Odamın bomboş tavanını izleyerek müzik dinliyordum. Müzik dinlemek benim için vazgeçilmezdi. Bir anda bütün ruh halimi değiştirebiliyordu. Sanki sihir gibiydi. Saati fark edince homurdanarak kalktım ve üstümü giyindim. Gerçekten okuldan nefret ediyordum. Cehennem gibiydi. Hızlıca ağzıma bir şeyler tıkıştırdım ve okula yürümeye başladım. Sınıftan içeri girdim ve sırama oturdum. Birkaç dakika sonra sınıfın kapısından içeri kıvırcık saçlı bir çocuk girdi. Bana doğru yürümeye başladı ve karşımda durdu. Gözlerinin yemyeşil olduğunu fark ettim. Ben ona boş boş bakarken yanımdaki sırayı göstererek sordu:
"Oturabilir miyim?"
Hafifçe başımı salladım, gördüğünden bile emin değildim. Eşyalarını yanımdaki sıraya yerleştirdi ve bana doğru döndü:
"İsmim Harry. Sen?"
"Addison, ama kısaca Addy diyebilirsin."
"Tamam Addy, memnun oldum" dedi gülümseyerek ben de ona gülümsedim. Kısa bir süre sessiz durduktan sonra sessizliği bozdum:
"Nereden geliyorsun? "
Normalde insanlara soru sormamayı ve onlarla iletişim kurmamayı tercih ederdim ama neden bilmiyorum Harry ile konuşmak istemiştim.
"Redditch'den geliyorum. Annemin bazı işleri nedeniyle burada kalacağız. Tamamen yabancıyım buraya, belki bana yardımcı olursun değil mi?"
"Tabi ki"
Redditch neresi hiç bilmiyordum. Aslında yaşadığım yer dışında hiçbir yer hakkında bir bilgim yoktu.
***
Tarih hocası sınıftan içeri girdi ve her zamanki gibi sıkıcı şeyler anlatmaya başladı. Her gün yaptığım gibi başımı sıraya dayayıp uyuklamaya başladım. Artık öğretmenler beni takmıyordu zaten, alışmışlardı galiba. Tam hafif bir uykuya dalmışken omzumda bir dürtü hissettim. Başımı istemeyerek kaldırdığımda Harry bana bakıyordu.
"Neden uyuyorsun? Dersi kaçıracaksın" diye fısıldadı.
"Ders umrumda değil Harry, geleceğe dair bir hedefim de yok, istediğim kadar uyuyabilirim."
diye karşılık verdim ve başka bir şey demesine fırsat bırakmadan başımı sıraya yeniden koydum. Zil sesiyle irkilerek uyandım:
" Dışarıda dolaşmak ister misin?" Canım hiç dışarı çıkıp bir sürü sevmediğim surat görmek istemiyordu ama Harry'i kırmak istemedim ve kabul ettim. Galiba ilk kez teneffüste dışarı çıkacaktım. Harry kendisi ve benim için iki tane kahve aldı ve sessiz bir yere oturduk.
"Addy, derste hiç hedefin olmadığını söyledin, nasıl bir hedefin olmaz, hayallerin olmadan yaşayamazsın"
Ne cevap vereceğimi bilemedim ve omuz silkmekle yetindim. Neden benimle ilgileniyordu ki?
"Resim yapıyor musun ya da müzik aleti çalıyor musun?"
Dokuzuncu yaş günümde büyükannemden bir paket gelmişti. Açtığımda içinden karamel renginde bir gitar çıkmıştı, hiç çalmamıştım zaten çalamazdım da...
"Bir gitarım var ama çalmıyorum.
"Addy bu çok güzel! Ben gitar çalıyorum hatta profesyonel sayılırım. Ne dersin sana öğretmemi ister misin?"
Belki de şu renksiz hayatımda güzel bir uğraş olabilirdi. Harry'nin teklifini kabul ettim, yarın okul çıkışı Harry'nin evinde buluşmak üzere vedalaştık. Galiba Harry sayesinde bir hedef bulmuştum, gitar çalmayı öğrenmek. Sonuçta bu da bir hedefti ve ilk kez okuldan eve mutlu bir şekilde gelmiştim. Uyumak için yattığımda da çok mutluydum, çok gereksiz bir mutluluktu bu... Her zamanki gibi insanların iyi niyetine kanıyordum. Şu ana kadar tanıdığım herkes bana iyi davranıp sonrasında sırt çevirmişti. Aklım karışıktı ama bir kez daha denemekten bir zarar gelmez diye düşündüm. Halsey'in meleksi sesi ve bu düşünceler ile uykuya daldım...
Selam! Umarım güzel bir başlangıç olmuştur.
Sizi seviyorum kendinize iyi bakın, yorum yapmakta sakın çekinmeyin ;) Bir sonraki bölümde görüşürüz.💖🦋💞🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Dream | hs
FanfictionHayatıma son vermeyi düşündüğüm bir zamanda, kıvırcık saçlı yemyeşil gözleri olan bir çocuk beni bambaşka bir insana çevirdi...