Kendim İçin

15.Bölüm "Başarıyorsun"

Uzun bir aradan sonra nasılsınız ? :)

Multimedyada Eymen var.

Ve ayrıca şarkıyıda dün çok beğendim, aklıma eymen ve ılgın geldi ehehe  ^^

Yorum ve votelerinizi eksik etmeyin, İyi Okumalar!

Sıkıntıyla iç geçirdim. Koridorun köşesinde bir sağa bir sola dönerken heyecanımı zapt etmekte güçlük çekiyordum. Ege'nin attığı mesajı gördüğüm anda uçarcasına gelmiştim buraya fakat hala gelen giden olmaması sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

Buraya yaklaşan ayak seslerine kulak kesildim ve duvara sinerek gelen kişinin beni farketmemesini diledim. Duvara iyice sinerken gözlerim Ege'yi gördüğünde derin bir nefes verdim ve toparlanarak kendime çeki düzen verdim. Ege sağına ve soluna bakarken hafifçe boğazımı temizledim ve karanlıktaki beni farketmesini sağladım.

Aceleci bir tavırla yanıma yaklaştı. Hala koşmasından olsa gerek sık nefesler alıp veriyordu.

"Bu iş bittiğinde seni kendi ellimle boğacağım Ilgın. Beni kullanmanın ne demek olduğunu sana göstereceğim." İfadesiz bir suratla gözlerine baktım. Yavaş ve sakince kurduğu cümleleri ve sinirden kudurmuş gözleri biribiriyle tezatlık oluşturuyordu.

Kafamı iki yana salladım ve dudaklarımı büzdüm.

"Bu kadar sinir vücuduna zarar verir Ege, sakinleş biraz." dedim ve yumruk olan ellerine uzandım. Hırsla ellerini benden uzaklaştırırken gözlerime inanamıyormuş gibi baktı.

"Ne yani şimdi de beni mi düşündüğünü söylüyorsun? Kafanda dönen çarkların sesini duyabiliyorum Ilgın, bana iyi biriymişsin gibi davranma."

Arkamı dönerken "Seni düşünmüyorum ki, bu işte bana lazımsın." diye mırıldandım. Güçlü bir kahkaha sesi kulaklarıma gelirken pencereye doğru yöneldim.

"Doğru." dedi. "Bu oyunda ölüm meleğisin sen. Eminim her birimize ayrı bir son yazmışsındır Ilgın."

"Herneyse, konumuza dönelim. Ayan ne cevap verdi mesaja?" dedim bakışlarımı pencereden ayırmadan.

Büyük birkaç adım atarak yanıma geldi ve ellerini cebine koyarak baktığım yere çevirdi bakışlarını.

"Yapma." diye fısıldadı hala Mina ve Ayan'ın olduğu tarafa bakarken.

"Yol yakınken vazgeç oyundan. Bu oyunun sonunda kimse mutlu olmayaca Ilgın. Sen bile. Oyun bittiğinde vicdanınla başbaşa kalacaksın." dediğinde şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım fakat duruşumu bozmadım.

"Bu beni ilgilendirir. Beni bu oyuna sürükleyenlerden biride sensin, şimdi soruma cevap verecek misin ? Yoksa ben anlaşmayı bozayım mı?"

Sıkıntıyla nefesini dışarı verdikten sonra " Ondan ne istediğini soruyor." dedi.

"Ona yardım edeceğimi söyle. Nasıl olacağını sorarsa kızdan kurtulmak için Ilgın'ı kullanabileceğini ve Ilgın'ın hala ondan hoşlandığını söyle." dedim ve arkamı dönerek pencereden uzaklaşmaya başladım.

Köşeyi dönmeden önce son bir bakış attığımda hala bıraktığım gibi elleri cebinde ve üzgün bakışlarla Ayan ve Mina'ya baktığını farkettim. Bakışlarımı üzerinden çekip önümdeki koridora çevirdim.

Önümdeki koridora benziyordu oyunum. Şuan karanlıktaydım fakat ilerledikçe aydınlığa ulaşacağımı biliyordum. Sadece ihtiyacım olan şey düzgün adımlardı. Düzgün adımlarla oyunumu oynarsam sonunda mutu olacaktım. Bu sefer izin vermeyecektim mutluluğumun engellenmesine. Her ne olursa olsun.