ARTIK HER ŞEYİN DÜZELMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜM. İYİ OKUMALAR. :*
-Aysimayaz----------------------------
Uzun bir süre bağırarak sesimi Dean ve Sam'e duyurmaya çalıştım. Ama başarısızdım.
"Ne annesi ya?" dedim sesimi duyurmaya çalışarak. Çok kısık çıkıyordu, bu da beni yatağa hapseden büyü gibi olmalıydı.
"B-Bobby John sen misin yani?" Güler gibi oldu ama ciddiliğini koruyordu. "Tanıyamadın mı?""B-ben.. Senin kim olduğunu hatırlamıyorum." Sesim bir anda kendine geldi. Biraz kıpırdayınca artık yatağa bağlı olmadığımı da anlayıp ayağa kalktım. Yanına oturdum ve elini tutmak isterken beni öyle bir ittirdi ki, sanki düşmanını iter gibi. "Benden uzak dur, sürtük!"
"S-sen ne saçmalıyorsun be!" diye bağırdım. Anında dolan gözlerimi ondan saklamaya çalıştım. Çenemden tutup beni kendine doğru çekti. Gözlerimi kapattım ve her iki gözümden de çeneme doğru iki damla yaş kaydı.
"Beni neden bıraktın? Bu hareketin seni sürtükten başka ne yapar?" dedi sinirle. Kendimi tutamadım ve içimdeki tüm siniri sağ elime yükleyip karşımdaki manyağa bir tokat geçirdim. O kadar güçlü bir ses çıktı ki; benim bile içim acıdı. Anında elini çenemden çekti ve kafasını yana çevirdi. Bir anlık salaklıkla var gücümle bağırmaya başladım.
"Dean! Sam!" İçeri giren kişi ne Sam, ne Dean'di. Castiel, sinirden çatılan kaşları ile bana bakıyordu."Angel, dışarı çık!" Hemen ayağa kalktım ve dışarı çıkmaya çalıştım ama kapı açılmıyordu. Korkuyla geriledim. "Cass?" Arkama döndüğümde Castiel'i kanlar içinde yerde kıvranırken gördüm. "Castiel!" Hemen yanına koştum ama bir anda önüme çıkan bir kadın buna engel oldu. Bu kadını tanıyorum.. Yıllar önce avlamaya çalışıp beceremediğim bir kadındı.. Hannah.
"Selam, Angie!" Karnıma güçlü bir tekme geçirdi. Acı ve korkuyla nefesim kesildi. Dışarıda Sam ve Dean kapıyı açmaya çalışıyorlardı ama beceremiyorlardı. Yerde kıvranırken tekrar bir tekme yedim. Tekrar atacağı sırada o çocuk önüne geçip Hannah'ı durdurdu. "Tamam, yeter artık öldüreceksin." Bu sefer de kadı ona bir tokat attı. Çocuk yere devrildi. Yanıma.
"İyi misin?" dedim kısık çıkan sesimle. Kafasını salladı. Ve ayağa kalkıp ona yumruk geçirdi. Oh iyi oldu. Sarı sürtük."Sınırlrını zorluyorsun BJ!" diye gürledi kadın. Ve ben de zar zor ayağa kalktım. Kadın önümde durdu.
"Önümde eğil ve bana şükranlarını sun." dedi. Ne demek istiyordu bu? Ben bir cadının kölesi değilim.
"Gücün yetiyorsa yaptır." dedim ve karnımdaki sembol kızışmaya başladı ve gözlerim kapanıp açıldı.
"Eğil dedim, sürtük!"Titreyen ellerimle Hannah'nın önünde eğildim. O sürtük cadı bana bunu yaptırmanın cezasını o kadar ağır ödeyecekti ki, yok olmayı benden dilenecekti!
"Aferim kızıma. Şimdi, söyle bakalım, buradaki yenilmez kim?"
"Hırsın." dedim büyük bir kahkaha atarak. "Beni öldüremedin, kimseye zarar veremedin ve şimdi bundan dolayı öyle bir hırs yapmışsın ki; o duygunun içinde kayboluyorsun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Hayatım |SUPERNATURAL|
FanfictionDoğuştan lanetli bir aile. Winchester'lar... Her anını ölüm korkusu ile yaşayan 3 avcı, 1 melek. Boğucu bir hayat ve insanlık için verilen zor ve son kararlar.. Angel, Dean, Sam ve Castiel'ın hayatlarından bölümleri okurken heyecanlanacaksınız.. © T...