Anlaşma Savaş

2.3K 56 10
                                    

         "Bu saçmalıklara bir son verecektim.Her ne olursa olsun. Ama Cass, başka bir yolu olmadığını söyleyince daha ne yapabilirdim ki.. Angel, benim cesur ve aptal kızım. Neden bizden yardım istemedin?"

-------------------------------------

Sam Winchester

-------------------------------------

  Angel, meleğim... Hala yatakta ve tamı tamına 35 saat oldu. Her ne kadar cesur ve çevik olsa bile o o.çocuğu Crowley'i nasıl halledecek? Benim yaşam kaynağım, bebeğim şu anda gözlerimin önünde bir savaş veriyor. Her ne kadar zihinsel bir savaş olsa bile, acı içinde kendini oradan oraya atan bedeni beni harap ediyor. Benim kadar en az Dean'de Angel için üzülüyor. Tam 35 saat oldu... Ama bu kadar sürede bir kelime bile etmedik. Her ne kadar tabiri beni dehşete düşürse de, evde bir ölüm sessizliği vardı. Ama bir yolunu düşünüyordum. Angel bir rüyadaydı ve... RÜYA OTU! Aklıma gelen bu fikir, hala bir yolu olduğunun göstergesi. Umarım yanlış bir şey yapmıyorumdur.

"SEN DELİRDİN Mİ SAM!" diye gürledi Dean.

"BU FİKRİ NASIL DÜŞÜNEBİLDİN!?"

"Bak Dean, yatakta acı içinde kıvranan Angel. Onu bu halde görmeye dayanamıyorum. Bunu halletmenin başka bir yolu da yok. Eminim sen de olsan aynı şeyi DÜŞÜNÜRDÜN!" dedim boğuk bir ses tonuyla. Bu sırada, buz kesilen suratımın iki kenarından akan 2 damla yaşı ellerimin tersiyle sildim.

"Tamam Sammy. Ben de varım." Hadi ama dostum! Bunu biliyordum!

"Dean hayır.." dedim ve kafamı öne eğerek tahtaları kalkmış parkede göz gezdirdim.

"Sana soran olmadı seni sürtük!" diye bağıran Dean'e dönerek bir şey söylemek için ağzımı açtığımda, Castiel gelip sözümü başlamadan yarım bıraktı.

"Kazanıyor!." dedi hafiften bir tebessüm ile. Ama her ne olursa olsun onu yalnız bırakmamaya kararlıydım. O an Dean'i ve Cass'i yanıma alarak evden çıktım...

*************************************

Angel Winchester:

*************************************

"Nereye kaçıyorsun küçük sevgilim?" diye bana seslenen Crowley'den kaçabilmek için uçar adımlarla ilerliyordum. Seni o.çocuğu! Eğer yanımda bıçağım olsaydı, onu sokabileceğim yerlerin listesinin başında popon olurdu!

"Gel ve yakala bebeğim. Buradayım!" diye bağırmam ile, karşımda Crowley pisliğini görmem bir oldu. Bu sefer yalnız değildi, yani hiç şansım yoktu. Yanıma yaklaşıp sakin ve dalga geçer bir ses tonuyla;

"Hadi ama! Bize bir şov yapmayacak mısın?" dedi.

"Üzgünüm ama hiç boş yer yok." dedim yüzüme Dean amcamınki gibi p*ç bir gülümseme yerleştirerek. 

"ÖYLE Mİ SENİ SÜRTÜK!" diye bağırdı ve tek bir el hareketi ile beni bulunduğum koridorun başına kadar fırlattı. Hızını alamamış olacak ki, başıma 4 tane adam yolladı. 4 Şeytana karşı ben ? Çok adilsin seni ibne! 

   Her ne kadar rüyada olsam da burada ölmekten korkuyorum. Daha doğrusu ölmekten korkuyorum. Jeffrey'in katili olan Azazel'ı öldürmeden ölemem! Her ne kadar karşı koyabilecek gücüm kalmasa bile, yapabileceğim taktikler vardı. Sonuçta burası benim rüyamdı ve ben de bir şeyler sergileyebilirdim. Kafamdan hayal ettiğim bir şeytan kapanı göz açılıp kapanana kadar oluşmuştu. Tüm şeytan bozuntularını oraya toplamak zordu ama becermiştim. Ve toplama işi bittiktin sonra, kısacık bir ayinle onları geldikleri yere geri yolladım.

Ve Hayatım |SUPERNATURAL|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin