Sabah okula gitmek için erken kalkmak beni sarsmıştı. Sonuçta bir haftadır geç kalkıyordum. Üstüme bir şeyler geçirip aşağı indim. Annem yine yoktu. Onu düşünmemeye çalışarak kahvaltı yaptım ve okula yürümeye başladım.
Tahmin ettiğim gibi herkes bana bakıyordu. Sanki ben şizofren psikopatmışım gibi. O anda görünmez olmak istedim. Yanımdan Bertha geçti. Saçları bu sefer kırmızıydı. Bana gülümseyip omzuma hafifçe vurdu. Ne kadar yüzsüz bir kız bu yaa. O an tek amacım Harry'i bulmaktı ama bulamıyordum. Normalde hep yanıma gelirdi. Belki sınıftadır diye sınıfa gittim. Evet oradaydı. O kadar sevinmiştim ki:
"Günaydın Addy!" diye seslendi ben de hemen yanına oturdum:
"Harry herkes psikopat olduğumu düşünüyor. Baksana nasıl bakıyorlar."
Elini omzuma atarak cevap verdi:
"Ben ve sen psikopat olmadığını biliyoruz, önemli olan da bu değil mi?"
Dedi ve gülümsedi. Gülümseyince o güzel gamzesi ortaya çıktı. Şu anda gamzesini öpmeyi o kadar çok istiyordum ki. Ama tabiî ki kendimi rezil edemezdim ve onun bir sevgilisi vardı. Lanet olsun yine aklıma geldi. İnşallah Margery denen kız en kısa zamanda Harry'nin hayatından defolup gider...
En sevmediğim ders olan geometri hocası içeri girdi. Bana tabiî ki kısa bir bakış attı ve bir şeyler anlatmaya başladı. Ben de şiirimi devam ettirmeye başladım:
Sadece ağlamayı kes ve hayatını yaşa
Atmosferi kırıp geçiyorum
Her şey buradan oldukça güzel görünüyor.
Unutma her şey güzel olacak
Başka bir yerde yine buluşabiliriz
Buradan uzak bir yerde...
Yarın son bir bölüm daha yazıp şiiri bitirmeye karar verdim. Neden ölüm ile alakalı bir şiir yazdığımı henüz kendim de çözememiştim. Ama bazen şiir yazmak için illa o olayı içinde bulunmanız gerekmez ya da resmini çizmek için illa o nesneyi ya da yeri canlı olarak görmeniz gerekmez...
***
Harry ile birlikte evimin içine girdiğimizde annemin evde olmadığına bin kez şükrettim. Annemi bu haliyle görmesini istemiyordum. Gitarlarımızı çıkardık ve dün yaptıklarımızı tekrar ettik. Galiba nakaratı çözmüştük. Ses kaydına almaya karar verdik. Tam başlatacakken Harry bana döndü:
"Sen de söyle."
Sesimin iyi olup olmadığını bile bilmiyordum. Aslında annem güzel olduğunu söylemişti. Galiba biraz isteksiz görünmüştüm o yüzden Harry yine konuştu:
"Hadi ama en azından la la la la kısmında bana eşlik et."
Dedi ve göz kırptı. Ben de başımı salladım ve nakaratı kaydetmeye başladık.
"She's a good girl lalalalalalalala , oh she's a good girl lalalalalalala, she's such a good girl lalalalalalala. She feels so good."
Bitince konuşmaya başladım:
"Benim aklıma bir fikir geldi. Son bölümü sanki bir rockstar'mış gibi bağırmaya ne dersin? Hem odandan biliyorum rock müziğe aşıksın."
Diye bir öneri sundum. O da cevap verdi:
"Addy bu mükemmel bir fikir. Kesinlikle böyle olmalı."
Tam ikinci ses kaydını bitirmişken kapıdan kilit sesleri gelmeye başladı. Galiba annemdi. Kesin Harry annemin psikopat olduğunu düşünecekti. Annem yanımıza geldi. Neyse ki kıyafetleri düzgündü ama gözleri kan çanağı gibiydi.
"Anne gözlerin... sen iyi misin?"
"Ben iyiyim de bu çocuk kim?"
Diyerek Harry'i gösterdi ben cevap verecekken:
"Galiba aşık olup şiirler yazdığın çocuk bu."
Dedi. O an o kadar utanmıştım ki. Oradan yok olmak istiyordum. Annem gerçekten doğru düşünemiyordu yoksa hayatta böyle bir şey demezdi. Orada daha fazla kalmak istemedim ve Harry'e gitmek için işaret yaptım. Dışarı çıktık:
"Harry özür dilerim, annem bu aralar iyi değil ve ben onun için endişeleniyorum. Kusura bakma yani kimseye aşık ol-"
Tam devam edecekken sözümü kesti:
"Merak etme seni tanıyorum. Öyle bir şey düşünmedim. Yarın görüşürüz."
Dedi ve gitti. Neden böyle olmuştu şimdi? Yani bana kızgın bir şekilde bakmadığına emindim ama yüzü çok ifadesizdi. Belki de benim ona aşık olduğumu düşünmüştü ve böyle bir şeyin olmayacağını bildiği için benden uzak durmaya karar vermişti? Tamam ondan hoşlanıyordum ama onun bir sevgilisi vardı ve sevgilisi olan bir kişiye aşık olmazdım. Tek korktuğum şey onu kaybetmekti. Eve geri girdim ve anneme seslendim:
"Anne! Sen nasıl böyle bir şey dersin!? Senin yüzünden arkada-"
"Tatlım emin ol ben de senin yerinde olsam öyle yakışıklı bir çocuğa aşık olurdum ayrıca çok yorgunum ve yatmaya gidiyorum." Durdu ve devam etti:
"Ha bu arada sana bir şey söyleyecektim, yarın söylerim."
Dedi ve yukarı çıktı. Ben de yukarı çıktım ve yatağımın üstüne oturdum. Aklımdan Harry'e mesaj yazmak geçti ama vazgeçtim. Aklım karışıktı. Tek isteğim bir an önce uyuyup her şeyi unutmaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Dream | hs
FanfictionHayatıma son vermeyi düşündüğüm bir zamanda, kıvırcık saçlı yemyeşil gözleri olan bir çocuk beni bambaşka bir insana çevirdi...