V

169 83 19
                                    

              5 gün sonra..

O günden sonra babam gayet iyiydi ama hala kontrol altındaydı.

Caner'den hala bir haber yok ve ben bitap düşmüştüm.
Aramadık yer sormadık insan çalmadık kapı bırakmamıştık polis arkadaşlarım ve ben.
Yoktu,kaybetmiştim onu.Kesin öldü die düşünmeye başlamıştım. Çünkü kocamı tanırdım yani bilirdim en azından haber veirirdi.

"Irmak bi sinyal aldık hemen gel buraya."
Olabilirmiydi, bulmuşmuyduk.

"Nerdeymiş, nerdeymiş söyle çabuk hemen gidelim."

"Adresi senin telefonuna konum olarak atıyorum çıkın siz."

"Tamam hemen çıkıyoruz. Hadi çocuklar."
Heycanlıydım olabilirdi, sinyal gelmişti demekki hala yaşıyordu.
İçimde bi burukluk vardı ama sanki bekledigimden daha farklı sonuç alıcak gibiydim.

O gün o son mesajından sonra Anonim kişisinden bir mesaj yada bir kutu felan almamıştım. Onuda araştırıyordum tabiki ama ondan bir şey çıkmıyordu. Kapalı  bir kutu gibiydi. Ne arakasında bir iz ne bir ipucu bırakıyordu. Çok tehlikeliydi.

                                   ******

Gelmiştik bana gelen konumun olduğu yere ama ama burası aynı beni çağırdığı orman ortasında ki bir eve benziyordu. Neden hep böyle eveler die düşündüm.

Herkes bir yeri tutmuş ve içeri girmek için hazırlanıyorduk.
Burada sanki ölüm sessizliği vardı. Ne bi kuş sesi ne bi köpek nede bi ağaç kıpırdıyordu.

"Sessiz olun ve....
                     1,2,3..."
İçeriye bakılırsa her yer özenle düzenlenmiş. Dışına bakaraktan gayet şık bir yerdi yanlız burda ne caner nede ona ait bir şey.

"Irmak buldum koş koş."

Sesi duymamla fırlamam bir olmuştu neyle karşılaşıcaktım.

"Telefonu burda ama Caner yok. Ve burda bir not var. Bu nasıl bir herif biz nasıl bir oyunun içine düştük."

"Bilmiyorum ya bilmiyorum.
Şu notu oku,çabuk."

-Elinizdeki telefonu açın ve son aranan numaraya bakın işte tüm cevaplar o kişide.

"Çabuk bana bir eldiven getirin, telefona kimse dokunmasın parmak izi almamız lazım."

Can'ın eldiveni hemen getirmesiyle hemen açmıştık telefonun şarjı full du.

" Irmak sakin ol ama bu bu kişi senin en yakının."

"Söylesene Burak kim o çıldırtma adamı."

"Burda Harun Babam yazıyo."

Neydi şimdi bu,babam öz ve öz babam Caner'in kaçırılmasının nedeni biliyomuydu?
Nerden biliyodu?

"Saçmalama Burak babam nerden bilsin. Yanlış okumuşsundur sen ver sen bana onu bide ben bakıyım." diyip hemen elime eldiveni geçirip almıştım telefonu. Bir yandan da kalbim ağzımdan çıkıcak gibi atıyordu sanki.

Gerçekti gerçekten de bu babamın numarasıydı inanmayıp numaraya felan bakmıştım ama doğruydu bu babam dı.

İnanmıyordum bizi kandırıyordu. Gerçi bu zamana kadar herşeyi doğru demişti.
Babam bana bunu nasıl yapardı.

Kendime gelip önce şu telefonu laboratuvara göndermeliydim.

"Tamam bununda bir sebebi vardır şimdi biri evin etrafını çevirsin digerleride ipuçları için inceleme yapsın ben gidip babamla konuşucam."

Kapıdan çıkarken Burak arkamdan gelmişti.

"Irmak bak sakin ol zaten ben sanmıyorum ama yinede sakin ol öfkeyle hareket etme."

"Tamam ya sıkıntı yok iyiyim ben."

"Biz başka bir haber alırsak sana söyleriz tamam mı?"

"Tamam saol."

Belli etmesemde üzgündüm. Çünkü babama Caner'in kaybolduğunu söylediğimde gözleri dolmuş ve çok üzüldüğünü söylemişti.
Belkide doğruydu bilmiyordum ama bu iş gittikçe saçma bir hal alıyordu.

                                *******

Hastaneye gelmem neredeyse 45 dakikamı almıştı. Bu kadar uzun sürüceğini düşünmemiştim. Gelene kadar arabada bilmem kaçıncı nasıl deyişimdi nasıl bir anda buralara gelmiş bu duruma düşmüştük.

İçeri kapıyı çalmadan girmiştim, çünkü zaten sinirliydim.

"Noluyo kızım,nereye girdiğini unuttun heralde."

"Baba sana bir şey sorucam ama gözlerime bakarak doğru cevap ver."

"Tamam kızım tabiki zaten ben sana ne zaman yalan söyledim ki." haklıydı bu zama kadar bir yalanını görmemiştim. Tabi ben görmemiştim belkide vardı hatta herkesin  olduğu gibi onunda vardı.

"Peki tamam.Sen Caner'in nerde olduğunu veya kimin yanında olduğunu biliyomusun?"

Şok olmuş ama belli etmemeye çalışıyo gibiydi.

"Gözlerime bak baba sana sadece bir soru sordum."

"Tabiki hayır kızım onun için zaten çok üzgünüm çok endişeleniyorum. Noldu yoksa ona bir şey mi oldu."

Yalan söylürdu inanmıyorum yalan söylüyordu gözlerini kaçırıyodu.Biliyodu yerini.

"Yalan söylüyosun  baba yalan söylüyosun. Sen sen nasıl öz kızının kocasını karçırısın nasıl ya?"

"Kızım ben bir şey bilmiyorum ne diyosun sen kendine gel."

"Tamam baba ben anladım her şeyi. Yine gelicem biraz sakinleşip ve ozaman sen bana her şeyi anlatıcaksın."
Sakinleşmem lazımdı kendime gelip sakin kafayla sormalı ögrenmeliydim. Kendime bir kahve almalıydım ilk önce.

Tam doktoru görüp babamın ne zaman taburcu olucağını sorucaktım ki telefonum çaldı.

"Efendim Burak bir şey mi buldunuz yoksa?"

"Irmak sen önce bi yere felan mı otursan. Duyacakların pek iyi şeyler değil."

"Sakinim ben söyle noldu yoksa yoksa o öldümü?"

"Bi ihbar aldık arayan bi kadındı ve bir ölü bulduğunu söyledi,arayan kişi isimsizdi.Ama sanırım anlatımlarına göre Caner'le uyuşuyo."

¬¬¬¬¬¬¬¬¬

Umarım begenirsiniz!!

A N A F O R Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin