sesi, hemen ardından babasının neşeli sesini işitmişti.
"Hayatım, ben geldim!"
Genç kız çabucak ekrandaki işlem sayfasını kapatarak rastgele bir film açmış, arkasına yaslanırken Friday'e seslenmişti.
"Bu ikimizin arasında bir sır. Babamdan bu konu hakkında bir şey duyarsam kablolarından kendime kolye yaparım."
"Benim kablom yok, efendim."
"Sen ne demek istediğimi anladın!"
Laboratuvarın kapısı açılmış, içeriye şaşkın bakışlarıyla babası girmişti.
"Valerie? Laboratuvarda ne işin var?"
Genç kız ağzındaki mısırlardan dolayı zorlukla gülümseyerek ekranı işaret etmişti. "Meşhur holografik ekranında film izliyordum."
O sırada baba kızın gözleri ekrana takılmış, Valerie utançla yanaklarının içini dişlemeye başlamıştı.
"Bu tür filmler için sence de fazla küçük değil misin?"
***
"İşlem tamam, efendim."
Genç kız telefonunda sapık gibi platoniği olduğu çocuğun fotoğraflarına bakarken odasında yankılanan sesle yerinde sevinçle sıçramış, mesajları açarken yapay zekayı yanıtlamıştı.
"Bir Jarvis değilsin ama sen de harikasın Friday."
Bilinmeyen numara: Hey Peteeee
Bilinmeyen numara: Hayatımın anlamııı
Peter Parker: Ne? Bu da ne oluyor şimdi?
Peter Parker: Seni engellemiştim!
Peter Parker: Bana nasıl mesaj atabiliyorsun?
Bilinmeyen numara: Eh, bizde de var bir kaç numara. Boş beleş değiliz yani bebek.
Peter Parker: Senden nasıl kurtulacağım ben?
Bilinmeyen numara: Bunu bana ilk diyen kişi sen değilsin. Bela olduğumu herkes söyler.
Peter Parker: Lütfen. Beni rahatsız etmekten vazgeç.
Peter Parker: Daha fazla mesaj atma.
Bilinmeyen numara: Seni rahatsız ettiğim ve ürküttüğüm için özür dilerim. Ama sana mesaj atmaktan vaz geçemem.
Peter Parker: Neden? Neden ben? Gerçekten. Git ve kendine alay edecek başka birilerini bul. Benim bu numaralara karnım tok.
Bilinmeyen numara: Neden sen? Keşke bunu ben de bilseydim. Ama yemin ederim ki dalga geçmiyorum.
Bilinmeyen numara: Sana mesaj atmaktan, seni izlemekten vaz geçemiyorum.
Bilinmeyen numara: Çünkü ben seni bir gün bile görmeyince, o gün hiç iyi geçmiyor.
Bilinmeyen numara: Sen benim oksijenimsin, Pete. Ama seni başkalarıyla gülerken görüyorum ve oksijenim beni zehirliyor.
(Görüldü)
(Yazıyor...)
(Görüldü)
(Yazıyor...)
Peter Parker: Vay be.
Peter Parker: Umutsuz vakasın dostum.
Bilinmeyen numara: Teselli için sağol moron.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Accident✴Peter Parker
FanfictionPeter Parker: Danger is my middle name. Unknown Number: No, U re middle name is Benjamin. Peter Parker: ... Peter Parker: Damn!