"Hey, sakin olun. Beni de ağlatacaksınız şimdi."
Genç kız bir sağında kalan ekibe, bir de solunda elini sıkıca tutan sevgilisine bakarak kocaman gülümsemişti. İşte. Gerçek ailesi buradaydı. Korktukları gözlerinden okunuyordu. Valerie her ne kadar inkar etmek istese de, kendisinin de ödü kopuyordu.
"İyi olacaksın, meleğim. O ameliyattan sağ salim çıkacaksın. Buna inanıyorum." Sağ elini tutan babasına gülümsemiş, alnına minik bir öpücük bırakan vaftiz babasına gözlerini dikmişti.
"Babam sana emanet, Yüzbaşı."
Hemşireler sedyede yatan kızı götürürken istemeden de olsa elleri ayrılmış, tepesinde maskeyle dikilen sağlık personellerine korkuyla bakmıştı.
"Durun! Bir dakika bekleyin! P-Peter. Ona bir şey vermem gerek."
İki yanında duran hemşireler kısa bir bakışmanın ardından başları ile onaylamış, odada kalan ve ağlamayı sürdüren çocuğu tek el hareketi ile çağırmışlardı.
Peter saniyeler içerisinde yanında bitince gülümsemeden edememişti. Aşık olduğu bu yüz. O kadar masum duygularla bakıyordu ki kendisine. Üç ay önce cesaretini toplayıp mesaj atmasaydı ne olurdu bilemiyordu. Onun için savaşacak, onun için direnecekti genç kız.
"Hey, civciv. Geri geleceğim ve geldiğimde de seni basketbolda fena benzeteceğim." Peter gülümsemiş, fakat dudaklarından minik bir hıçkırık firar etmişti.
"Ama eğer olur da...olur da oradan çıkamazsam..."
Boynuna asılı olan, uğur getirdiğine inandığı madalyonu çıkararak sevgilisinin avuçlarına bırakmıştı. Peter bir süre altın renkli madalyona baktıktan sonra gözlerini çikolata rengi gözlere çevirmişti.
"Eğer çıkamazsam. Yoluna devam et, Pete. Beni sevdiğin gibi birini sev. Ama beni unutma. Lütfen beni unutma. Buna katlanamam. Sadece beni güzel bir anı olarak anımsa yeter."
Elini uzatarak dökülen yaşları silmiş, tıpkı kendisi gibi kel olan kafasına öpücük bırakmıştı.
"Oraya gidecek, o lanet kanserin kıçına tekmeyi basacak, sapasağlam geri çıkacak ve beni mesajlarınla taciz etmeye devam edeceksin. Bu madalyona sen çıkana kadar göz kulak olacağım."
Hemşireler Valerie'yi asansöre götürürken elleri istemeden de olsa ayrılmış, genç kız asansöre girmeden önce koridoru inletecek şekilde bağırmıştı.
"Seni seviyorum, Peter Benjamin Parker!"
"Seni seviyorum, Valerie Astrid Stark! Hem de çok! Git ve onu yen!" Diyerek saniyeler içinde yanıt gelmiş, genç kız huzurla gülümseyerek gözlerini yummuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Accident✴Peter Parker
FanfictionPeter Parker: Danger is my middle name. Unknown Number: No, U re middle name is Benjamin. Peter Parker: ... Peter Parker: Damn!