Sezon Finali

674 40 11
                                    

Yazar'dan
Başak ve Enes içeri girdikleri an karşılarında Arzu ve Can'ı el ele görürler. Enes bir an da Başak'ın elini bırakıp dışarı çıkar. Başak şaşkınlık içinde Enes'in peşinden koşar ama Enes çoktan arabaya binip oradan uzaklaşmıştı. Enes o kafeyi hiç sevmezdi çünkü orası, Arzu ile tanıştıkları kafeydi. Enes'in anıları yine aklına geliyordu gözlerinden 2 damla yaş süzüldü genç adamın, elinin tersiyle sildi göz yaşlarını. Arabayı durdurdu ve indi temiz havanın ona iyi geleceğini düşünmüştü. Telefonunu yere fırlatıp Dünya'ya sövdü. Ama bu onu iyi hissettirmemişti aksine daha da kötü olmuştu. Genç adam arabanın yanına çöküp ağlamaya başladı. Orda ölmek istiyordu, içinden 'Yanımda sadece Başak olsun başka bir şey istemiyorum. Sadece onun kokusuyla öleyim' diye söyleniyordu genç adam bu bir şey değiştirmiyordu. Başak'ı kafenin önünde bırakıp gitmişti. Ama yapamazdı, Sevdiği kadına nasıl aldatıldını anlatamazdı. Ve can dostunun şuan onu aldatan kişiyle sevgili olduğunu söyleyemeyecek kadar güçsüzdü şuan Enes, kendini enkaz altında kalmış gibi hissediyordu, nefes alamıyordu sanki bir şey onu boğuyordu.

Kafenin önünde kala kalan Başak çoktan Enes'in evinin yolunu tutmuştu. Eve geldiğinde güvenlik Enes'in hiç gelmediğini söylemişti. Başak duyduğu şeyle yıkılmıştı, Enes evde değilse neredeydi, nereye gitmişti. Başak bunları düşünürken bir araba yanına yaklaşmıştı içinde ise Can ve Arzu vardı. Başak bu ikiliyi görünce hiç mutlu olmadığı anlaşılabilecek bir yüz ifadesiyle onlara döndü. "Siz burada ne arıyorsunuz?" dedi Başak. "Hiç geçiyorduk seni görünce bir selam verelim dedik!"
Dedi Can, "İyi, verdiniz selamınızı artık gidin! Görüşürüz!" Can ve Arzu oradan hızla uzaklaştılar. Başak hemen telefonunu çıkardı ve Enes'i aradı. Tele sekreter çıkınca kapattı. Çok korkuyordu sevgilisi için ama yaklaşık 2 saat olmuştu Enes gideli ve Başak artık aramaktan yorgun düşmüş bir şekilde evin yolunu tutmuştu.
Nasıl olsa yarın görürüm umuduyla eve döndü. Hemen duş aldı saçlarını kuruttu, taradı sonra ojelerini yeniledi. Ve uyumak için pijamalarını giydi. Saat 00:47'di Enes'i son bir kez daha aradı ama yine tele sekreter çıkmıştı. Bu sefer Başak telefonu hızla yere fırlatmıştı. Sinirle yatağına girdi ve Enes'i düşünerek uykuya daldı.

O sırada genç adam arabasının yanından çok uzakta yürüyordu. Çok uzaktı artık arabasına yürümekten yorulmuş bir vaziyette bir ağanın dibine oturmuştu. Yorgundu ve sevdiği kadını özlemişti. Hala kalbi acıyordu sevdiğini orada bıraktığı için ama yine de dönmek istemiyordu. Kalbi istese de ayakları geri geri gidiyordu. Uyku git gide ağır basıyordu genç adam gözlerini yorgunlukla kapattı. Çok yorgundu ve istediği iki şey vardı biri uyku diğeri ise sevdiği kadındı ki onu her şeyden çok istiyordu.

*Enes*
Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştım ve yürümeye devam ediyordum nereye gittiğimi bile bilmiyordum sadece yürüyordum. Telefonumun şarjı bitmişti. Başak'ı bir türlü arayıp ben iyiyim sevgilim diyememiştim. Bir an da bir korna sesi ve vücudumda keskin bir acı arabadaki kadın bağırıyordu. Ölüyordum galiba bu güzeldi ama kötü olan yanı sevdiğim kadın yanımda değildi vücudumda ki keskin acı yayılmaya başlamıştı gözlerim kapanıyordu dayanamıyordum son bir kelime söylemiştim son nefesimle 'Başak' demiştim kadını duyuyordum hastahaneye adres veriyordu ama bilmiyordu ki bu acı kalbimde ki acının yanında hiç bir şeydi. Ben bunları düşünürken gözlerim kapanıyordu ve artık kendimi zorlamayı bıraktım ve derin bir uykuya daldım.

*Başak*
Enes'ten hala haber alamamanın verdiği huzursuzlukla evin içinde dönüp duruyordum. En sonunda pes ettim ve Enes'in evine gitmek için hazırlanmaya başladım. Mini bir kot şort giydim. Üstüme beyaz kısa kollu bir yarım t-shirt giydim, hemen sandaletlerimi giydim. Çantama gözlüklerimi ve kulaklığımı koyup evden çıktım. Hızlıca bir taksi çevirdim ve Enes'in evinin adresini verdim. Evin önüne gelince parayı ödeyip indim. Güvenlik beni içeri aldı yedek anahtarı aldım ve eve girdim. Evde kimse yoktu kendimi sinirle koltuğa attım ve Enes'i aradım ama açmıyordu hala çok korkuyordum artık nerde olduğunu çok merak ediyordum. Bir an da telefonum çaldı ekranda Enes'in adını görünce çok sevindim ve hızlıca açtım.
B:"Alo Enes sen neredesin yha geceden beri?!"
X:"Alo Başak hanım ben bu telefonun sahibine kazara çarptım şuan hastahaneye gidiyoruz en son arananlarda sizin adınızı görünce sizi aradım!"
B:"Enes, Enes'in durumu nasıl,  hangi hastahaneye gidiyorsunuz?!"
X:"Merkezdeki, Antalya merkezdeki. Enes bey'in durumu iyi. Siz de hızlı olun lütfen!"
B:"Tamam ben hemen geliyorum!"

Hemen oturduğum yerden kalktım ve gözlerimden akan yaşları serbest bıraktım. Hızlıca taksi çevirdim ve hastahanenin yolunu tuttum. 15 dakika sonra hastahanenin önündeydim. Hemen içeri girdim ve danışmaya doğru yürüdüm "Merhaba Enes Batur Sungurtekin'in odasını öğrenmek istiyordum!" dedim kadına. "1637. Oda 3. Katta sağda!" dedi danışmadaki kadın. "Çok teşekkürler!" hemen merdivenlerden yukarı çıktım. Odanın önüne geldiğimde kalbim çok hızlı atıyordu. Odaya gireceğim sıra birinin bana bağırdığını duydum. Arkamı döndüğümde arkamda Hande ve Baturay vardı, koşarak Hande'ye sarıldım ve göz yaşlarımı serbest bıraktım.
H:"Ağla canım ağla rahatlarsın!"
B:"Hande kalbim çok ağrıyor dayanamıyorum artık!"
H:"Tamam tatlım sakin kalmaya çalış!"
B:"Yapamıyorum Hande sakin kalamıyorum, ona bir şey olursa ben yaşayamam!"
H:"Biliyorum birtanem biliyorum ama yine de sakin olmaya çalış lütfen. Ona böyle yardım edemeyiz!"
BA:"Başak olay nasıl olmuş!"
B:"Bilmiyorum Baturay bilmiyorum. Allah kahretsin ki bilmiyorum, biz kafeye gittik sonra içeride Arzu denilen o kızı ve Can'ı el ele gördük ve Enes bir an da beni bırakıp gitti! Tek bildiğim o şerefsizler yüzünden benim sevgilim içeride can çekişiyor!"
BA:"Öldürücem onları!"
H:"Başak  canım gel oturalım şuraya!"
B:"Doktor geliyor!"
Doktor:"Enes Batur Sungurtekin'in yakınları siz misiniz?!"
B:"Ben sevgilisiyim!"
Doktor:"Enes bey tehlikeyi atlattı şuan durumu gayet iyi merak edilecek bir konu yok! Tam vaktinde getirmişsiniz buraya!"
B:"Görebilir miyiz?!"
Doktor:"İçeride bir hanım var zaten, o çıksın görebilirsiniz! Tekrardan geçmiş olsun!"
B:"Kim var ya içeride!" dedim.

Bir an da odaya girdim. Enes'in yanında oturan bir kadın gördüm. Sinirle kaldırdım onu.

B:"Sen kimsin!! Sevgilimin yanında ne yapıyorsun?!!!"
S:"Başak hanım ben Su, telefonda konuşmuştuk. Hatırladınız mı?"
B:"Tamam hatırladım. Sevgilim sizin yüzünüzden burada yatıyor, sizse burada oturuyorsunuz. Lütfen çıkın dışarı polis gelene kadar bekleyin olur mu?!"
S:"Nasıl isterseniz Başak ha-"
B:"Hanım demene gerek yok Su!"
S:"Geçmiş olsun, özür dilerim!"

Su dışarı çıkınca hemen Enes'in yanına oturdum. Yüzünü okşadım, yara bere içindeydi yüzü. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Ona bakarken kalbimin acıdığını hissediyordum. Bir an da Ela gözlerinin aralandığını gördüm. Güzel ela gözleriyle bana baktı hemen dışarı koştum ve "Uyandı Baturay, Hande uyandı! Enes uyandı!" dedim onlarda koşarak odaya geldi.

B:"Enes sevgilim çok korkuttun bizi!"
BA:"Kardeşim öldük burada yha Kaya'da gelicekti ama Annesinin yanına İzmir'e gitmiş!"
H:"Sonunda uyandın be Enişte!"
B:"Sevgilim konuş sana!"
Enes bir süre hiç konuşmadan sadece bizi izledi sonunda konuştu.
E:"Siz kimsiniz? Enes kim? Burası neresi?!"

...

Evet uzun zamandır bölüm atmamamın nedeni, nasıl bir sezon finali yapacağımı bilemememdi. Ölmedim korkmayın:))) Sonunda sezon finali verdim, çok içime sinen bir sezon finali oldu. Evet Enes hafızasını kaybetti. Yeni bölüm Eylül'de gelecek yani okullar açıldığı hafta yeni bölüm gelecek. Sizi çok seviyorum gerçekten bunu içten bir şekilde söylüyorum iyi ki varsınız. İyi ki beni yanlız bırakmadınız bu kitabı yazarken, çok saolun, yeni bölümlerde görüşmek üzere Hoşçakalın, Bye Bye.. 😆

Sonsuzluğum Ol Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin