22. Bölüm "Sırıtmanın Anlamları"

1.2K 81 19
                                    

İkimizde dakikalardır soğuk zemine oturmuş düşünüyorduk ve ne düşündüğünü gerçekten merak ediyordum.Nasıl bu kadar berbat hissettirebildiğini merak ediyordum.Nasıl yapabilmişti? Bunun kadar kötü şeyleri yaşamışken nasıl bu kadar gözü dönebilmişti?

Daha fazla düşünmek istemediğime karar verdim ve lavaboya tutunarak ayağa kalktım.Üstümdeki çarşafı sağlamlaştırırken kafasının zemin yönünden kalktığını gördüm ve benimle konuşmaması için hızlıca banyo kapısını açtım.Kolay olmuştu, onun için zaten öyleydi.

Arkamdan banyodan çıktı ve boş odaya bakındı, Kaan gitmişti.

Benim gözlerim ise dakikalar önce yaptığımız pislikteydi; çarşafların ayaklarımıza dolandıktan sonra bıraktığı hal,kıyafetlerimizi hazla çıkarıp fırlattığımız zaman,her şeyin bu hale gelmesinin nedeni.Bok gibi hissettiriyordu ama olay seks değil, gerçeklerdi.Yaklaşık bir saat önce beni sevdiğinden, her şeyi bırakıp gideceğimizden o kadar eminken şimdi yine nasıl bir insan olduğunu bana kanıtlamıştı.Benim de ne kadar geri zekalı olduğumu kanıtlamıştı, her şeye rağmen nasıl umut taşıyabilmiştim ki?

Mermere dokundurmaktan soğuyan elleri bileklerime yerleşip beni kendine çekti.Tepki veremediğim saniyeler boyunca ellerini az önce nerelerimde olduğunu düşündüm, tanrım.

"Bırak beni." Ağzımdan sadece bu çıktı, kısa ve özdü.Onun konuştuğu tarzdan, anlayabileceği türden.

Tuttuğu nefesini bıraktı. "Bunu bilerek yapmadım," dedi duygularını anlayamadığım bir ses tonuyla.Sert ya da yumuşak değildi, kırılmış gibiydi ama üzgün değildi. "İğrenç biri olduğumu biliyorum, ama bir saat önceye kadar beni böyle kabullendiğini kendime inandırdım çünkü bunu isteyeceğini bir gram düşünmemiştim."

"Seni zaten kabullendim, en azından senin tabirinle.O dediğin bir saat önce senin bu kadar pislik biri olmadığına kendimi inandırdım ben."

Elleri yavaş bir biçimde ellerime doğru indi ve sıkıca sıktı.Bırakıp gitmek istiyordum ama yapamadım, inkar edip böyle bir şey olmadığını inandırsın istiyordum ama her şey ortadaydı.Salak yerine de konulmamıştım, zaten salağın önde gideniydim.

"O günden sonra birinden hoşlanacağımı hiç düşünmemiştim," sesi bu sefer hüzünlüydü, her zamankinden farklı olarak duygu taşıyordu. "Sana bu kadar bağlanacağımı hiç düşünmemiştim."

Nefesim kesildi, söyledikleri beni her şeye rağmen etkiliyordu.

"Onca olandan sonra bir şeye umut besledim, kolay değildi ama sana güvendim." derin bir nefes daha alırken elleri gevşedi. "Nasıl göründüğünün farkındayım ama bana güvenmeni istiyorum.Sadece bana güven, bunların hiçbirinin önemi yok."

"Bana sakın yalan söyleme." sesim temasından dolayı çok kısık çıkmıştı, içimden küfrettim. "Beni kandırmaya, hiçbir şey yapmaya çalışma.Sadece babamla gitmeme izin ver."

"Yaptıklarını öğrenmene rağmen nasıl onunla kalmak istersin?"

Hızla ondan ayrıldım, ve olabilecek en tehtitkar bakışlarımı ona yönlendirdim. "Seninle mi kalayım ha?Sen hala benimle dalga mı geçiyorsun?Her şey bitti, beni hala ikna etmek zorunda değilsin!"

"Seni ikna falan etmeye çalışmıyorum! Başından beri bana güvendiğini düşünmek yaptığım en büyük aptallıklardan biriydi, seni ikna etmeye çalışmıyorum ve çalışmayacağım da çünkü sen kararını zaten vermişsin! Seni buraya getirdiğim güne, gördüğüm güne lanet olsun ya! Kendimi bencil sanarken, sana zarar vermemek için uğraşırken bana hiç mi güvenmedin?Neler yaşadığımı biliyorsun, tamam ne hissettiğimi bilemezsin ama tekrar birini sevmenin nasıl zor olacağını elbet tahmin edebilirdin!Sen ne yaptın? Şu ana kadar yaptığım en iyi seksi "Kaanı getirmek için inledin" diye yorumladın ve ne kadar saçma olduğunun bile farkında değilsin!Biliyor musun Eylül? Kaan falan umrumda değil.Baban da değil.İstediğini yapabilmekte özgürsün, sana karşı falan çıkmayacağım."

KOYU BEYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin