Bölüm 7

2.7K 221 129
                                    

Aceleyle yaptığımız kahvaltıdan sonra arabayı alıp şehre indik.  Açıkçası gergindim. Her ne kadar elimden gelen bir şey olmasa da Mabel ve Bill yıllar sonra yine aynı yerdeler. Ve de şu kız; Willow. Her ne kadar emin olamasam da o kızın da bir şeytan olma ihtimali var. Ya da zamanında Ford amcayı kandırdığı gibi kandırdığı biri de olabilir. Veya Gideon gibi güce tapan ve onu elde etmek için her şeyi yapabilecek biri. Şu anlık sadece "saf" Willow'u görmüş olabilirim ama şunu sakın unutmayın: her zaman sessiz olandan korkun.

Şehre inince yaptığımız ilk şey -kızların planı doğrultusunda-  terziye gitmek oldu. Mabel ve onun dahiyane fikirleri işte... 

Terziye girince kapının üstündeki ufak zil çaldı ve içerideki bir kapıdan yaklaşık olarak elli yaşlarında sıska, biraz da kısa boylu bir adam içeri girdi. Giydiği gösterişsiz kıyafetlerin yakasında bir gözlük asılıydı. Adam  büyük bir coşkuyla;

"Merhaba Mabel! Seni buraya hangi rüzgar attı!" diye bağırdı. Mabel da ondan aşağı kalmayacak şekilde;

"Selam Bay Çılgın! Bu seferki benim için değil. Yakında düğünümüz var." dedi bir yandan iç organlarımı deşerken. Adam yani "Bay Çılgın"  Mabel'ın dedikleri üzerine önce bir beni süzdü. Sonrasında yanıma gelip Mabel'a bakış attı. Mabel'ın yanımdan çekilmesiyle bir tur da çevremde döndü. Turunu tamamladıktan sonra bir de Willow'un önünde durup bir tur da onun çevresinde döndü.

"Harika! Tam da bu tatlı çifte göre bir takımım var!"

Yemin ederim o an Bill'in kızardığını gördüm. Benimkisine kıyasla daha küçük olan ellerini iki yanında sıkmış, alnına düşen ufak bir perçemin ardından adama kaba tabirle "öldürücü bakışlar" atıyordu. Kırılan bu büyük pot sonrası Mabel en baştan yapması gereken şeyi yapıp bizi tanıttı.

"Öhm... Şey bu Dipper, kardeşim. Bill, nişanlısı ve Willow, Bill'in kardeşi...." 

Adamın tuhaf bakışları üzerine Bill daha bir sahiplenircesine koluma girdi. Anlık gözüme tatlı gözükmesiyle elimde olmadan bir gülümseme kondurdum suratıma. Ama yanlış anlaşılmasın, bu daha çok ,ne bileyim, yavru bir kedi veya etrafa gülücükler saçan bir bebeği gördükten sonra suratınıza yerleşen istemsiz gülümseme gibiydi.

Tanrım, cümleleri kısaltmam lazım... Siz o gülümsemeyi yanlış anlamayın işte.

"Oh, pardon. Burada normal insanlar göremezsin zaten... Biri ağaçkakanla evlenir, bir diğeri yıllardır yiyemediği daha doğrusu yemeğe kıyamadığı spagettinin doğum günü partisini yapar, bir diğeri ayak baş parmağına özel giysi diktirir. Neyse, bu daha kabul edilebilir. Her neyse, Mabel, tatlım aklında nasıl bir şey var?"

Ve kritik soru... Sanırım bunu sorma cesaretinde bulunduğu için bu tam anlamıyla çılgın adamı tebrik etmeliyim. Ve de bilerek önceki söylediği şeyleri göz ardı ediyorum. 

"Öncelikle normal düğünlerde neyi nasıl yaparlar bilmeme rağmen bu düğün alışılmadık olacak! Bu herkesin aklında bulunsun. Kız tarafı olarak Bill'i kullanacağız ve de 7 tane nedimesi -veya erkekler için artık her ne deniyorsa- o olacak ve her biri gökkuşağının ayrı bir rengini giyecek-"

"Korelileri çağırmaya ne dersin!" Willow'un dediği şeyden sonra Willow, Mabel ve şu çılgın bilmem ne bir süre güldüler. Bill ile birbirimize attığımız 'neler olduğunu anladın mı?' anlamı içeren bakışlar sonrası Mabel sözlerine devam etti;

"Ay olabilir aslında... Bu bahane olur bir de şarkı falan söylerler düğünde..." Ve de çığlıklarla tepinen iki adet kız...

"Tanrım!"

Zoraki Evlilik (Billdip)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin