-12-

81 9 14
                                    

Bugün okul yoktu, bu aklıma gelince yatağımda zıplamaya başladım ve fark ettim ki, psikolojim birkaç ay öncesine göre daha iyiydi. Artık mutlu sayılırdım. Üstümü giyip aşağı indim:

"Günaydın anne."

"Günaydın tatlım, gel kahvaltıyı hazırladım."

Ben yemek yerken Andy'nin orada olmadığını fark ettim:

"Andy nerede?"

"Mal almaya gitmiş canım, birazdan gelir herhalde."

Daha sonra merakıma yenilip sordum:

"Anne ne ilacı için ticaret yapıyor, dün anlayamadım."

"Nasıl yani? Her türlü ilaç."

İstediğim cevabı alamadığım için pek mutlu değildim. Birkaç saat geçtikten sonra kapı çaldı. Hemen açtım:

"Selam küçük hanım."

Neden bana 'küçük hanım' diyordu bu adam!? 17 yaşındaydım ve gayet de olgun sayılırdım, galiba...

Oturma odasında annem ile Andy'nin sohbetine katlanmaya çalışırken berbat bir tatil günü geçireceğimi anlamıştım. Sıkıntıdan patlayacakken kapı yine çaldı:

"Aaa Harry, içeri gel." Dedim ve gülümsedim. Kurtarıcı gibi gelmişti. Kısa bir şekilde Harry'i Andy ile tanıştırdıktan sonra oyalanmadan Harry'i odama götürdüm:

"Sıkıntıdan patlayacaktım, iyi ki geldin, dur sana kahve yapayım."

Hemen kahve yapıp odama geri çıktım. Kahveyi Harry'e uzatırken tam teşekkür edecekken yüz ifadesi tuhaf bir şekilde konuştu:

"Addy, kolun..."

Hayretle kolumu elleri içine aldı ve incelemeye başladı:

"Kendine ne yaptın Addy!"

"Hayır Harry, bu kesikler eskidendi, artık yapmıyorum merak etme."

Daha sonra kolumu elleri içine aldı ve kesiklerimi yavaşça okşamaya başladı:

Yapmayacağına söz ver?"

"Söz veriyorum."

Biraz daha oturduktan sonra Harry yine konuştu:

"Bir şeye daha söz verir misin?"

"Tabi."

"Hep en yakın arkadaşım ol tamam mı?"

"Tabi ki."

Söylediğiyle ikimiz de duygulanmıştık ve birbirimize sarıldık. O fırsatla saçlarına dokunabilmiştim. Dokunmayı en çok istediğim yerdi. Ortamdaki hava biraz dağıldıktan sonra sordum:

"Margery ile aranız düzeldi mi?"

"Bilmiyorum Addison." Dedi yüzünü ekşitip. Ben de sevinmiştim tabi : )

***

Sıkılıp gitar çalışmaya başlamıştık. Harry birden konuştu:

"Ne dersin Addy, bu şarkıyı ve başka şarkıları yayınlayıp ünlü olalım mı?"

"Saçmalama." Dedim gülerek ama o ciddiydi:

"Ciddiyim, ikimiz şarkı yaparız, sen gitar da çalarsın."

"Ünlü olmak o kadar kolay değil Harry."

Biraz durdu sonra sonra yine konuştu:

"Eğer istersek neden olmasın? Galiba buldum. Ben şarkıcı olacağım, sen de gitaristim." Dedi ve göz kırptı. Saçmalama dercesine başımı iki yana salladım:

"Ben inanıyorum, olacak. Ama sen de inanmalısın."

***

Andy, ben ve annem mükemmel(!) bir akşam yemeği yerken ben de acaba Andy ne zaman Harry ile ilgili bir şey soracak diye düşünüyordum. Fazla zaman geçmeden sordu:

"Eee küçük hanım o yakışıklı çocuk kimdi bakalım?"

Tam 'sana ne.' Diyecektim ki kendime hakim olmayı başardım:

"En yakın arkadaşım, Harry."

"Hep öyle olur, bir bakmışsınız sevgilisiniz."

Fark ettirmeden Andy'e göz devirdim daha sonra da söylediği olayın gerçekleşmesi için dua ederken yemeğimi yemeye devam ettim...

Our Dream | hsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin