(Gif:Cielin mührü Creon sayesinde etrafına yaydığı güç)
BÖLÜM MÜZİĞİ.
Creon...
Beynimde ve bedenimde nabzını hissttiren tek güç, öyle ki görüş açımda olan tek şey bir ışık kümesiydi. Onun dışında hiçbir şeyi göremezken bir anda ışığın yerini karanlık almıştı ve ardından gelen sesler, daha doğrusu hırıltılar. Ne olduğunu anlayamadığım olayların tam merkezinde olmaktan kaçamayacağımı anlamıştım, yaşamam gerekeni yaşamak zorundaydım. Görüşüm netleşirken önümde hızla beliren hayatımda görüp görebileceğim en büyük iki kurtla karşılaşmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Emilie!!! Alarm zili...''
Etrafımdaki çatışmanın arasında bağırışını duyduğum kadın cümlesini bitiremeden ortalığın tüm karmaşasını örtebilecek bir alarm zili çalarken benim bedeniminse alarm verdiği tek şey önümdeki iki kurt adamdı. Kaçma içgüdüsü içimi doldururken zihnimde artık aşina olduğum o sesi duydum,Creon,
''Kendine ve gücüne güven Ciel. Sen bu dünyadaki en güçlü varlıksın. Sen cennetin kalbisin.Şimdi tekrarla 'ben cennetin ve soylu kanın asıl sahibi Ciel Carter, size cennetin ışığıyla emrediyorum burayı terk edin.'
Sözleri tekrarlamamla avcumdan çıkan beyaz ışık patlaması dengemi sarsarken ruhumsa bedenimi bir kadeh gibi dolduran güçten emindi. İşe yarıyordu, kurtların pençelerinin ve sivri dişlerinin yerini sessizlik alırken çevremdeki çatışmanın arasından nidalar yükseliyordu;
'cennet kazanıyor, kazanıyoruz'
'asla durmayın kazanıyoruz, cennet kazanacak.'
'urielin ışığı adına sonunda bulduk onu, artık asla vazgeçmem'
Çevremdeki seslerle kendime daha çok güvenirken tekrar zorladım kendimi. Artık nasıl biri olduğumu değil, ne olduğumu herkese ve kendime göstermek istiyordum. İçimdeki ses benim çaresiz yakarışımı duymuş olacak ki bedenimde yineden patlamaya yüz tutmuş bir ışık dalgası belirmişti. Size çok tuhaf gelebilir şimdi söyleyeceklerim ama gücün bana verdiği hissi anlatacak olsaydım mentollü şekere benzetirdim öyle ki tüm hücrelerimi ilk önce hiçbir şey olmamış gibi sarıyor sonrasındaysa ortaya aniden çıkan ferahlatıcı ve dondurucu hissiyle tüm benliğimi dalgadan dalgaya vuruyordu sanki. Bedenime yayılan güçle ileriye doğru adımladım bir masayı itiyordum sanki ayaklarımı geriye doğru iten gövdemiyse öne doğru eğdiren bir masa gibiydi. Farkında olmadan amaç edindiğim bu hareketi avuçlarımın arasındaki ışık bitene kadar devam ettirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
