Üşüyordum hemde çok.Gece şiddetli bir şekilde yağmur yağmış olmalıydı. Gözlerimi araladım. Bedenimin ve kıyafetlerimin ıslak olması beni biraz korkutmuştu. Hemen gözlerimi etrafıma çevirdim. En son Kang Tae rim ile konuştuğumuz yerdeydim. Kafam omzundaydı. Üstüme bir ceket örtülmüştü. Tae rim 'e baktigimda ceketinin üstünde olmadığını gördüm ve hala uyuyordu . Kafası omuzlarında olan kafamın üstünde olduğundan kafamı kıpırdatmadım. Uyanmasını istemiyordum. Saçları ıslanmıştı siyah tişörtü vücuduna yapışmıştı. Titrediğini fark ettim. Üşüyordu. Onun ceketinin altındaki kendi ceketimi dikkatlice çıkarıp üstüne örttüm. Bende üşüyordum ama o kadar güzel bir andıki bozmak istemedim.Telefonumdan saate baktım. Saat sabahın 5 iydi. Gözlerimi tekrar kapadım. 2 saat kadar daha uyumuş olmalıydım. Kulağıma gelen kız sesleriyle uyandım.
-"Kaslarını görebiliyorum aman tanrım "
-"Bu kız gerçekten şanslı. Sevgilisi cok yakışıklı. "
-"wow. Bu gerçek olamaz. Cidden..."Anlamaz gözlerle etrafıma bakıyordum. Sonra Kang tae rim den bahsettiklerini anladım. Üstüne örttüğüm hırka yere düşmüştü. Ve su yüzünden vücuduna yapışan tişörtü her yerini belli ediyordu. Hızlıca hırkayı alıp üstüne geri koydum. Ve utanmaz bi şekilde Tae rim i dikizleyen kızlara bağırdım.
So yeon:Heyy! Ikileyecek misiniz yoksa ben sizi sürükleyerek mi uzaklaştırayım!
Herkes bi anda toz gibi dağılmıştı. So yeon kafasını Kang tae rim'e çevirdi.
Tebessüm eden dudaklarını görünce uyumadığını anladı.So yeon:Hey sen uyumuyordun demi!?
Tae rim:Yoo. Uyuyorum.
Tek gozunu kırptı ve gülmesini durduramadı. Dizlerinin üstüne çöküp hunharca güldü. Kalktığında vücudunu kapatan hırka yine yere düşmüştü. Bana doğru döndüğü an gözlerimi kapadım.
So yeon:Şu hırkayı giyer misin lütfen!
Tae rim:Niye?Bence direk tişörtü çıkarayım?
Şaşkınlıkla ellerimi gözlerimden çektim.
So yeon:Hey! Bekle. Niye çıkarıyorsun? Yapma.
Beni dinlemeden tişörtünü çıkarmıştı bile. Aman tanrım! Bu çocuk delirmiş olmalı. Kızların hepsi yine başımıza toplanmışlardı. Hemen ayağa kalkıp tae rim in önünde dikildim. Gülerek bana bakıyordu. Hemen tişörtü üstüne geçirmesini söyledim yaptı da.
So yeon:Hadi şu an koşmazsak kızlara yem olacaksın.
Ayağa kalktı ve elimi tuttu.
Tüylerim amuya kalkmış kalbim horon tepiyordu. Endişeli ve anlamamış gozlerle ona doğru döndüm. Ve birden 2 saniye bile olsa dudakları dudağıma deydi.
So yeon:Sapık!
Tae rim: Hayır öyle değil ben yani...
So yeon:Sus!Ilk öpücüğüm senin oldu! Aman tanrım.
Tae rim:Bak gerçekten bilmeyerek oldu yani ben yüzündeki kirpiği almak için eğildim ve sen birden döndün!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dimple
Teen Fiction"Neye bakıyorsun?" "Gamzelerin diyorum öpebilir miyim?" . . . "Hatırlıyor musun? " "..." "Gazmelerimden öpmek istemiştin."