Üstünden 1 hafta geçmişti..
Bu bir hafta içinde hiç evden çıkmamış hatta evin içinde kokmuş olabilirim.Ne otopsiden haber vardı ne de tayin sonuçlarından.Hiç evden çıkmamış olarak içimi karanlık çökmüştü.
Düşünceler düşünceler düşünceler her bir tanesiyle bedenimi sarmıştı.
İçimden bir ses onu kaybettigimi söylerlen diger yada bissürü ses ortada büyük olaylar olduğunu söylüyordu.Bir haftadır gizli numaradan siyah alımlı kutulardan felan ses yoktu. Kocamı onun öldürdüğü bariz ortadaydı. Ama ben bunu nasıl kanıtlardım.
Her neyse kalkıp kendime yemek yapmalıyım. Merdivenlerden inerken bi yandan çöpleri topluyordum.
Evet çöpleri çok pisletmiş olabilirim dedim ya kokmuş bile olabilirim.Tam mutfağa giricem çalan kapıyla irkildim.
Hayallah kim ki bu şimdi bu saatte. İçimden bi ses nedense bunun anonimden gelmesini istiyordu.Kapıda kimse yoktu tam geri kapatıcakken. Aşşagıda küçük bi paket belirdi gözüme.Hemen alıp içeri girdim ve tabiki kapıyı alttan üstten kitleyip sürgüsünü çektim.
Bi hediye paketine sarılmış kutuya benzer bi yanı vardı.
Hiç öyle güzelce açamazdım direk parçalayıp içindekine açmaya odaklandım.
Ve tabiki içinde siyah bir kutu. Ama bu seferki alımlı degil sade kartonla kaplanmış siyah bir kutu.İçinde bir not ve bir flaş bellek.
Notta aynen şöyle yazıyor ;Seni çok fazla boşladığımı ve seninde beni özlediğini düşünerekten bir kutu gönderiyim dedim.
-B-Bu çok ukalacaydı. Ne alaka yani benim seni özlemem ben burda kocama üzülürken o orda benimle dalğa geçiyo. Onu bulucaktım ve mahvedicektim.
Hemen gidip bilgisayarımın başına geçtim.
Gözüm saate gitti. Saat 11.56 'ydı.Bu saatte göndermesi de içimde ayrı bi şüphe oluşturmuyo degildi yani.
Flaş bellek düz siyah bir renkti. Direk kasaya takıp açılmasını bekledim. Sonunda ekrana geldiginde heyecanlanmıştım.
Dosyanın içinde bir not ve bir video vardı.
Önce notu açmalıydım.Tam nota girdim okuyacağım telefonuma bir mesaj geldi.
Of yarabbim ne bir rahat verirler insana ne bir huzur.
Zaten bu bir haftada hep babamın ve bizim Burak'ın aramalarıyla nasılsın larla felan geçmiştim. Hayır yanlız kalmak istiyorum lafından ne anlıyolar çom merak ediyorum.
Neyse kafamı şuan flaşbellege ve mesaja odaklamalıyım.Mesaj tabiki anonimden gelmişti. Şaşırdık mı tabiki HAYIR..
Anonim
Önce videoyu izle.Tabiki dinlemicektim. Önce notu okucaktım.
Geri bilgisayara geçip telefonuda yanıma koydum ve notu okumaya başladım.
Ve telefonum yeniden titredi.Anonim
Sana önce notu oku demedim videoyu izle dedim.
Bence sözümden çıkma.Alllah Allah yokya bende sen sözünü dinlecektimya. Geri onu takmayıp okumaya koyuldum.
Irmak bunları sana yapmamın yada sana bişeyler yollamamın dostani olduğunu bilmeni isterim. Ben senin kötülüğünü istemicek kadar sana yakınım....
Gerisini okuyamadan birden elektirikler gitti ve bodrum kattan bi ses geldi biri şarterleri indirmişti. Elim ayağım birden titremeye başladı. Neydi şimdi bu. Burdamıydı o.
Korku bedenimi çoktan sarmıştı dışarı çıkmalıydım. Evde durursam benide öldürebilirdi.
Koşarak kapıya gittim ama açılmıyordu. Tabi açılmaz ben alltan üstten iyice kitlemiştim. Anahtar anahtarda yoktuki almıştı biri. Camlar dicem de onlarda demir var. Tir tir titriyordum. Her yer karanlık. Saklanmalıydım. Git gide ayak sesleri yakınlaşıyordu.
Bir şey yap bişey yap.
Eger üst kata çıkarsam çabuk bulabilir ve beni öldüre bilirdi. Ama eger alt katta kalırsam saklanabilirdim. Hem ben başka birinin evine girsem kesin ilk üst kata çıkardım.Mutfağa gidip elime bıçak alıp köşeye sindim. Kalbim neredeyse agzımda atıcaktı. Korku tüm bedenimi sarsıyordu gözüm tekliyo ellerimle bacaklarımı sıkmaktan kıp kırmızı yapmıştım.
Seslerin üst kata çıkmasını isterken sesler buraya doğru geliyordu.
Bendemi bi hata vardı niye üst kata çıkmamıştı.Artık daha da yaklaşmıştı. Bir şeyler yapmalıydım ama telefonumuda salak gibi içerde bırakmıştım. Beklemekten yada beningörmesin die dua etmekten başka çarem kalmamıştı.
Annem hep zor zamanında Allah'a dua et demişti. Ve bende hep uygulamışımdır. Ne zaman dua etsem rahatlardım zaten.
Artık kapının önüne gelmişti. İçimden kaçıncı ihlas yada nas bilmiyorum ama ödüm kopuyordu.
İçeri ilk adımını attı işte.
Önce içeriye bir baktı sonra bişeyler fısıldadı. Yine üstünde siyahdan başka renk olmayan o adam vardı. Her zamanki parfüm kokusuyla.Sadece ilk notu okumadım die bana bu korkuyu yaşatıyodu belkide öldürücekti. Hayır şimdi ölemezdim.
Sonra birden benim olduğum tarafa doğru yöneldi ve sanırım beni buldu.
Napmalıydım bıçagı direk saplasammı kalbine. Hayır hayır olmaz ölür hapse giremem bide. Yada hapse girip herkesten uzak mı olsam."Burda olduğunu hatta buzdolabının arkasında olduğunu biliyorum Irmak. Ya sen ordan çıkarsın ya ben gelir çıkartırım."
Ses çıkartmıcaktım belkide beni deniyordu. Belli mi olur.
"Peki ozaman ben geliyorum."
Gerçekten geliyodu. Bu son gecem olsun istemiyordum.
Önce buzdolabını bi çırpıda sağa itip beni öylece ortaya çıkartmıştı. Ben faltaşı gibi açtım gözleri nasıl olurda bi insan bu kadar güçlü olur. Ben o buzdolabını ucundan itene kadar canım çıkıyordu.
"Beni neden uğraştırıyosun anlamıyorum."
"Manyakmısın sen gece gece evime gelip elektiriklerimi kesiyosun."
Önce yüzüme bakıp sonra birden fevri bi hareketle kolumu tutup beni kendine çekti.
"Birincisi ben manyak degilim sen fazla inatçı olduğun için ve sözümü dinlemedigin için geldim. Zaten böyle yapıcagını bildigim için önceden önlemini almıştım.İkincisi kapının yedek anahtarını kapının yanındaki çiçeğe koyacak kadar da saf olduğun için içeri girmem o kadar da zor olmadı.Baktım notları okuyosun sinirlendim ve elektirikleri kestim. Fena mı oldu sende azıcık aksiyon yaşadın."
Hiç bir şey demedim sadece gözlerine bakmakla yitindim.
"Konuşmucak mısın?"
Yine sustum. Konuşsam ne dicektim ki. Sanki kim olduğunu sorsam cevap vericekmiş gibi.
Tam ağzını açıp tekrar bir şey dicekken.
İçerden bi ses gelmesiyle ikimizde aniden birbirimize baktık.
İçerde biri daha vardı. Anonimin bile bilmedigi biri daha...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A N A F O R
Mystery / ThrillerSıcacık bir yağmur siner Kara gecenin içine,toprak somun gibi kararır. O gece sadece bi mesajla hayatımın kararıcağnı düşünemedim. Önemsemedim aslında, şaka yapıyorlar sandım. Meger hiçte öğle degilmiş. Herşeyi ozaman anladım, artık çok geçti bil...