4.Bölüm "Her Şeyin Zamanı Vardır"

590 112 30
                                    

Yıllardır sessizliğimi korudum. Kimseye tek bir kelime etmedim. Hep izledim. Haklı olsam bile. Şimdi o izlemenin faydalarından yararlanma vakti.

***

Üstüme okul kıyafetlerimi giyip kahvaltı için aşağı indim. Hala dün Eymen'i öptüğüm için pişmanlık duyuyordum. Benim ondan hoşlandığımı düşünebilirdi. Bu şuan ki durumumda en son isteyeceğim şeylerden biriydi. Okulda gördüğümde ne tepki vereceğimı bile hiç bilmiyorum. Birbirimizi görmezden gelemeyiz. Herkes bizi sevgili sanıyor.

Kendi kendime ne yapacağımı düşünerek Kahvaltımı bitirdikten sonra okula gitmek için babamın benim için verdiği arabaya bindim. Kafanızda kurgular oluşmasın. Daha 18 yaşında değilim o yüzden şoför götürüp getiriyor. Tek kız olduğum için üstüme çok düşüyor babam. Ben kendimi bildim bileli zaten şoförümüz Hasan amca getirip götürürdü beni.

Okula geldiğimde arabadan inerek Hasan amcaya teşekkür ettim ve okula doğru yürüdüm. Etrafıma biraz bakındım ve kızları her zamanki yerlerinde çimenlikte otururken gördüğümde gözlerimi devirdim. Çimenlikte rahat olduğu için oturmuyorlardı. Kendilerini kitapta okudukları karakterler zannedip havalı olsun diye yapıyorlardı bunları.

Yanlarına gidip kısaca selam verip yanlarına oturdum. Mina' ya her baktığımda aklıma Ayan' ın yaptıkları geliyordu. Yine her zaman ki gibi vicdanım ve beynim bana fikirler üretip duruyorlardı. Vicdanıma göre sözde Mina 'nın en yakın arkadaşıydım ve söylemem gerektiğini söylüyordu. Beynim ise sadece bir zamanlar en yakın arkadaşı olduğumu bağırıp vicdanımın sesini bastırıyordu.

Kendimi toparlayıp gerçek dünyaya döndüğümde etrafıma bakınmaya başladım. Rana'nın dikkatini çekmiş olmalıydım ki beni dürtüp konuştu.

"Ilgın kime bakınıyosun ? Sevgiline mi yoksa? " dedi ve hınzırca gülümsedi. Doğru ya ben kime bakıyordum öyle? Eymen'e mi ? Etrafa bakmayı kesip gözlerimi Rana ya çevirdim ve sorusuna cevap verdim.

"Evet. Bir şey konuşmamız gerektiğini söylemişti de . "

Onun değil benim konuşmam gerek aslında. Bu sevgili mevzusu fazla uzamıştı. Sonu başka yerlere varmadan bir an önce bu saçmalık bitmeliydi.

Kaşlarını kaldırıp baktı bir süre. Bir yorumda bulunmamı bekliyordu sanırsam. Kendim uydurduğum yalana yorum yapabileceğimi hiç sanmıyorum.

Kafamı kaldırıp baktığımda gözlerim Eymen'in gözlerinde takılıp kalmıştı. Arkadaşlarıyla birlikte tam karşımızdaydı ve onu bana bakarken yakalamıştım. Derin bir nefes aldım. Artık zamanı gelmişti. Konuş ve bitsin şu iş Ilgın.

Ayağa kalktım ve Rana ve Mina'ya dönüp gülümseyerek " Kızlar sonra görüşürüz. Eymenle konuşmam gerek" dedim ve arkamı dönerek uzaklaştım.

Yürürken omuzlarımı dikleştirdim. Eğer kendimi güçlü hissetmek istiyorsam bu tam olmalıydı. Eymen'in yanına geldiğimde kaşlarımı kaldırdım ve tatlı olduğunu düşündüğüm bir gülümsemeyle " Selam" dedim.

O da bana "selam " deyince gözüm arkadaşlarına kaydı. "Biraz konuşabilir miyiz ? Yani yalnız ?" Kafasını olur anlamında sallayınca beraber yürümeye başladık. Arka bahçeye geldiğimizde ikimizde sessizdik.

"Ben..bu oyun için sana teşekkür etmek istemiştim." Öylesine olan bir gülümseme yerleştirdim yüzüme ve devam ettim. "Merak etme sana olan iki iyilik borcumu unutmadım. Birazdan kızlara ayrıldığımızı söylerim. Onlar sen ayrılmak istedin diye bilecekler, senin için sorun olur mu bu ? " Gözlerimi ellerime çevirdim. Ve boş boş inceledim öylece.

Kendim İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin