Dimple

《12》

Chae won:Pardon!? Cidden birbirinize açıladınız mı?

Ji yoon:Kızım yarım saattir ne anlatıyor kız?

Kızlarla ve Min jae yle konuşa konuşa sınıfa girmiştik. Min jae nin yüzü sabahtan beri asıktı.Tae rim bizden önce gelmiş kulaklıklarını takmış  defterini karalıyordu. Kendi kendime tebessüm edip yerime oturdum. Yerime oturmamla cok sevdiğim(!?) Ingilizce öğretmenimizin gelmesi bir olmuştu. Ders hiç olmadığı kadar yavaş ilerliyordu.

I.O:So yeon söyle bakalım senin için ne kullanırız?

Kafamı kaldırıp öğretmene baktım. Ve kendimden hiç emin olmayarak cevap verdim.

So yeon:Mrs...hocam?

I.O:Hayırdır So yeon. Aklın nerde? Mrs evli kadınlar için kullanılır.

Kang tae rim:Bekar olduğunu kimden duydunuz hocam?

Tae rim sözünü bitirdikten sonra kafasını kaldırıp hocaya baktı. Şok olmuştum. Aslında ne demek istediğini bile anlamamıştım. Sınıf "oooooo", "Vurdu gol oldu" gibi saçma sapan şeyler söylüyorlardı.

I.O:Tae rim seni müdürün odasına kadar yoracağım.

Tae rim hiç bir şey demeden ayağa kalktı. Bende kafamı önüme eğip defterime bakışlar attım. Kolumun tutulup ayağa kaldırılmamla bakışlarımı beni kaldıran kişiye baktım. Kang tae rim bana bakıyordu hemde masum gözleriyle. Kolumdan çekerek beni dışarı çıkardı. Bu arada olanları söyleyecek olursak; sınıftakiler değişik anırtılar çıkarıyor hoca ise bizi disipline yollayacağını söylüyordu. Okulun bahçesine çıktığımızda kolumu bıraktı ve boncuk gözlerini bana dikti. Okul formasının içinde bile nasıl bu kadar yakışıklı olduğunu anlayamıyorum! Ceketinin ve gömleğinim ilk iki düğmesini açmıştı. Sert bir şekilde yutkundum.

Tae rim:Nereye bakıyorsun sen?

Korkuyla ve masumca Tae rim'e baktım.

So yeon:Hiç... Niye dersten çıktık?

Yüzündeki sorgulayıcı ifâde gitmiş ve tebessüm edip elimi tutmuştu.

Tae rim:Bu gün ilk günümüz ve ben ilk günümüzü okulda geçirmek istemedim.

Dediği şeyle vücudumun ısısı  100° dereceye çıkmış,dişlerim dudaklarımla buluşmuş ve haince gülümsemiştim.

So yeon:Nereye gidelim?

Tae rim:Çocukları sever misin?

Efendim!? Ne diyordu bu? Çocukları sever misin de ne demek. Gözlerim dünya kadar olmuştu ve boncuk boncuk terler akıtıyordum. Ellerimi eteğime indirip aşağı doğru çekiştirdim.

Tae rim:Hey senin aklından neler geçiyor?

So yeon:Bak tae rim biliyorum sevgiliyiz ama evlenmeden olmaz!

Tae rim ilk önce anlamamış gözlerle bana baktı, sonrasında gözlerini hafif kıstı ve gülmeye başladı.

Tae rim:Tamam evlenelim o zaman.

Şaşkın sıfatımla ona baktım. Şimdi sırıtan bendim. Üstüne doğru yürüyüp konuşmaya başladım.

So yeon:Beni evlenebileceğim kadar seviyor musun merak ediyorum.

Tae rim'in sırtının duvara çarpmasıyla aramızda yaklaşık 10 cm lik mesafe vardi. Burnundan soluduğu hava tenime çarpıyordu. Birden pozisyonumuz değişti ve beni duvarla arasına aldı. Kolunu yanımda koyarak konuştu.

Tae rim:Sevgimi göstermemi ister misin?

Heyecanlanan halim onu güldürmüş olmalıydı. Utançla gözlerimi yere indirdim. Muntazam kemikli ve damarlı elleriyle çenemi kavradı ve gözlerimin onun okyanus gibi beni içine çeken gözleriyle buluşmasını sağladı. Yüzünü yüzüme yaklaşırdı.

Tae rim:Belki sonra?

Benden ayrılıp yürümeye başladı. Olduğum yerde kalmış yürüyemiyordum. Nihayet kendime geldiğimde omuzlarımı düşürüp Tae rim'e doğru koştum.

Tae rim:Kendine geldin demek.

Bak bak sen şu egoiste!Gözlerimi devirerek ona baktım.

So yeon: Kendimdeydim zaten.

Tae rim aniden durdu ve bana döndü. Bende onla birlikte yerimde durup ona döndüm. Yüzüme doğru eğilip gülerek fısıldadı.

Tae rim:Ne yapmalıyım seni kendinden geçirmek için?

Cevap vermedim ve bende ona doğru adım attım. Adım attığım an belimden tutup beni kendine çekti. Dudaklarını dudaklarına kenetledi ve nazikçe öpmeye başladı.

Nöbetçi öğretmen :Siz napıyorsunuz orda!

Birinin sesini duymamızla birbirimizden ayrıldık.

Tae rim:Şimdi oldu mu?

So yeon:Ne? Kaçmazsak okuldan atılacağız. Yürüsene!

Kolundan çekiştirmeye çalışıyordum fakat yerinden 1 mm bile oynamıyordu.

Tae rim:Etkilendiğini söylersen gidebiliriz.

So yeon:Tae rim saçmalama! Hadi!

Bu arada öğretmen koşarak bize geliyordu. Hayatımda hiç bu kadar gerildiğimi hatırlamıyorum! Neredeyse ağlayacağım.

Tae rim:Eee?

So yeon:Tamam etkilendim. Gidelim hadi!

Tae rim eğilip dudağıma bir buse kondurdu. Ve koşmaya başladık

So yeon:Napıyorsun?

Tae rim:Sevdiğim kızı öpüyorum.

So yeon:Tae rim... beni çıldırıyorsun!

Tae rim:Öylemi? Bunu duyduğuma sevdindim.