-2-

150 11 21
                                    


Her zamanki gibi yine yatağımdan homurdanarak kalktım ve duş aldım. Harry ile çalışacağımız aklıma gelince gitarımı da aldım. Çok uzun süredir hiç açmamıştım. Neye benzediğini bile hatırlamıyordum. Üstümü giydim ve kahvaltı hazırlamaya başladım. Nedense yemek yerken annem aklıma geldi. Onu neredeyse hiç görmüyordum. Sürekli para kazanmak için çalışıyordu. Babam bizi terk ettiğinden beri hiç para bulamıyorduk. Zar zor para biriktirerek bana bir telefon almıştık. Annemin üzülmesini asla istemiyordum çünkü hayatımda değer verdiğim tek insandı. Bu düşünceler ile kahvaltımı bitirirken okula doğru yola koyuldum. Bahçede Harry'i gördüm. Birlikte sınıfa yürüdük. Koridorda kızlar bize bakarak fısıldaşmaya başlamıştı bile. Galiba Harry ve beni sevgili sanıyorlardı. İtiraf edeyim Harry çok yakışıklıydı. Niye benim gibi çirkin bir kızla çıksın ki. Hafifçe kıkırdadım o sırada Harry bana döndü:

"Bugün çok neşelisin bakıyorum."

Ona omuz silkmekle yetindim. Ders bittiğinde Harry'nin evine doğru yürümeye başladık. O anda aklımdan Harry'nin sapık olabileceği geçti ama bu ihtimali düşünmemeye çalıştım. Evine vardığımızda kapıyı açtı ve içeri girdik. Sıradan bir evi vardı. Çok sadeydi. Ben evini incelerken annesi geldi, Harry hemen beni tanıttı:

"Anne sana bahsetmiştim, bu Addison gitar dersi vereceğim kız."

"Hoş geldin Addison ben Anne, bir şeyler yemek ister misin?"

"Aç değilim teşekkürler."

Aslında oldukça açtım ama bir an önce gitmek istiyordum. Harry'nin odasına doğru yürüdük. Pink Floyd, Beatles.. gibi eski grupların posterleriyle dolu sade bir odası vardı. Kanepeye oturduk.

"Evimiz küçük değil mi, ama üç kişi yaşıyoruz; annem, ablam ve ben. Annemle babam ben 7 yaşındayken ayrıldı.

Bir ortak özellik daha bulmuştum, hislerimi anlayabilecek biri vardı artık.

"Benim de annem ve babam ayrıldı, ama üzülmüyorum. Sen babanla görüşüyor musun?"

"Ara sıra, yeni bir oğlu var, pek anlaştığımız söylenemez."

Başımı salladım ve gitarımı çıkardım. Harry de kendi gitarını çıkardı ve biraz çaldı. Hayran kalmıştım. Müthişti...

"Bak, şu şekilde tutacaksın. Elini oraya koy.."

Ellerimi tutarak bana yardımcı oldu. Elleri benimkine temas edince kalbim birkaç saniyeliğine hızlı bir şekilde atmaya başlamıştı. İçimden kendime küfür ettim.

" Bu Am akoru. Bunu evde çalış tamam mı, şimdi sana ritmi öğreteyim..."

Anlattıklarını gerçekten isteyerek dinliyordum. Ders bittiğinde çekinerek sordum:

"Harry bir kez daha gitarını çalar mısın, çok güzeldi."

"Tabi ki"

Tam çalmaya başlayacakken yeniden sordum:

"Söyleyebilir misin?"

Önce biraz duraksadı sonra cevap verdi:

"Arkadaşlarım sesimin kötü olduğunu söylüyor, ben de hiç söylemiyorum. Ama senin için söyleyebilirim."

Şarkıyı söylemeye başladı. Sesine aşık olmuştum. Arkadaşları büyük ihtimalle kıskandıkları için öyle demişlerdi. Bitirince hayran bir şekilde konuşmaya başladım:

"Harry, arkadaşların ne düşünüyordu bilmiyorum ama sesin mükemmel."

"Gerçekten öyle mi diyorsun?"

"Yalan söylüyor gibi bir halim mi var. Bence kesinlikle ilerletmelisin."

Söylediklerim ile gözleri parlamaya başlamıştı. Harry'e veda ettim ve eve doğru yürümeye başladım. O sırada aklıma Harry'nin sapık olabileceğini düşünmem geldi ve kıkırdadım. Eve gidince Harry'nin öğrettiklerine çalıştım. Kendime güzel bir uğraş bulmuştum, belki de bu sayede sıkıntılarımdan uzaklaşabilirdim. Uykumun geldiğini fark ettiğimde her zamanki gibi müzik dinleyerek uykuya daldım.

Selam! Bundan sonra her gün bölüm atmaya çalışacağım . Bir sonraki bölümde görüşürüz ❤️🦋🌺

Our Dream | hsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin