III

212 100 15
                                    

Sinirle eve girdim. Baktım ki yokluğum bile anlaşılmamış.
Zaten banyoda boştu. Çok sinirliydim.
Merdivenlerden yukarı çıkıp en azından uyumuş mu diye bakmalıydım. Gerçi zaten ben ne yapıcaktım bende uyuyacaktım.

Merdivenlerden çıkarken sanki arkamada biri vardı. Bakıyorum yok. Cidden delirdim ben.

Odaya girdiğimde yatağa öylesine uzanmıştı. Üstünde her zamanki siyah eşortmanları vardı ve okey oynuyordu.

"Banyo mu yaptın sen?" dedim,çünkü normalde 10 dk felan sürmezdi 1 saat en az yapardı. Tabiki bu hareketinden bile şüpelenmiştim. Çünkü normal 10 dk duşu bile 45 dk sürerdi.

"Evet noldu sakıncasımı var ayrıca senin üstün başın niye böle pis."

"Dışardaydım tabi sen farketmedin bile demi?"

"Irmak hiç uğraşamıcam hadi yatta uyuyalım."

"Sen uyu ben duş alıp oturucam."

Hiç bir şey demeden arkasını dönüp uyumuştu. Aklım o kadar karışık zihnim o kadar doluyduki. Ağlamak istiyordum haykıra haykıra. Yaparmıydı sahi. Yapsa bu kişi kim olurdu.
Mesaj atmalıydım belkide o mesaj atan kişiye. Bir yandan da gerçekten tedirgin oluyordum. Yarın sabah ilk iş numaranın kime kayıt olduğunu bulmalıydım.
Zaten benim mesleğim polislikti. İşimi severek yapıyorum ama bazen bela seni buluyodu. Onlardan diye düşünmeden edemiyorum.

Hızlıca bir duş alıp oturup düşünmem lazımdı. Belkide uyurdum.

¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬

Birden sıçrayarak uyandım.
Saat kaçtı?
09.17

Çok degildi ama işte insan bazen böyle uyanabiliyor. Gece kanepede uyuya kalmışım. Hava bugün gayet iyiydi. Ama yinede belli olmayıp yağmur yağabilirdi.

Hemen kalkıp elimi,yüzümü yıkayıp saçlarımı şekil vermeye başlamıştım.
Üstüme kot bir pantolon üstüne tişört giymiştim ve başıma da bir şapka her zaman böyle giyinmeyi severdim. Aslında yakışıyordu.

Hemen spor ayakkabılarımı giyip çıktım. Arabam garajdaydı.

Aram minik sadece beni ve bir kişi daha alırdı sadece. Güzel ve sevimliydi ama.

¬¬
Karakola girdiğimde bir karagaşa vardı. Olayı anlamak için birine sormalıydım.

"Cenk noluyo, ne bu kargaşa."

"Şimdi şu gördüğün adam varya hah işte o kafasına balta yemiş işte bunuda şu ilerde kötü giyinimli yani mor tülbentli hafif tombul kadın yapmış yani adam da normal olarak şikayetci kadında sen benim kocamsın dövebilirim diyip kavga çıkartıyo. Aslında kadın"

"Sus tamam sana olayı sorduk sen bana kadının ne giydiğini anlatıyosun sadece diyecegin şey adam karısından balta yemiş bu yani, laflarını uzatma hiç çekemem."

"Aman be sende ne var şurda iki fazla konuştuysak."

"İki fazla mı nerdeyse geçmişine geçiyodun kadının. Senin neden polis olduğunu anladım ben canın sıkıldığında felan akrabalarının telefonlarını bile dinlersin sen."

"Hadi görüşürüz." deyip kaçmıştım. Bu bizim Cenk'ti herşeyden ve herkesten haberi olan ayaklı gazeteydi.

Odama girdiğimde masamın üstünde siyah ve yine parlak bir kutu vardı. Yine çok güzeldi bu kutuyuda o kutuların içine hatta en üstüne koyucaktım. Demiş miydim kutulara bayıldığımı??

Kutunun içinde yine bir not ve bu sefer bi resim vardı.

Bu bir dağ evinin resmiydi ama çok güzel bir yerdi. İnsanın böle bir yerde sürekli kalası gelir. Ev o kadar güzel olmasada manzara güzeldi.
Notta ise bir adres ve sadece Seni Bekliyorum Gelince  Sana Bir Süprizim Var.

Aynen bu şekilde yazıyordu.
Gitmelimiydim?
Gitmesem burda çatlardım. Orası kesin.
Ne süprizi vardı ki?
Ayrıca tanımadığım birinin çağırdığı yere gitmek ne kadar doğruydu?
Ama sanırım daha fazla merakıma dayanamayıp hemen çıkmalıydım amirden izin alıp.

Yalvar yakar izin almıştım be inşallah değer bari.

¬¬¬¬¬

Gittiğim yer o kadar güzel o kadar huzur verici bir yerdiki ama ev o kadar güzel degildi. Dökülüyodu ateda ama manzara onun kusurunu örtüyordu sanki.
Ben manzarayı izlerken telefonuma mesaj gelmişti.

05** *** ** 90
Geliceğini biliyordum,şimdi o karşındaki evin içine gir süpriz orda.

Baya ukalaydı belki gelmiycektim nerden biliyosun ki.

Aslında bence süpriz kocamı felan burda biriyle  basıcam die bir ter basmadı degil olabilirdi. Burda gerçekten kimse yoktu ama mantıken bu evde nie olsun dimi?

En kapısı açıktı ve gıcırdıyordu bir an korku filmi mi çekiyoruz felan die düşündüm iyi ev olur aslında.
Daha bir iki adım atmadan burnuma kötü kokular dolmuştu bile.

Arkamdan gelen ayak sesleriyle irkildim.
Bu yine beni bayıltan kişiydi.
Arkamı döndüm.

"Kimsin sen, benden ne istiyosun."

"Seni at gözlüklerinden kurtarmaya çalışan biriyim." dedi.
Gözleri mavi, ve uzun boyluydu.
Hoş biri die düşündüm içimden. Üstünde siyah bir sweatshirt ve siyah pantolon giymişti. Siyah şeyler sanki gözlerinin güzelliğini ortaya çıkartmıştı.

"Sana kimsin dedim bana doğru düzgün cevap ver." diye bağırdım. Sesim yankı yapıyordu, bu boş evde.

Beni ormanda kimselerin olmadığı  bir eve sürüklemişti. Aslında buraya kendi isteğimle gelmiştim. Ama yinede onun yüzünden di.

"Kes sesinide beni dinle.
Senin o çok güvendiğin kocan varya."

Sözünü kesip "artık ona güvenmiyorum artık eminim benim arkamdan bir iş çeviriyo"

"Hadi canım, gerizekalı bende sana bunu anlatmaya çalışıyorum"

"Benimle düzgün konuş"

"Sen bugün buraya onları görmeye geldin dimi?
Gerçekten çok salaksın.
Sen kime güveneceğini bilmiyosun.
Seni buraya aklını başına getirmek için çağırdım.
Kocanı ayartan ve elinden alan kim biliyor musun,ha biliyomusun?"

"Söyleme istemiyorum." dedim, çünkü buna hazır değildim, kaldıramazdım. Belkide kendim arayıp bulmalıydım.

"Bazen bir şeyleri en uzakta değilde, en yakına bakmanı tavsiye ederim.
Belki o zaman o kişiyi bulursun."

"Saçmalığı keste,süprizim var demiştin hani nerde?"

"Gel gel içerde bayılacaksın görüdüğünde."

O önden bende arkasından onu takip ediyordum. Önce sağa sonra sola dönmüştük ve durdu.

"İşte.." diyip kapıyı açmasıyla ağzımın bir karış açılmaı bir olmuştu oney di öle.

İnanamıyorum nalet olsun neydi bu böle.

" Naptın sen, naptın, naptın ha naptın??"

"Süpriz beğenmedin mi?"

Hala inanamıyordum yerde ceset vardı.
Ve ve bu benim....
                 ARKADAŞIMDI....

A N A F O R Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin