9. Bölüm: Düğün Günü

2.5K 102 11
                                    

Yeni bölümünüz hazır :) Son baktığımda okunmasayımız 366 iken bugün 463 olmuş. Çok teşekkür ederim arkadaşlar ;) Veee bu bölümde küçük bir sürprizim varr :D Küçük de olsa var yani :D

DÜĞÜN GÜNÜ...

Uyanıp hızlıca odamdaki küçük banyoma koştum. Soğuk suyu açtım ve avuçlarıma dolu dolu su alarak birden yüzüme çarptım. Suyun birden yüzümle buluşmasıyla her ne kadar biraz irkilsem de, bu ayılmamı sağladı.

Aklıma gelen ilk şey bugün gitmemiz gereken bir düğün olduğuydu. Bunu hatırlayınca gözlerim olabildiğince açıldı ve banyodan koşarak çıkıp telefonumdan saate baktım. 07.56. Oha gecikmemişimdir inşallah.

Hızlıca giysi dolabımı açtım ve elime gelen ilk şeyi üstüme geçirip bu sefer uçarak odamdan çıktım ve merdivenlerden aşağıya indim. Salona geldiğimde kahvaltı masasının üzeri donatılmıştı ve tekli bir koltukta Aylin Teyze gazete okuyordu.

"Günaydın." Aylin Teyze bana döndü.

"Ah, uyandın mı kızım, sana da günaydın. Ben de sizi birazdan uyandıracaktım. Hadi ben babanı uyandırayım sen de kardeşini uyandır olur mu? Hemencecik kahvaltımızı yapalım ve düğün hazırlıklarına başlayalım." Bana içten bir şekilde gülümsedi. Ben de ona gülümsedim. Geliyorum Kereeeeem!

"Tamam olur." Merdivenleri yine uçarak tırmandım.

Kerem'in odasının önüne geldiğimde durdum ve onu nasıl rahatsız etsem de uyandırsam diye düşündüm. Acaba üstüne mi atlasam kardeşim? Yada gıdıklasam mı? Odanın kapısını yavaşça açtım ve kafamı uzatıp yatağa baktım. Allahım şu tipe bak yaaa. Kafasının altına koyduğu yastıklardan bi tane de kollarının arasına almış, ona sarılmış yatıyordu. Küçük çocuktan farkı yok bunun, şuna baksana eşek kadar olmuş yastığa sarılıp yatıyor. Yeriiiiim.

Koşarak zıpladım ve Kerem'in üstüne atladım. Birden kollarının arasındaki yastığı fırlatıp beni daha havadayken yakaladı, kucağına çekip beni kendi yattığı yere yatırdı ve ellerini yatağa dayayarak üstüme çıkıp piçimsi gülümseme attı.

"Sen uyanık mıydın yaaa?"

"Dua et uyanıktım, yoksa kaburga kemiklerim şu an kırık olacaktı küçüğüm."

"Hemmm, gelenin ben olduğumu nerden anladın? Belki de annen gelmişti ona da mı böyle yapacaktın?" Gözlerini devirdi.

"Annem beni üstüme atlayarak uyandırmıyor Çağla."

"Ah, herneyse hadi kalk üstümden Kerem, kahvaltı hazır ve bizim aşağıya inmemiz gerekiyor."

"Boşversene yaa hatta gel beraber uyuyalım, ha küçüğüm?" Kendini yanıma bıraktı ve bana sarılıp kafasını boynuma gömdü. Güldüm, boynuma nefesi değdikçe gıdıklanıyordum.

"Karnına yumruğu yemeden önce kalk Başer." Huzursuzca kıvrandı ve söylene söylene doğruldu.

"Tamam anne, kalktım anne." Saçları birbirine karışmıştı ve bu haliyle çok tatlı duruyordu. Dayanamayıp iki yanağından acıtacak bir şekilde makas aldım.

"Çağla, napıyosunnn, Çağlağğ acıyo Çağlaaaa!" Elleriyle ellerimi çekmeye çalışıyordu, güldüm ve birden yanağını bırakıp koşarak odadan çıktım ve o da arkamdan koşmaya başladı. Merdivenlerden hızlıca indim ve arkama bakarak koşuyordum ki önüme bir şey çıkmasıyla kendimi yüzüstü yumuşak bir şeyin üzerinde buldum. Sonra da Kerem üstüme atladı tam oldu. Kanepeye düşmüştüm ve Kerem de benim iki yanağımdan sertçe makas aldı. Harbi çok acıtıyormuş lan. Evet, kardeşimle her gün küçük çocuk gibi oyun oynuyoruz. Gülerek üstümden kalktı ve kahvaltı masasına doğru gitti. Aylin Teyze ellerini önünde bağlamış bize bakarak gülüyordu, babam ise her şeyden habersiz yumurta yiyordu. Ah baba hiç değişmeyeceksin değil mi?

Çünkü Seni SeviyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin