wonderstruck (Reverse Falls - DipCifica)

1.9 - took you like a shot

Took you like a shot, thought that I could chase you with the cold evening.

Seni bir tek gibi attım, soğuk akşamla beraber seni kovalayabileceğimi sanıyordum.

Her şey gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti. Yutkunup direksiyonu daha da sıktım. Kavga edişimiz, kapıyı çarpıp gitmem. Dediklerim.

"Sana geri dönmemeliydim!"

Let a couple years water down how i'm feeling about you.

Birkaç yılın senin hakkında nasıl hissettiğimi götürmesine izin ver.

Orda kalmalı mıydım? Her zamanki tartışmalarımızdam mıydı? Çok mu abartmıştım? Şimdiden onu özlemiştim. Ama dönmeyecektim, olmazdı.

You could break my heart in two, but when it heals it beats for you.

Kalbimi ikiye kırabilirsin, ama iyileştiğinde senin için atıyor.

Onun ve devam etmek arasında kaç kere gidip geldiğimi saymadım bile. O bana gelirken iyi oluruz, olabiliriz demiştim. Dört yılda hiçbir şey değişmemiş oysa ki. Aradaki dört yıl boyunca bir tane sevgilim olmuştu onda da aklımda o vardı. Yine ama yine.

I wanna hold you when i'm not supposed to.
When i'm lying close to someone else you're stuck in my head and i can't get you out of it.

Yapmamam gerektiği zaman sana sarılmak istiyorum. Başka birine yakın olduğum zaman aklıma takılıyorsun ve seni oradan çıkaramıyorum.

18 yıllık hayatımda çok hata yapmıştım. Ama bu en kötüsüydü. Ona asla geri dönmemeliydim. Keşke geri dönüp her şeyi değiştirebilseydim. Ama çok geç.

Gerçeği anlamamla yola bakarak gözlerimi kırpıştırdım.
Kimi kandırıyordum ki? Yine ona geri dönerdim.

If i could do it all again... i know i'd go back to you.

Hepsini tekrar yapabilseydim... biliyorum sana geri dönerdim.

Bana yaptıklarını nasıl unutabilmiştim ki? Herkes ona aşık olduğumu biliyordu. Ve o, bunu bana karşı kullanmıştı.

2017

"Biliyorum, bitmesi çok garip değil mi? Sadece 1 yıl kaldı."

Hafifçe kafamı salladım. "Ben lavaboya gidiyorum."

Geldiğimde Wendy telefonla konuşuyordu. "NE?" "Hayır Liam şaka yapıyor olmalısın... o zaman Dipper sana şaka yapıyor olmalı, bu olamaz!"

Merakım gittikçe artıyordu. Liam Wendy'i bu kadar dehşete düşürecek ne söylemiş olabilirdi ki?
"Pekala, telefonu kapat ona söyleyeceğim. Tamam."
Wendy telefonu kapattıktan sonra yanına oturmamı işaret etti. Oturdum. "Neler oluyor?"

"Ben... az önce Liam beni aradı ve..."

O ana kadar umutlanmamıştım bile.

"Dipper'ın beni sevdiğini söyledi."

Yutkundum. Düşündüğüm şeyi mi söylemişti o?

"Bak ben üzgünüm-"

"Senden nefret etmeyeceğim Wendy. Ondan da nefret etmeyeceğim. Sadece... biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var. Ben... ben eve gideceğim."

Wendy gitmeme izin vermeyene kadar telefon tekrar çaldı.
"Seninle konuşmak istiyor."

Çoktan ağlamaya başlamıştım bile, kendimi durduramıyordum.
"Ah, ağlama tatlım" telefonu bana vermeden önce bana sarıldı ve telefon tam kafamın yanındaydı. Ağlamamın duyulduğundan emindim.

Telefonu yavaşça aldım. Diyafonda Liam yerine Dipper'ın sesini duyunca afalladım. O da orda olmalıydı. Ah, harika (!)

"Merhaba."

"Selam."

"Dipper?"

"Özür dilerim."

"Hayır, hayır dileme."

Ağlamam daha da şiddetlendi. Telefona Liam geldi.

"Şimdi nasıl hissettiğini söyleyecek misin?"

"Onu seviyorum tamam mı?"

"Bu kadar mı?"

"Ona aşığım tamam mı! Mutlu musun?"

"Kesinlikle"

Yaklaşık 30 saniye sonra bunun bir şakadan ibaret olduğunu anlamıştık. Asıl kalp kıran kısmı buydu zaten.

2018

Hatırladıkça tüylerim ürperiyordu. Bunun üzerine gidip saçlarımı kestirdiğimi hatırlıyorum. İçgüdüsel bir şeydi sadece.

Never got it right, playin' and replayin' old conversations.
Overthinking every word and i hate it because it's not me.

Bunu hiç doğru yapamadık, eski konuşmaları oynatıyorum ve tekrar oynatıyorum.
Bütün kelimeleri fazla düşünüyorum ve bundan nefret ediyorum çünkü bu ben değilim.

Geçtiğimiz bir saattir son birkaç ay ki konuşmalarımızı hatırlayıp duruyorum. Ve bundan nefret etmediğim söylenemez çünkü bu dediklerimin hiçbiri gerçekten ben demişim gibi hissettirmiyor bile.

Artık geri dönmeyecektim, dönemezdim zaten.

En başta kalbimi dinleyip ona koşarken yanlış düşünmüştüm.

Üniversiteye, yeni bir okula başlayıp taşınacağım.

Belki birkaç yıl sonra başkalarıyla tanışırım.
Ama onun yüzünü bir daha görmek istemediğime eminim.
Eminim.