Ölüm Savaşı

679 38 6
                                    

"Savaş planları ne alemde?" diye sordu Sam.

"Cennet ile iletişimdeyim. Şu ana kadar emrim altına 74 milyar melek aldım."

"Tamamı ne kadar bu cennetin?" dedi Dean. Biraz şaşırmış gibiydi.

"Sayamayacağım kadar. Hala iletişimdeyim." dedi Cass ve gözlerini açtı. Telaşla iki kelime etti.

"Hazırlanın geliyorlar!"

"Peki ya bebek?" dedim endişe ile.

"O bir melek ve güçlü. Bir zarar geleceğini zannetmem. Sadece dikkatli olalım." Ve birden her yer bomboş olan bir yere geldik. Gökten bembeyaz kanatlı melekler yeryüzüne iniyordu. Ve sayısızca melek arkamda toplanarak bana tezahürat yapıyordu.

"Selam olsun sana Tanrı'nın en kutsal varlığı!"

Ve arkamı döndüm. Gözüm Crowley ve Abbadon'ın dostluğuna takıldı. Castiel'e döndüm.

"Bunlar barış mı imzaladılar?"

"Galiba evet. Ve amaçları seni öldürmek." dedi endişeyle. Elindeki kılıcı daha sıkı tuttu.

"Ve ben de seni koruyacağım." dedi.

"Tanrı yardımcımız olsun! Saldırın kardeşlerim!" diye haykırdım. Tam 10 dakika önce.ailemle bira içerken şimdi bir savaşın ortasındaydım. Bu adil değildi.

Tüm meleklerle birlikte ben de iblislere saldırdım. Evimdeki kılıç, benden farklı hareket ediyordu. Bir sallayışta en az 6 iblisi hallediyordum. Ve gözüm karşımda duran kızıl kafalı sürtük Abbadon'a takıldı. Bana inanılmaz bir hızla yaklaşıyordu ve beni korumak için önüme geçen her meleği paramparça ediyordu. Ve yanıma geldi. Beni bir yumrukla 60 km. öteye fırlattı. Seni kızıl sürtük!! Bebeğime zarar verirsen senin o saçlarını burnuna sokarım!

Ve bir anda Castiel'in çığlık sesini duydum. Bir iblis karnından bir kazık geçirmişti. Ona doğru koşarken, yere yığıldım. Etrafımdaki tüm melekler beni korumak için bir çember kurmuş ve dua ediyorlardı. Ve uyanmam gerekiyordu... Bu böyle bitemezdi... Gözlerim kapanıyordu. Ne olmuştu aniden? Bir melek yanıma geldi.

"Tanrı yardımcın olsun kutsal insan!" diye bağırdı ve tüm melekler aynı şeyi onlarca kez tekrarladı. Arkamdan, galiba yara aldığım yerden bir ışık çıktı. Ayağa kalktım ve karşımda Gabriel'ı gördüm elimden tuttu ve beni Castiel'in yanına götürdü. Ona dokundum ve birden yarası iyileşti. Ayağa kalkarak bana sarıldı. Ve savaşa devam etmemiz gerektiğini söyledi.

"Raphael! Gabriel! Yanımdan ayrılmayın!" dedi Michael. Evet onlar da savaştaydı ve önümde savaşıyorlardı. Dördümüz birden Crowley'e doğru hücum ettik. Ve artık tüm iblisler hak ettikleri yere gidiyorlardı. Cehenneme!.

Ve Michael, attığım çığlıkla arkasını döndü. Abbadon karnıma çok sağlam bir tekme atmıştı. Michael ise buna karşılık elindeki mızrağı Abaddon'a fırlattı. Peşinde yıldırımları sürükleyen mızrak, Abbadon'ın kafasına girdi ve o sürtük çarpılarak yere düştü. O lanet vücudu eriyordu. Ve sıra Crowley'e gelmişti.

"Angel! İyi misin? Konuş benimle!" diyen Michael'a baktım. Nefes alamıyordum. Bana doğru eğildi ve yüzüme bir şey söyleyerek üfledi. Artık daha iyi hissediyordum.

"Michael! Arkanda!" diye bağırdım ve Gabriel koşarak abisini savunmaya geldi. Arkadaki iblisi kafasından tuttuğu gibi yerdeki mızrağa sapladı. Michael beni kaldırdı ve tekrar savaşmaya başladık.Sam ve Dean'i aradım.

Ve Hayatım |SUPERNATURAL|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin