Ji yoon:So yeon nereye?
Chae won:Heyyy! Kim so yeon!
Lanet olası! Kimseyi takmadan gördüğüm ikiliye doğru hızlı ve sinirli adımlar atıyordum. Kim tae rim ve yu rae.... Aman tanrım! O ikisi öpüşüyorlardı. Yanlarına gelmemle Yu rae nin saçlarından tutup sevdiğim adamın kızarmış dudaklarından ayırmam bir oldu. Ikiside şaşkınlıkla bana bakıyorlardı. Gözlerime hücum eden yaşları zorlukta tutuyordum. Kan çanağı gözlerimi Yu rae sürtüğünden çekip sevdiğim adamın gözlerine diktim. Hesap beklermişcesine dudağımı ısırıyordum. Sevdiğim adammış! Hah, rezilsin So yeon! Sevdiğin adam bakınca bile sarhoş olduğun dudaklarını başka birini sarhoş etmek için kullanmıştı.
Yu rae:So yeon! Fazla olmaya başlamadın mi sence de?!
Kang tae rim:Yu rae git...
Yu rae:Oyle mi olduk şimdi tae rim beyefendi! Biraz önce dudaklarımı ne hale....
Kang tae rim:Sana git dedim!
Gözlerimi Yu rae nin kızarmış ve zedelenmiş dudaklarından çektim ve göz yaşlarımın yavaşça akmasına izin verdim. Yu rae hışımla çantasını biraz önce yiyiştikleri banktan alıp söylenerek yürümeye başlamıştı. Rüzgardan uçuşan saçlarımı geriye doğru ittim ve gözlerimin onun gözleriyle tekrardan buluşmasına izin verdim.
Kang tae rim:So yeon ben içtim ve bilmiyordum. Yani biraz önce olanlar...
So yeon:Yeter! Bana neden açıklama yapıyorsun ki!?
Tae rim:Çünkü bu lanet olası kalbim hiç kimsede senin kadar ritimsiz atıp beni heyecanlandırmıyor. Çünkü hiç bir anım senin benim yanımda olmandan daha çok beni tatmin etmiyor!Çünkü bu salak kalbim sadece senin için atıyor !
Bağırarak söyledikleri kalbime otururken bacaklarım bu yüke daha fazla dayanamıyordu.
So yeon: Yu rae ile.... Aishhh! O zaman aklın nerdeydi? Onun dudaklarını esir aldığında aklın neredeydi, pislik herif!
Ellerimle göğsüne bir kaç kez vurduktan sonra bacaklarımın bağı çözüldü ve kendimi yerde buldum. O da benimle birlikte yere çökmüştü.
Ye seo:So yeon!
Ji yoon:Noldu sana böyle?
Min jae:Yine mi bu şerefsiz.
.
.
.
![](https://img.wattpad.com/cover/150103599-288-k660810.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dimple
Teen Fiction"Neye bakıyorsun?" "Gamzelerin diyorum öpebilir miyim?" . . . "Hatırlıyor musun? " "..." "Gazmelerimden öpmek istemiştin."